"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hasta (senaryo)

Ali BEYKOZ
25 Ekim 2025, Cumartesi
İÇMEKÂN - HASTA ODASI

Hasta yatakta yatmaktadır. Yüzünde ıstırap vardır. Gözleri yarı kapalıdır.  Hastanın başında bir hemşire vardır. Hastanın ateşini ve nabzını ölçer, sonra serumunun damlasını ayarlayıp dışarıya çıkar. Hasta hemşireyi gözleri ile takip eder ve gözlerini kapatır.

İç ses: İnsan ne kadar korkak değil mi?

Hasta gözlerini açar etrafa bakar. 

Hasta: Kim var orada?

Karşısında hastalık vardır. Güzel görünümlüdür. 

Hastalık: Tanımadın mı beni? Ben doktorların teşhis koyduğu hastalığınım… Doğru söyle benden çok korkuyorsun değil mi? Gözle görülmeyen bir mikrobum ben. Küçücük... Sen küçük olan gözle görülmeyen benden korkan, devasa bir canlısın.

Hasta: Rahat bırak beni…

Hastalık: (Kahkaha atar) Seni rahat bırakabilirim aslında… Fakat bana itaat edersen…

Hasta: Bismillahir.

Hastalık: Dur, dur, dur… Onu söyleme… Sus artık.. Bu hastalık acılarını dindirmekten bahsediyorum ben. Seni hasta edeni terk et ve bana gel. Hadi ne bekliyorsun bana gel. Tüm acıların bitecek ve sen kurtulacaksın.

Devanın ışıklar içinde içeriye girdiği görülür, hastalığa bakar.

Hasta ve deva: Bismillahirrahmanirrahim…

Hastalık köşeye kaçar.

Deva: Ey biçare hasta merak etme sabret. Senin hastalığın sana dert değil belki bir nevi dermandır.

Hastalık: Dinleme onu!

Deva: Ey sabırsız hasta, sabret belki şükret. Senin bu hastalığın ömür dakikalarını birer saat ibadet hükmüne getirebilir.

Hastalık: Boş laf bunlar… İnanma… 

Deva: Ey ahiretini düşünen hasta. Hastalık sabun gibi, günahların kirlerini yıkar, temizler. Sen imanlı birisisin. İmanlı bir hastanın titremesi günahlarını silker.

Hastalık: Öleceksin.

Deva: Korkma ecel mukadderdir. Değişmiyor. Eğer vaden gelmişse kimse bunu engelleyemez; vaden gelmemişse senin başında ölümü bekleyen ölür, sen iyileşirsin.

Hastalık: Öleceksin!

Deva: Korkma, Kur'ân nuruyla bak!

Hasta: Peki nedir bu olanlar?

Deva: Halikını tanıyan senin gibi inançlı insanlar için ölmek, hayat yükünü taşımaktan bir terhistir. Hem bu dünya meydanındaki imtihandan, kulluk ve ubudiyetten bir paydostur. Hem öteki âleme gitmiş yüzde doksan dokuz ahbap ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir.

Hastalık: (Ağzını açar fakat konuşamaz)

Deva: Hem dünya zindanından Cennet bahçelerine girmeye bir davettir. Hem kulluk ettiğin Rabbinden mükâfat almaya bir nöbettir. Madem ölümün mahiyeti hakikat noktasında budur; ona dehşetle bakmak değil bilâkis rahmet ve saadetin bir başlangıç kapısı nazarıyla bakmak gerektir.

Işık huzmesi içerisinde önce hastalık, sonra gülümseyen yüzü ile deva kaybolurlar. Aynı anda hasta yatağında gözlerini açar daha canlı bir görüntüsü vardır. Elini baş ucundaki komodine uzatır, Hastalar Risalesi’ni alır, açıp okumaya başlar….

(Not: Geçen hafta yazamamıştım. Hastalık sebebiyle bir operasyon geçirdim. Allah’ın izniyle daha iyiyim.. Bu hafta kısa film senaryosu ile birlikteyiz. Dualarınızı unutmayın.)

Okunma Sayısı: 253
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı