"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nebevî bir iletişim dili: Kolaylaştırın! Zorlaştırmayın!

Yasemin GÜLEÇYÜZ
22 Ocak 2020, Çarşamba 00:15
Günümüzde ilim ve teknolojinin birçok alanda hayatımızı kolaylaştırması, refah düzeyinin arttırılması huzuru temin etmeye yetmemiştir.

Maneviyatın ihmali çağın hastalıklarını daha da arttırmış ve ağırlaştırmıştır. Kısaca; materyalist eğitim sistemi, ilim ve teknolojiye hakim, ama manevî problemlerine çözüm üretemeyen nesiller ortaya çıkarmıştır. 

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (asm) kızlarını diri diri toprağa gömen vahşi bir toplumdan “Saadet Asrı” olarak adlandırılan faziletli bir toplum meydana getirmiştir. Peygamberimizin (asm) eğitiminden geçen Sahabeler asırlardır insanlığa yol göstermeye devam etmektedir. Onların izinden giden Müslümanlar da yaşadıkları her zamanda ilim, hikmet ve maneviyat öncüleri olmuşlardır. 

Onun (asm) sohbetinde bir an bile bulunmak kişiyi değiştirir ve dönüştürür, Sahabe yapar. Neler yaşanır? Nasıl bir sohbet tarzı takip eder? 

Bununla ilgili ibretli, bizlere yol gösterecek bir örnek okudum geçtiğimiz günlerde sizlerle paylaşmak isterim: 

EZANDAKİ SIR 

Peygamberimiz (asm) her yaştan insana değer verir, muhatap olurdu. Sahabeler onunla yaşadıkları her anı ömür boyu tatlı bir hatıra olarak yaşar ve başkalarıyla da paylaşırlardı. 

İşte onlardan biri de Ebu Mahzure’dir (ra). İslâm’a girişine vesile olan olayı şöyle anlatıyor: “Peygamber (asm) Huneyn Gazvesi’nden dönüyordu. Mekkeli on kişilik gençler grubuyla birlikteydim. Huneyn yolunda onlarla karşılaştık. Müezzin namaz için ezan okuyordu. Biz bir köşeye çekildik ve alay ederek müezzinin söylediklerini tekrar etmeye başladık. Bizi duymuştu. Ezan bittikten sonra Resulullah (asm) “Şu gençlerin içinde gür ve sesi güzel olan biri var” diyerek bizi yanına çağırdı. “Gür sesli olanınız hanginiz?” diye sordu. Herkes beni gösterdi. Bunun üzerine yanımdakileri gönderdi, beni ise alıkoydu. “Haydi bir ezan oku!” dedi. Ondan ve bana emrettiği işten son derece nefret ettiğim halde kalkıp önünde ayakta durdum. Bizzat bana ezanın okunuşunu öğretti. Ezanı bitirdiğimde beni çağırdı, içinde bir miktar gümüş para olan bir kese verdi. Sonra alnımı, göğsümü elleriyle sıvazladı ve “Mübarek olsun!” diyerek beni tebrik etti, hayır ve bereket duâsında bulundu. 

Ben “Ya Resulullah! Mekke’de ezan okumama izin ver” dedim. O da: “Peki bu vazifeyi sana verdim” buyurdu. İşte artık o anda duyduğum nefretten bende bir iz kalmamış, kalbim onun sevgisiyle dolup taşmıştı. Resulullahın emir ve talimatı üzerine müezzinlik yaptım” (Ahmed b. Hanbel, III. 409: Nesai, Ezan. 5, 6. İbn Mace, Ezan) 

Nereden nereye? Huneyn Savaşı’ndan dönen İslâm ordusunda Bilâl-i Habeşi’nin okuduğu ezanla alay eden müşrik Kureyşli genç Ebu Mahzure ömrünün sona erdiği hicri 59 yılına kadar Mescid-i Haram’da müezzinlik yaptı. Peygamberimizin (asm) dört müezzininden biri oldu. Kendisinden sonra Mescid-i Haram müezzinliğini asırlarca oğlu ve torunları devam ettirdi. 

Psikolog ve pedagoglarımızın bu nebevî eğitim sisteminden çıkaracağı çok dersler olsa gerek! 

KOLAYLAŞTIRIN! ZORLAŞTIRMAYIN! 

“Kolaylaştırın zorlaştırmayın. Müjdeleyin nefret ettirmeyin!” düsturunu hayatında uygulayan ve tavsiye eden Peygamberimiz (asm) her zaman aşırılıktan uzak, dengeli, uyumlu nesiller yetişmesini hedefledi. 

Mükemmeliyetçi olmamak, itidalli, adım adım da olsa ilerleyen bir yol takip etmek bıkıp usanarak yaptığı işi terk etmekten çok daha isabetli değil midir? 

HÜLÂSA

Peygamberimizin (asm) insan yetiştirme sistemine Asr-ı Saadet temelinde öğrenmek ve hayatımıza geçirmeye mecburuz ve muhtacız. “Din kolaylıktır” prensibini ders veren nebevî eğitim sistemi bütün zamanların ihtiyacına kâfi gelecek kabiliyettedir. Bu nebevî ölçüler hayatımızı hiçbir boşluk bırakmamacasına kucaklar. 

Kendi hayatımızda bu ölçüleri uyguladığımız oranda huzura yaklaşırız…

(Bizim Aile dergisinin Ocak 2020 sayısından alınmıştır)

Okunma Sayısı: 2453
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    22.1.2020 07:59:28

    Tebrik ve dualar; bu enfüsî okumalar için...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı