Küresel İhtilâlcilerin, dinsizliği hedefleyen materyalist cereyanlardan ibaret olduğunu iddia etmiyoruz.
Hedef ve menfaat birliğinde birliktelik kurmuş klasik emperyalizmi, hazzı ilâhlaştırmak için hürriyetle alan açan sefihleri veya düşmanlık beslediği ırk-milletleri bu ittifakla imhayı düşünen ırkçıları da, küresel ihtilalcilerle beraber görenler şaşırabilirler. Ancak ilâhlığını ilâna koşan bu hareketin özündeki dinsizlik, maddecilik ve semavî dinlerle savaş fikri; harekete esas rengini ve ruhunu veriyor.
Yirminci asrı sonraki zamana bağlayan dönemdeki büyük savaş veya göçleri incelediğimizde; ağacın veya bitkinin hayatî uzvuna dadanmış kurtçuklar gibi materyalistlerin, meydana gelen hadisede esas rolü oynadığını göreceksiniz. Çoğunlukla dünyadaki siyasetleri ve bilhassa devletleri kendisine perde yaptığından, olaylar politik görünürler. Faillerini önceden özel eğitimlerden geçirdikleri gibi, kahramanları ve hadiselerin ihtiyacı olan finans da, gizli kanallarla (global bankalar, fonlar veya bazı devletlerin kasaları gibi) hazırlanmıştır. Kıtalararası kullanılacak projelerde çalıştırılacak STK’lar, tedhiş timleri, terör örgütleri veya barışçı görünecek teşkilâtların organizasyonu o kadar mükemmel çalışır ki, millî devletler bile imrenirler.
Bütün dünya biliyor ki; durduk yerde Myanmar’da Arakanlı Müslümanlar ateşe düşmediler, Yemen’de içsavaşın hayatlarını çaldığı yüzbinlerin hali, Kafkasya’da Rusya’ya karşı silâhlandırılıp yokettirilen yüzbinlerce Müslüman, İran-Irak Savaşı, Saddam hikâyeleri, Somali Savaşı ve Afrika’daki Sahel ülkelerinin uğratıldığı katliamlar… Ve meşhur BOP ile sahneye konulan Arap Baharı katliamlarıyla Gazze katliamına gelebiliriz… Buradaki hadiseler ve kahramanlarının dünya efkâr-ı ammesine bakan yüzlerinde; ne Marksizm’i, ne Materyalizm veya Neoliberalizmin ilâhlaştırdığı hazcılığı ve ne de taşeronu Yahudî’yi göremezsiniz.
Myanmar’da karşınıza Cemaat-i İslâmi denilen bir yapı, Yemen’de Şiî destekli Huti ile El- Kaide, Kafkasya ve Afganistan’da Haricîliğin kullanıldığı Bin Laden, Taliban ve çeçenler; Somali’de Eşşebap, Kuzey Afrika’da Bokoharam ve BOP çerçevesinde, başta IŞİD olmak üzere kullanılan terör örgütleri; perde arkasındaki küresel Marksizm ihtilâlcilerin görünmesini engellediler. Dünya hâkimiyetini etkileyecek imkânların bulunduğu ülkelerin siyasetlerine, askeriyesine, bankalarına ve istihbaratlarına yerleştirilmiş organizasyonların, bize çatışma veya tutuşmuş coğrafyalarda aratılması da; hâkim cereyanların hilesidir.
Senkronizenin mükemmelliği, kapitalin gücüyle teknoloji, medya ve diplomasinin ittihadından mı kaynaklanıyordu? Cemaat-ı İslâmi’nin idare merkezi, teröre çalışan onlarca İslâmî kimlikli gruplar gibi Londra’ydı. Budistlerin veya Afganların aradıkları terör liderleri, İngiltere’de serbestçe dolaşıyorlarsa, Londra’nın Küreselcilerin merkezüssü olduğunu söyleyebiliriz. El-Bağdadî ile Suriyeli Şara’nın General David Petrus’ça Gureyb’te yetiştirildiğini, Suriye Cumhurbaşkanının ABD’ yi ziyaretinde öğreniyoruz.1 Tıpkı devlet adına Öcalan ve örgütünü kurtarmaya yönelen kudretli siyasetçilerimizin açığa çıkardıkları hakikatler gibi… Marksist Küreselleşmenin ruhunda herkesi kendisine secde ettirmek, yani umumu kendisine tabi kılmak olduğunu; olaylara dışardan ve azıcık yüksekten baktığınızda görebiliyorsunuz. Türkiye’ye şeriat gelecekse de, komünistlik olacaksa da “Biz yapacağız!” telâkkisinin küreselleşmiş failini aradığımızda da, yine Marksist Enternasyonalcilerle karşılaşıyoruz. İşte bu dehşetli manzarayı gören Bediüzzaman’ın Müslümanları siyasetten ve menfi hareketten menetmesinin bir sırrı…
Hint’te Cemaat-ı İslâmi, Arabistan’da İhvan-ı Müslimin ve diğer kardeş hareketleri, Sudan’daki Ömer Beşir hareketi, Türkiye’deki Siyasetli dinî cemaatler ve İran’daki Humeyni hareketi… Maksatları Kur’ân’a ve Müslümanlara hizmet olan bu maddî/siyasî hareketlerin; netice itibariyle küresel Marksist cereyanlara fayda sağladıklarının inkârı mümkün mü? Teknolojinin, kapitalin, muhaberat ve medyanın kontrollerinde olduğu küresel dinsizlik cereyanı, davasına düşman Müslümanlara neden müsaade etsin ki? Ümitsizliğin bu noktadaki öldürücü darbesine karşı; İnsaniyet ve fıtrat düşmanlarına karşı İsevilerle ittifakı esas alarak galibiyete koşan Bediüzzaman’ın telakkisine başvurmamız gerekiyor.2
Dipnotlar:
1. https://www.yeniasya.com.tr/murat-uyar/petraeus-kanli-sicilden-ukrayna-nin-gorunmeyen-rejisine_616080
2. Mektubat, YAN, s. 62.