Abdullah Bey: “Muavvizeteyn surelerini okumanın faziletleri nelerdir? Nerelerde okunur?”
Üç Koruyucu Sure
Muavvizeteyn sureleri iki koruyucu suredir. Felak ve Nas sureleridir. İhlâs Suresi de girerse bu üç surenin adı muavvizat olur.
Bu surelerden Nas Suresi, cinlerden ve insanlardan, sinsi vesveselerin şerrinden, insanların göğsüne vesvese verenlerin şerrinden Allah’a sığınmamızı sağlayan bir suredir.
Felak Suresi, iyi kötü her türlü mahlukatın şerrinden, karanlık gecelerin şerrinden, düğümlere üfleyen üfürükçülerin şerrinden ve her kıskancın ve hasetçinin şerrinden Allah’a sığınmamızı sağlar.
İhlâs Suresi ise bir tevhid suresidir. Allah’ın “hiç bir şeye ihtiyacı olmayan ve Bir” olduğunu o surede çok net ifadelerle görürüz.
Her üç sure de bizim için birer sığınış kapısıdır. Bizler çaresiz kaldığımızda tutunacak dal ararız. Bu dalların bizi bilen, seven, dinleyen, koruyan, her türlü gizlilikleri çözen ve her türlü işe güç yetiren bir el olması bize her zaman huzur verir.
Resulullah Efendimiz (asm) kendisi veya ailesinden biri hastalandığı zaman1 ve göz değmesine karşı2 muavvizeteyn'i okumuştur. Yatmadan önce üç kere muavvizatı okumuş, eline üflemiş ve elleriyle bütün vücudunu meshetmiştir.3
Akşam Sabah Okuyabiliriz
Bu dünyada bilinmezler çoktur. Her şey bizim malumatımızla kuşatılmış değildir. Mesela özellikle gece uyurken kendimizde olmayız. Görünür görünmez tehlikelere karşı zırhımızı kuşanarak önlemimizi almamızda fayda var. Çünkü onların hepsi de bizim tek başımıza güç yetiremeyeceğimiz ve kendi başımızdan savamayacağımız tehlikelerdendir.
Koruyucu zırhımızı kuşanmadan uykuya geçmek, doğrusu sıkı bir ormandan geçerken silahsız bulunmaya benzer. Bu sureler bilinmezlerden gelen tehlikeleri savmak için birer atom bombası gibidir. Bu atom bombalarını hem namazda, hem namazın dışında okuyabiliriz.
Resulullah Efendimiz (asm) Abdullah ibni Hubeyb’e, “Akşam ve sabah İhlâs, Felak ve Nas sürelerini üçer defa oku. O sureler her tehlikeye karşı sana yeter!” buyurmuştur.4
On Üç Anahtar
Bediüzzaman Hazretleri On Üçüncü Lem’a’yı Nas Suresinin tefsiri sadedinde yazmıştır. Hulusî Beyin, “Hıtamuhu misk” nev’inden on üç işaret halinde tefsir olunan Suretü’n-Nâs ve iki âyeti tekrarla derse nihayet verdiğini, gayet zevkli ve şevkli ve alâkalı bir surette beyan ve ifade eylemektedir.”5 dediği ders On Üçüncü Lem’a’dır.
Bediüzzaman On Üçüncü Lem’a’yı Kur’ân’ın en ahirki suresi olan ve “Eûzü billahi mineşşaytanirracim” cümlesinin madeni ve özeti olan Nas Suresinin güzel kapısından ve metin kalesinden on üç anahtar olarak zikreder. Bu on üç anahtar şeytanın bizim başımıza neler getirebileceğinden bahsediyor.
On Üçüncü Lem’a’da bir sual cevap var ki, meselemizi özetliyor:
Sualde, günahlar yaygınlık ve kötü örneklik yönüyle bir günah bir değildir. Binlerce kişi üzerinde kötü örnekliğe sebep oluyor. En az bin yazılmalıdır. Sevaplar ise vücudî olduğundan sayıca artmadığından hiç yazılmamalı ya da yazılacaksa sadece bir yazılmaydı. Neden günah bir yazılıyor? Sevap ise bazen on, bazen bin yazılıyor?
Bu soruya Bediüzzaman Allah’ın “kemal-ı rahmetinin ve cemal-i rahimiyetinin” bu suretle tecelli ettiğinden bahsederek cevap veriyor.
Yani Allah kullarını üzmek ve mahcup etmek istemiyor. Şeytana karşı kullarından yana bulunuyor.
Dipnotlar:
1- Buharî, Fedâilü'l-Kur'ân, 14; Müslim, Selâm, 50-51
2- Nesaî, İstiaze, 37; Tirmizî, Tıb, 17
3- Buharî, Fedâilü'l-Kur'ân, 14
4- Ebu Davud, Edeb 101; Tirmizî, Daavât 116; Nesâî, İstiâze 1
5- Barla Lahikası, s. 186.