"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayatı yazan kadınlar

Yasemin GÜLEÇYÜZ
27 Kasım 2019, Çarşamba 00:15
Kadın yazar ve şairleri destekleme amacıyla yola çıkan ve kadın erkek ayrımcılığını yazı üzerinden sorgulamayı amaçlayan ‘’Kadın Yazısı Festivali’’nin ikincisi 16-24 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşti. Festivalde yerli-yabancı 60’a yakın konuşmacı yer aldı. (Gazeteler)

Kadın-aile ile ilgili faaliyetlere duyduğum cazibe beni Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi’nde gerçekleştirilen sunumlardan birine çekti. Hem eve yakın bir mekân, hem de uzun süredir ziyaret etmeyi plânlamama rağmen gidemediğim kütüphaneyi bu vesile ile ziyaret etmiş oldum. İstanbul Balat sahilinde Bizans’tan kalan küçük tarihî bir mekânda yapılan programa katılım çoktu. (Bu arada kütüphanede Yeni Asya Neşriyat’a ait kadın aile yayınlarının da arşivlendiğini ifade edelim. Bu camiamız için gurur verici bir tablo. Program sonrasında kütüphaneden ayrılırken başka bir zaman tekrar orayı ziyaret etmem gerektiği kararını vermiştim bile.)

KLÂSİK MASALLARDAKİ KADINLAR

17 Kasım Pazar günü Marina Warner ve Özge Lena’nın ‘’Klâsik Masallardaki Cadı ve Kız’’ sunumlarını izledim. Marina Warner Orta Çağdan Grimm Kardeşlere, Binbir Gece Masallarından Disney karekterlerine uzanan bir değerlendirme yaparak masallardaki cadı karakterini analiz etti. Kulaklarımızda mikrofon anında çeviri ile programı takip ettik. Masalların geçmiş asırlarda kadınlar ve çocuklar için önemli bir eğitim aracı olarak kurgulandığını günümüzdeki Walt Disney karakterlerinin ise eğitimden çok ticarî maksat gözetilerek hazırlanmasından duyduğu rahatsızlığı  ifade etti.

Geçmiş asırlarda yazılan masalların, günümüzde feminist kadın yazarlar tarafından tekrar yazımının yapıldığını, güncelleştirildiğini anlattı. 

Programın bitiminde salondan ayrılırken bu satırları yazdığım ana kadar dinlediklerimi epeyce bir zihnî süzgeçlerden geçirdim. Vardığım ilk netice çocuklarımıza aldığımız her bir masal kitabının, izlettiğimiz her bir çizgi filmin onların zihninde tohumlar olarak ileriki yıllarda gelişecek meyveler sunacağıydı. O yüzden anne babaların çok dikkatli olması gerektiğiydi. 

Görsel sunumlar eşliğinde gerçekleştirilen programda yapılan değerlendirmelerden çıkardığım en önemli sonuç ise feminizmin Batı toplumu için haklı bir tepki olarak doğmasıydı. Dinlediklerim İslâmın kadına aslında ne kadar değer verdiğini bir kez daha kalben, aklen tasdik etmeme sebep oldu. 

 Engizisyon mahkemeleri

Hıristiyan kültüründe ilk günahın suçlusu Hz. Havva biliniyor. Bu yüzden doğan her çocuğun günahkâr doğup vaftizle arınacağına inanılıyor. 15-17. yüzyıl Avrupa’sında büyük çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 500.000 kişinin türlü işkencelerle öldürüldüğü kayıtlarda işlenmiş. Kadınların şeytanla anlaştıkları, süpürgelerine binerek yasadışı toplantılara katıldıkları iddasıyla Engizisyon kararıyla cadı adı verilen kadınlar öldürülmüş. (Marvin Harris, İnekler, Domuzlar, Savaşlar, Cadılar isimli kitabı) Peki düşünürlerin fikri farklı mıydı?

 Batılı düşünürler

Ünlü düşünür Malebranche kadınların anlama kapasiteleri hakkında ‘’zevke ait herşey kadınlara kalmış bir iştir. Soyut olan herşeyse kadınlar için anlaşılmazdır’’ diyor.

On dokuzuncu asrın tanınmış düşünürü Schopenhauer, ‘’Tabiat kadına kendini savunmak ve korumak için riyakârlık vermiştir. En zarifinde olduğu kadar en aptal kadında da riyakârlık fıtrîdir’’ diyecek kadar kadınları aşağılamıştır.

Alman Filozofu Nietzche ise ‘’Kadınla konuşacağın zaman kırbacı eline almayı unutma’’ der.

Görüldüğü üzere Batılı düşünürler kadına değer vermek bir yana neredeyse insanlığını bile sorgulamaktadırlar. Böyle bir tabloya tepki olarak feminizm akımının Batı toplumlarında çıkmasına şaşırmak mümkün müdür?

HÜLÂSA

Kadını Rabbine karşı vazifeleri olan bir kul olarak, kadın ve erkeğin birbirlerine karşı vazifelerini, yetkilerini hiçbir boşluk kalmamacasına tanımlayan dinimizde kadın hürriyetine kavuşmuştur. 

Peygamberimiz (asm) hayatı boyunca buna en güzel misal olmuştur. Onun (asm) vasiyeti hükmündeki ‘’Veda Hutbesi’’ kadın ve erkeğin haklarını ve sorumluluklarını en güzel şekilde ifade eder. 

Okunma Sayısı: 2264
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı