"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zekât köprüsü kurulsun

Faruk ÇAKIR
06 Kasım 2025, Perşembe
Sosyal hayattaki çalkantılara, yoksulluğun artmasına ve krizlerin derinleşmesine güya çareler aranıyor; ama ne hikmetse esas ve kalıcı çareler yeterince gündeme gelmiyor, getirilmiyor.

Faiz nasıl ki krizlerin anası ise buna karşı zekât sistemi ya da anlayışı fukaralığı sona erdirip sosyal yapıyı sağlam tutan bir ‘köprü’dür. Maalesef ekonomik sistem büyük ölçüde faiz üzerinde dönüyor ve aksini söylemek, faiz dışı çareleri gündeme taşımak neredeyse mütedeyyin insanlarca bile kınanıyor. 

Son zamanlarda faizsiz sistemle çalışan bazı ‘banka’lar da var. Fakat bunların işleyişi de vatandaş nezdinde yeterince bilinmiyor. Bazı uygulamaların açık ve net olmaması, şüpheli bazı işlemlerin yol bulması faiz noktasında hassas olan insanları da ürkütüyor. 

Boğaziçi Üniversitesinde düzenlenen “13. İslâm İktisadı ve Finansı Zirvesi”nde konu gündeme gelmiş ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Fatma Çınar, “İnsanlar konuyu bilmiyor değil, yanlış anlıyor. (Katılım finans) Sistemin neyi temsil ettiğini doğru anlatmamız gerekiyor” demiş. Ne ölçüde anlatılabilecek ve ne ölçüde anlaşılabilecek, bunu zaman gösterir. 

Aynı toplantıda konuşma yapan DK Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Esma Karabulut da “İslâm Kalkınma Bankasının tahminlerine göre, dünyada potansiyel zekât hacmi yıllık yaklaşık 600 milyar dolar. Eğer bu kaynak profesyonel ve şeffaf biçimde yönetilirse, zekâtın ekonomik etkisi tıpkı bir kelebek etkisi gibi yayılabilir” tespitinde bulunmuş. (AA, 28 Ekim 2025)

Hatırlanacağı üzere ‘zekât’ konusunda Risale-i Nur’da çok önemli tespit ve tavsiyeler yer alır. Bu meselelerin asıl kaynağından okunmasını gerektiğini hatırlatarak bazı iktibaslar yapmakta fayda var. 

Bediüzzaman Hazretleri bir eserinde zekâttan bahsederken şöyle diyor: Bu, hiç bitmez ve tükenmez bir menbadır. Suâl: ‘Nedir o çeşme?’ Cevap: Zekât. Sizler Hanefî ve Şafiîsiniz. Suâl: ‘Şayet kuruyup gitmez de o hazineye akarsa, ne iyi ne güzel!’ Cevap: “Evet, aranızda ancak zekât ile parlayıp çiçek açabilen bir zekâ var.” Suâl: ‘Nasıl?’ Cevap: Eğer ezkiya, zekâvetlerinin zekâtını; ve ağniya, velev zekâtın zekâtını milletin menfaatine sarf etseler, milletimiz de başka milletlere yolda karışabilir.

(Ara notu: “Kırkta birin kırkta biri” (yapay zekâya göre) = %0,0625 eder. Yani, “yüz birimden yalnızca sıfır tam sıfır altmış iki buçuk birim” anlamına gelir. Yani bu oran çok küçük bir yüzdedir Örneğin 10.000 birimlik bir bütçede bu oran sadece 6,25 birim eder. Yaninin yanisi: Zenginler 10 bin liralarının sadece 6 ya da 7 lirasını zekât olarak fakirlere vermiş olsa fakirlik büyük ölçüde tarihe karışabilir.)

Zekât köprüsünün inşasının önemi de şöyle anlatılır: “Beşer salâh isterse, hayatını severse, zekâtı vaz’ etmeli, ribâyı kaldırmalı. (Sözler, Lemaat, s. 649.)

İnsanlık ‘barış’ istiyorsa yolu belli...

Okunma Sayısı: 216
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı