Derinliği En Büyük Sure

Kur’ân-ı Azimüşşan’ın bir münevver timsali, nurlu bir özü, özeti ve nurani bir çekirdeği ve meyvesi olan1 Fatiha Suresi ile ilgili birçok müjdeli haberler vermiştir. Birkaçını numune olarak alalım: 

1- Ebu Saîd İbnu’l-Muallâ (ra) anlatıyor: “Ben Mescid-i Nebevî’de namaz kılıyordum. Resulullah (asm) beni çağırdı. Fakat namazda olduğum için mübarek çağrısına derhal cevap veremedim. Namazdan sonra yanına vararak: 

“Ey Allah’ın Resulü namaz kılıyordum. Bu sebeple cevap veremedim.” diye özür beyan ettim. Bana: “Allah, Kitab’ında: “Ey iman edenler, Allah ve Resulü sizi çağırdıkları zaman hemen cevap verin.” buyurmuyor mu?”2 Buyurdu ve arkasından ilave etti: 

“Sen mescitten çıkmazdan önce, sana Kur’ân-ı Kerim’in en büyük suresini öğreteyim mi?” buyurdu ve elimden tuttu. Mescitten çıkacağı sırada ben: 

“Ya Resulallah! Bana en büyük sureyi öğretecektiniz.” dedim. Resulullah (asm) bana: 

“O sure “Elhamdü lillâhi Rabbi’l-âlemin”dir ki, bu, namazlarda tekrar tekrar okunan yedi ayetten ibarettir.” buyurdu.3 

2- Peygamber Efendimiz (asm): “Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zü’l-Celâl’e yemin ederim ki, Allah, Fâtiha’nın bir mislini ne Tevrat’ta, ne İncil’de, ne Zebur’da, ne de Furkân’da indirmemiştir.” Buyurdu.4 

İki Nur Müjdesi

3- ”Hz. Peygamber (asm) yanında Cebrail aleyhisselam bulunduğu bir sırada, yukarıda kapı sesine benzer bir ses işitti. Başını göğe doğru kaldırdı. Cebrail (aleyhisselâm) dedi ki: 

“Gökten bir kapı açıldı, bugüne kadar böyle bir kapı asla açılmamıştı.” 

Derken oradan bir melek indi. Cebrail (as) tekrar konuştu: “Arza bir melek indi, şimdiye kadar bu melek hiç inmemişti.” 

Melek selam verdi ve Peygamber Efendimiz’e (asm) dedi ki: “Ya Resulallah! Sana verilen iki nuru müjdeliyorum. Bunlar, senden önce başka hiçbir peygambere verilmemiştir: Onların biri Fatiha Suresi, diğeri de Bakara Suresi’nin son kısmı. Onlardan okuduğun her harfe mukabil sana mutlaka büyük sevap verilecektir.”5

Geçmiş Günahlar Affediliyor

4- ”Resûlullah (asm) buyurdular ki: “Kim Fatiha-i şerife suresini okumadan namaz kılarsa bilsin ki bu namaz nakıstır, eksiktir. (Bu sözü üç kere tekrarladı.)”

“Cenab-ı Allah buyurdu ki: “Ben kıraati kulumla kendi aramda iki kısma böldüm, yarısı bana ait, yarısı da kuluma. Kuluma istediği verilmiştir: Kul: “Elhamdülillâhi Rabbi’l-âlemîn.” deyince, Allah: “Kulum bana hamdetti!” der. Kul, “Er-Rahmânirrahîm” deyince, Allah: “Kulum bana senada bulundu” der. Kul, “Malik-i yevmiddîn” deyince, Allah: “Kulum beni büyük bildi” der. Kul, “İyyâkena’budü ve iyyâkenesta’în” deyince, Allah: “Bu benimle kulum arasında bir taahhüttür. Kuluma istediğini verdim” der. 

Kul, “İhdina’ssırâta’lmüstakîm sırâtallezîne en’amte aleyhim gayr’ilmağdûbi aleyhim ve la’ddâllîn” dediği zaman, Allah: “Bu da kulumundur, kuluma istediği verilmiştir” buyurur.”6

5-”Resûlullah (asm) buyurdular ki: “İmam “âmin” deyince, siz de “âmin” deyin. Zira kimin âmin’i meleklerin âmin’i ile birleşirse geçmiş günahları affedilir.”7

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman, Sözler, s. 45

2- Enfal, 24

3- Buhârî, Tefsir 1; Nesâî, İftitâh 26; Ebû Dâvud, Vitr 15.

4- Kütüb-ü Sitte, 2/438

5- Müslim, Müsâfirin 254; Nesâî, İftihah 25

6- Kütüb-ü Sitte, 8/2531

7- Kütüb-ü Sitte, 8/2538