Dünyada en çok nimetlerle donatılan, maddî ve manevî ihsanlara mazhar olan varlık insandır.
En sorumlu ve en çok hesaba çeilecek varlık da insandır. Çünkü, “İnsanın cismi küçük, cirmi, ayıbı ve günahı büyüktür.”
Dünyada insan bir suç işlediğinde hâkim karşısında dili ile konuşur ve ifade verir. Kıyamette ise; “İnsanın ağzı mühürlenir, elleri konuşur ve ayakları da aleyhte şahitlik eder.” (Yâsin, 36/65)
Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem: “Kıyamet günü ağzınızda konuşmaya engel olan bez bir torba olduğu halde mahşere gelirsiniz. İnsanın âzâlarından ilk konuşan uyluğu ve avuç içi olur” buyurmuştur.
Allah her şeye kâdirdir. Dünyada, dile konuşma özelliği verdiği gibi, el, ayak ve deriyi de konuşturur. Çünkü hepsi de aynı et parçasıdır.
El: “Benimle çaldı, vurdu ve günah işledi!” diyecektir.
Ayak: “Benimle haram yerlere yürüdü, kibir ve kebair içinde yaşadı!” diyecektir.
Göz: “Benimle haramlara baktı ve günah işledi.” diyecektir.
Kulak: “Benimle gıybet ve dedikodu dinledi” diyecektir.
İnsan, konuşan bu uzuvlarına: “Niçin aleyhimde şahitlik ediyorsunuz?” diye itiraz edecektir. Konuşan bu uzuvlar da: “Bizi konuşturan Allahu Teâlâ’dır. Siz dünyada günahları işlerken hesap vereceğinizi düşünmüyor ve günahlardan kaçınmıyordunuz” şeklinde cevap vereceklerdir.
Evet, hayatımızın her karesi kaydedilmekte ve yazılmaktadır. Levh-i Mahfuzda muhafaza edilmektedir.
“İşte bak, her yerde, her köşede, müteaddit fotoğraflar kurulmuş, suret alıyorlar. Bak, her yerde müteaddit katipler oturmuşlar, bir şeyler yazıyorlar. Her şeyi kaydediyorlar. En ehemmiyetsiz hizmeti, en âdi bir vukuatı zaptediyorlar... Bütün bu yerlerde ne cereyan ediyor, suretini alıyorlar. Demek, o Zat emretmiş ki, mülkünde cereyan eden bütün muamele ve işler zaptedilsin.” (Sözler, s. 57.)
İman, İslâm, ihlâs, Kur’ân ve sünnet üzere kalınız.