Ülkemizde artan şiddet ve suç olayları sosyal hayatımıza yansıyan manevî buhranın boyutlarını gösteriyor.
Allah sevgisinin ve korkusunun aşılandığı iman, ahlâk eğitimi yetersizliği toplumun manevî dayanaklarını temelden çürütüyor. Kısır siyasî çekişmeler maneviyat eğitimi için kafa yormaya fırsat bırakmadığı gibi, manevî eğitime çalışanları engelliyor. Hiçbir şey yapılmıyor değil. Elbette toplum eğitimi için, yapılan güzel faaliyetler var, ama yeterli değil, ne yazık ki! Zira tahrip çok kolay. O yüzden sayısı zaten az olan tamircilerin sıkı-plânlı çalışmaları ve kösteklenmeyip desteklenmeleri gerekiyor.
MODERN VAHŞİLERE EĞİTİM
Televizyonu, interneti, gazetesi, müziğiyle tahrip odaklı ve sistemli çalışan dehşetli bir şer ordusu var! Zengini daha zengin, fakiri daha fakir hale getiren gelir dağılımındaki dengesizlik de buna eklenince cemiyette yalnızlaşan ve bunalım yaşayanların sayısı artıyor. Menfaatin hâkim ve kuvvetlinin haklı olduğu böyle bir ortamda manevî değerler zayıflıyor.
İnsanî değerlerin unutulması vahşi bir modern insan tipi ortaya çıkarıyor. Belki eğitim seviyesi yüksek ama vahşi! Zira insanın nefsindeki sınır tanımayan hırs, kin, arzu ve heves gibi duygular ancak gücünü dinî değerlerden alan ahlâk merkezli çalışmalarla terbiye edilebilir. Toplum hayatında şefkat, merhamet, nezaket, hürmet, güven, dayanışma, yardımlaşma ancak manevî değerlere dayalı eğitim projeleriyle gerçekleşebilir. Toplumun manevî temellerini çürüten tahribatı önleme ve tamir çalışmaları fert, aile ve toplum dairelerinde gerçekleştirilecek manevî değerlere dayalı eğitimlerle mümkündür. Bu anlamda gücünü dinî değerlerden alan ahlâk merkezli çalışmalar çok önemlidir.
ÖNCE SAĞLAM BİR TEMEL
Kaynağını Kur’ân ve Sünnetten alan “maneviyat eğitimi” aynı zamanda bir tamir hareketidir de. Muallim-i Ekber olan Peygamber Efendimize (asm) İslâmın ilk yıllarında Mekke’de inen sûrelerin iman hakikatleri üzerine, Medine’de inen sûrelerin ise daha çok ahlâk üzerine olması eğitimin aşamalarını da bizlere göstermesi açısından önemlidir. Kişinin güzel ahlâkı imanının delilidir. Atalarımız boşuna “Kork Allah’tan korkmayandan!” dememişler!
HÜLASA
Yetişkinler olarak kendimize ve çocuklarımıza yapabileceğimiz en büyük iyilik “maneviyat eğitimi”ni kazanmak ve hayatımıza ihlâsla geçirmektir. Bu eğitim en mükemmel ve tamamlanmış haliyle Peygamberimizin (asm) sünnetinde inceden inceye işlenmiştir. Çocuklarımıza, vereceğimiz en büyük hediye onlara helâl haramı öğretmek ve hayatımızla göstermektir. Bu noktada Bediüzzaman Hazretlerinin Kur’ân ve sünnet merkezli ahlâkî değerleri fert, aile ve topluma etkin bir şekilde sunan imanî muhtevalı orijinal metodu asrın insanı için muazzam bir kurtarıcıdır. Risale-i Nurlara lâkayd kalmak ya da bu eserleri ve hizmetkârlarını engellemeye çalışmak maddî manevî belâlara dâvetiye çıkarmaktır. Yaşadıklarımız bunun en bariz delilidir!