"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’un Bab-ı Âli sancaktarı Mehmet Kutlular

Şükrü BULUT
09 Nisan 2021, Cuma
Bab-ı Ali’nin manasını ve tarihçesini bilmeyenler elektronik ansiklopedilerden öğrenirler.

Türkiye’miz mutlak istibdattan 1950’lerde kısmî demokrasiye geçtiğinde, Türkiye gazetecilik ve dergiciliğin buraya taşınması münasebetiyle “Bab-ı Ali”, artık ülkemizin basın merkezi olarak telâkki edilmişti. Otuz senelik bir Kemalist istibdadın hafiflediği 1950 ve 60’larda; Türk Milletinin tarihine, mukaddes değerlerine ve inançlarına saldıranlara karşı, sağ cenahın demokrat, milliyetperver ve hamiyetli münevver yazarları da; bilhassa komünist ve mason iftira ve saldırılarına, Bab-ı Ali’den karşı koyacaklardı.

Bu dönemin aydınlarından, demokratlarından ve Marksist felsefenin karşısında duranlardan bahsederken; Türkiye kamuoyunun bildiği en büyük kuvvetin Bediüzzaman Said Nursî ve talebeleri olduğundan, o günün tarihi ittifak ediyor.

Tarih 1960... Bediüzzaman vefat etmiş. Demokratların “fert olarak” dayandıkları, ahirete de intihal edince, içimizdeki kuzgun ve akbabalar, Pentagon’daki Marksistlerin yardımıyla Türkiye Demokrasisinin üzerine çullanacaklardı ve bazı güzide kahramanlarını da vahşice parçalayacaklardı. Yani 27 Mayıs ihtilâli ve cunta süreci... İslâmiyet ve Türklük düşmanı bazı subayların millet iradesine ihanetinden sonra; komünist-mason ittifakı ile Risale-i Nur Talebeleri, yurt çapında büyük bir mücahedeye girişeceklerdi. Karşıda onlarca gazete ve yüzlerce kitap... Yüzlerce kara cübbeli devrim akademisyeni…

Milletin inançlarını, demokrasi ve İslâmiyeti esas alan Nur Talebeleri; iftira ve imana hücum edenlere cevap vermek üzere İzmir’den, Ankara’dan, Samsun’dan ve Antalya’dan mevzi gazete ve dergilerle karşı duracaklardı. İşte bu genel, kuvvetli ve ittifaklar kurmuş halde, dine saldıranlara karşı; Bediüzzaman Said Nursî’nin Talebeleri önce haftalık İttihad Gazetesini (1967 Ekim) çıkaracaklardı ve daha sonra Bediüzzaman Said Nursî’nin yanında on sene boyunca kalan, Zübeyir Gündüzalp topladığı meşveretle günlük olarak Yeni Asya Gazetesi yayın hayatına başlayacaktı (1970 21 Şubat).

İşte Mehmet Kutlular, bahsettiğimiz Şûrâ’nın kararıyla önce haftalık İttihad ve sonra da günlük Yeni Asya Gazetesi’nin idaresine getirilecekti. Elbette onunla beraber N. Mustafa Polat, Bekir Berk, Hekimoğlu İsmail, Sabahattin Aksakal gibi daha nice kahramanlar vardı. Bab-ı Ali’deki sağcı, dindar ve Demokrat basınının ilk fidelerini bu bahçeye ekenlerin içinde bulunan ve tam 53 sene boyunca bu bayraktarlık vazifesini çektiği zindan ve nice meşakkatler, uğrunda kaybettiği biricik evlâdı ve tasviri müşkil nice fedakârlıklarla bugüne taşıyan bir kahramandan bahsediyoruz. Risale-i Nur Talebeleri istihdama inanırlar. Mehmet Kutlular da Allah tarafından buna da çalıştırılmıştı. Dünya nimetlerini elinin tersiyle iterek... 

İttihad ve Yeni Asya’nın ilk zamanlarında Türkiye’mizde kısmî demokrasi devam ediyordu. Merhum Demirel milletin mozayiğine sahip olmak için birçok dinî cemaatlerden, tarikat ileri gelenlerinden ve diyanet camiasından bazı şahsiyetlere vekillik yolu açmıştı. Bu teklifi bir kaç defa merhum Mehmet Kutlular’a da yapmıştı. Fakat o, tıpkı Zübeyir Ağabey gibi; bir yerden bir yere Nurlarla alâkalı bir kitap veya mektubu taşımayı, vekillikten üstün görmüştü.

60 küsurluk sene Risale-i Nur hayatı destanımsı hadiselerle dolu bir kahramanı, uzaktan bakıldığında görünebilecek birkaç çizgi ile tasvir etmeye çalışıyoruz. Yaşadığımız zamanın ufuklarından, o zamanı yaşamamış günümüzün gençlerine… Demokrasi, hürriyet ortamında Müslümanların birlik beraberliği ve ahirzaman dinsizlerine karşı ortak cephe inşaası... Bu noktaların hikâyesi, belki de kitapların hacmini aşacak. Yeni Asya’yı takiben Bab-ı Aliye taşınan Millî Gazete, Bugün, Türkiye, Bayrak, Sabah, Bizim Anadolu, Her Gün, Yeni Devir ve daha niceleri... Yeni Asya piştar olmuştu. Zübeyir Ağabeyin teklifi ile Mehmet Kutlular’ı, Şûrâ buraya Sancaktar olarak göndermişti.

En büyük başarılarından bir tanesi; ahirzaman dinsizliğine karşı dindar ve milliyetçi medyayı “Yurt Ajansı” adı altında birliktelik halinde inşaa etmesiydi. Merhum Enver Ören, Kemal Kaçar ve diğer sancaktarlarıyla kurduğu ittifak, Türk milletinin birlik ve beraberliğini her yerde dalgalandıracaktı. Vah esefa ki tarihimizin en dehşetli ve münafıkane darbesi bu mutlu ve kutlu ittifakı 12 Eylül ile birlikte dağıtacaktı. İsterseniz hikâyemizin devamını bir başka yazıya bırakalım.

Okunma Sayısı: 2442
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil İbrahim Karahan

    12.4.2021 05:19:29

    Allah razı olsun Olsun. Allah Mehmet Kutlular abiye Rahmet eylesin, Tatihe böyle güzel not düşerek gelecek nesillere güzel örneklerini, hatırlattığınız için sizi tebrik ediyoruz.

  • Sertaç Lüser

    10.4.2021 14:54:43

    2-..... "Herhangi bir iklimde zuhur eden bir ıslahatçının mahiyet ve hakîkatini, sadakat ve samîmiyetini gösteren en gerçek miyar, davasını ilana başladığı ilk günlerle muzaffer olduğu son günler arasında ferdî ve içtimai, uzvî ve rûhî hayatında vücuda gelen değişiklik farklarıdır, derler.....Mesela, o adam ilk günlerde mütevazı, alicenap, feragat ve mahviyetkar; hülâsa, bütün ahlak ve fazîlet bakımından cidden örnek olan gàyet temiz ve son derecede mümtaz bir şahsiyetti. Bakalım, cihadında muzaffer olup, hislerde, emellerde, gönüllerde yer tuttuktan sonra yine o eski temiz ve örnek halinde kalabilmiş mi? Yoksa, zafer neşesiyle birçok büyük sanılan kimseler gibi, yere göğe sığmaz mı olmuş? İşte, büyük küçük herhangi bir dava ve gàye sahibinin mahiyet ve hakîkatini, şahsiyet ve hüviyetini en hakîki çehresiyle aksettirecek olan en berrak ayna budur."RNK Önsöz"

  • Sertaç Lüser

    10.4.2021 14:54:27

    1- Kutlular Abinin hayatında aşağıdaki satırları görüyoruz.O bir ıslahat yapmadı fakat dava içindeki duruşunu da hiç bozmadı.Dava ve gaye sahibi idi.

  • Zeliha

    9.4.2021 22:54:11

    Biz bu ruhu kenarından kıyısından da olsa yakalayan nesil olarak burda yazılanların daha fazlasının da olduğuna inanacak feyzi Kutlular abiden alabildik elhamdülillah. Baba şefkatini hissedebildik elhamdülillah. İman Kur'an hizmetinde korkmadan en önde cesurca mücadele edenleri anlatmak gerektiğinde hiç tereddütsüz anlatacağımız bir şahsiyet . Sağlam, güvenli ve yola devama vesile olacak istikamette....

  • Nura

    9.4.2021 17:59:57

    Gelen nesiller olarak bilmediğimiz isimler altında bildiğimiz oyunların tekrar tekrar sahnelenmesi.... Birilerinin bunun farkında olup ön cephede savaşmış olması bizleri güvende ve emin hissettiriyor. Allah razı olsun...

  • Rehanur

    9.4.2021 17:52:57

    *Sadaydı

  • Osman

    9.4.2021 16:39:20

    Mehmet kutlular Benim için sözün bittiği yer Şahidim görevini layıkıyla yaptı O bir şahsiyet o bir Ferdiyet makamında bir Ferd Yüce Rabbimiz onun gibi olmayı nasip etsin mekanı cennet olsun

  • Sezai MUMCU

    9.4.2021 16:30:22

    Merhum ve muazzez Kutlular Agabey'in ebedî hayata irtihal edisinin büyük ilgi kesbedecegini zaten biliyorduk, kendisinin bereketli HIZMET ÖMRÜNDE kaleme alinmamis hatiratlarin bir CIG gibi Yeni Asya'da yayinlanacagini tahmin edebilirdik. Ancak, böyle cevval ve metanetli bir kahramana ve bilhassa onun Iman Hizmeti Davasina MUHALIF OLANLARIN MUTLAKA DÜSMANLIKLARI, NEFRETLERINI aciga vurmalari OLMALIYDI. Sayin Kazim Gülecyüz Bezin günlük video bildirimlerinin yaninda benim özelime Maille CIRKIN SALDIRILARINI yapmaktan geri kalmadilar. Bütün bu saldirilari KINIYORUZ. Ancak BU DA EN BÜYÜK DELILIMIZDIR KI; IMAN HIZMETI DAVASINDA ISLAM DÜSMANLARINA COK BÜYÜK HEZIMETLER VERILMIS. BUNU NEFRET KUSANLARIN INIM INIM INLEMELERINDEN ANLIYORUZ.

  • Rehanur

    9.4.2021 15:58:07

    Dini cemaatler tarihinde yakın geçmişin başrol kahramanlıklarından birini üstlenen M.KUTLULAR abi, hepimizin bildiğini sandığı bir zat. Oysa o birbirinde farklı çok maceralara sahip çok yönlü bir şahıstı. Zübeyir abiden R.Nurun pratiğini tecrübe etme imkanı bulduğu için, bir çoğumuzun; gözlerinde ve sözlerinde suallerimize cevap, iddiamıza tasdik beklediğimiz, şahsı manevi mümessili. Yokluğuna alıştırarak gitti. Ancak henüz yaşarken “Risale i Nura kilitlenin.” Diye adeta hal diliyle haykıran en güçlü bir sadaydı. İbret alabilen için elbet..

  • Hüseyin

    9.4.2021 14:33:42

    insanın kendisini çaresiz zayıf ve aciz hissettiği anlar olur farkında olsun ya da olmasın ve bir gün karşı karşıya kalacağı ölüm hakikati ile mutlaka buluşur.. Böylece bedenin gezegendeki yolculuğu biter ruhun uhrevi yolculuğu başlar ..Göçen gider gidenin ardında hikayeler eserler hayaller gerçekler ve yorumlar kalır... Hak bildiği yoldan şaşmadı...Birlikte yola çıktığı niceleri sağa sola savrulurken o hak bildiği yoldan hiç şaşmadı düsturlardan vazgeçmedi... dünyevi menfaatlere kişisel servetlere tenezzül etmedi düsturlar nurlar ve demokrasi temelinde yaşadı. ... Dünya hayatı böyleydi işte, canı emaneten veren verdiği canı bir gün de mutlaka alır.. inna lillahi ve inna ileyhi raciun..

  • erdoğan dinç

    9.4.2021 11:37:03

    Başlık harika! Kutlular abiyi tek cümle ile tarif etmişsiniz. Bu bana yeter.

  • Dr. Nur

    9.4.2021 11:16:38

    Risalei Nur davasının kahraman ismi, Kirazlı Mescidin emektarı vefat etti. Haydi siyaseten farklı düşünüyorsunuz, Nur Talebesi koca Ağabey vefat etti diye iki satır taziye yazmayan sessiz gruplar. Sizin gidişatınız nereye, kimlerle kardeşsiniz? Göz açıp kapayıncaya gelecek olan mahşer günü şimdi kimler için susuyorsanız, kimler için sırt çeviriyorsanız, onlarla diriltileceksiniz.. Biz de göreceğiz inşallah, bir Ağabeyi şerefle toprağa vermek neymiş, son dakikasına kadar ihtiyarlığını ve muhakeme kabiliyetini yitirmişliğini suistimal ederek Ağabeyci geçinmek neymiş. Güle güle Kutlular Ağabey, Hafiz olan Allah her saliseni kaydetti, beraber seyredeceğiz inşallah hizmet yıllarını.. Bir avuç, sönmeye yüz tutmuş görünse de, coşkuyla yalazlanmak için rüzgar bekleyen kor. Bir tutam Meryem otu, bulduğu ilk suyla Allahın izniyle yeşillenecek olan bizler..Yazının devamını bekliyoruz..

  • Zübeyir

    9.4.2021 11:06:35

    Kaleminize sağlık muhterem ağabeyim. Kutlular Ağabeyimizi anlatırken böyle küllî bakış açıları gerekiyor diye düşünüyoruz. Kutlular Ağabeyimizin ve misyonunun anlaşılması bu şekilde mümkündür. Devamını bekliyoruz.

  • Ahmet Cinali

    9.4.2021 09:28:11

    Acizane bir teklif: vefatından itibaren bugüne kadar Kahraman Dava Adamı Mehmet KUTLULAR ağabeyle ilgili yazıları okuyunca bend şöyle bir düşünce oluştu: "keşke KUTLULAR ağabeyin mesai arkadaşları Mehmet KUTLULARI anlatıyor" isimli bir kitap hazırlansa .. Bizler de böylece KUTLULAR abimizi daha yakından tanısak ....

  • Kerem

    9.4.2021 07:30:06

    Nisan ölümleri, manevi yönüyle çok önemli. Mart sonu ve nisan başı. İlginç bir zaman değil mi?

  • Halim

    9.4.2021 07:15:27

    Evet, mesele mehmet kutluların şahsı değil, davası.Güzel olmüş tebrikler

  • Haşim Özkan

    9.4.2021 06:22:24

    Rabbim Mehmet Kutlular ağabeyimize sağlıklı ömürler nasip etsin.Saffı evvel ağabeylerimiz birer birer ebedî âleme teşrif ettiler.Rabbim üstadımızdan ve ağabeylerimizden ebeden razı olsun.

  • Ö.Şevket Sipahi

    9.4.2021 01:37:00

    Mehmet Kutlular gibi bir kahramanı anlatan yazınız çok değerliydi. Devamını bekliyoruz inş.

  • Turan Karakurt

    9.4.2021 00:59:00

    Çok veciz bir şekilde yakın tarihimize ışık tutmuşsunuz. Tebrik eder devamını bekleriz. Bu süreç merhum Kutlular abimizin şahsında ve şahsı maneviye yol haritası olacak şekilde daha detaylı anlatılmalı.

  • Zehra

    9.4.2021 00:21:24

    Bekliyoruz heyecanla Sayın Şükrü Bulut

  • Mehmet Demir

    9.4.2021 00:20:36

    Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun, camiamiza başsağlığı dileriz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı