"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Maneviyatsız aile projeleri

Yasemin YAŞAR
02 Eylül 2023, Cumartesi
İnsanlık tarihi boyunca farklı dönemlerde aile, farklı şekillerde algılanmış bulunsa da ailenin kutsallık yönü hemen hemen her din ve toplumda korunmaya çalışılmıştır.

Buna rağmen toplumun en temel kurumu olarak gözüken aile müessesesi, günümüzde en çok tahrip edilen ve hedef alınan kurum haline gelmiştir. Sanayileşme ve modernitenin etkisi ile birlikte küçülmeye başlamış bu küçülme ile birlikte kutsal olarak addedilmesi terkedilmeye başlanmıştır. Bu anlayış, (kurulması düşünülen “Yeni Dünya” düzeninde ) kutsal aileyi en büyük engel olarak görmektedir. Özellikle Batı’da Musevi kökenli bilim adamlarının İkinci Dünya Savaşı sonrasında “Önyargı Araştırmaları" ve "Otoriter Kişilik" gibi kitaplarında aileyi nasıl tahrip ettiklerini görmek mümkündür.

Bu Bilim adamlarına göre, Yahudi düşmanlığının altında yatan sebep “baba otoritesi”dir. Bu otorite insanlarda bir nefret doğurmakta ve sonuçta çevreye yansıyan öfke Yahudi düşmanlığı olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun çözümü de baba ve tanrı otoritesini yok etmektir. Bu anlayışa göre ataerkil aile yapısı, baba otoritesi, aile bağları, töre, gelenek-görenekler, ahlaki kurallar bu çerçevede yeniden yapılandırılmalıdır.

Bu çılgın ve tahrip edici düşünceler neticesinde dünyadaki hemen hemen bütün toplumlarda özellikle 1960’lardan sonra büyük bir çözülme ve buhran yaşanmaya başlamıştır. Bu çözülmenin temel belirtileri; bireylerde güvensizliğin yaygınlaşması, suç oranlarının artması, akrabalık bağlarının giderek zayıflaması, evliliklerin ve doğum oranlarının düşmesi, boşanma oranlarının hızlı yükselişe geçmesi ve ABD’de doğan her üç çocuktan birisinin, İskandinav ülkelerinde ise her iki çocuktan yaklaşık birisinin gayr-i meşru olarak dünyaya gelmesi gibi ciddi problemlerdir.

Anne ve babanın ahlaki değerlerin taşıyıcısı olmaktan çıkarılmasıyla birlikte, aileyle ilgili değer yoksunluğu oluşmuş ve çocuklar ahlaki değerleri sokakta, televizyonda, sosyal medyada ve akran grubunda aramıştır.

İkinci dünya savaşı ile başlayan “baba ve tanrı otoritesini yok etme” çalışmalarına bugünlerde bir yenisi de eklenerek kutsal aile kavramımın altına adeta dinamit konmuştur. Bu dinamit son yıllarda küresel düzeyde eşcinselliği normalize etme çalışmalarıdır. Sanal âlemde, çeşitli tv platformlarında, yazılı ve görsel medyada eşcinselliği normalize edici, hatta teşvik edici yayın ve paylaşımların sayısı her geçen gün artmaktadır. Gençlik her yönden adeta kıskaç altına alınmıştır.

 Bu da yetmemiş gibi aileye yönelik projelerin nihai aşaması olarak cinsiyetsiz bir toplum öngörülmüş ve yaradılıştan insana ihsan edilen erkek ve kadın farklılıkları yok sayılarak adeta fıtrata savaş açılmıştır.

 Milli ve manevi değerlerin ihmal edilerek çocukların yetiştirilmesi, otorite boşluğu ve ahlaki yoksunluk gibi önemli sorunlara yol açmıştır. Dini inanç anne-baba açısından yeri doldurulamayacak bir otorite ve güven sağlamaktadır. Kendilerini şekillendirecek olan dini otoritenin yokluğunda çocukların ahlaki alışkanlıklarına nasıl biçim verecekleri konusunda tereddüt yaşayan anne babalar, çözümlenmesi mümkün görünmeyen bir problem ile karşı karşıyadır. Zira inancın sağladığı olağanüstü kudretin yerine geçecek mantıki hiçbir şey bulunmamaktadır bulunamamaktadır.

Okunma Sayısı: 2205
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    2.9.2023 20:53:12

    ..."Üçüncü cihet ve sebeb: Her iki Deccal, Yahudinin İslâm ve Hristiyan aleyhinde şiddetli bir intikam besleyen gizli komitesinin muavenetini ve kadın hürriyetlerinin perdesi altındaki dehşetli bir diğer komitenin yardımını, hattâ İslâm Deccalı masonların komitelerini aldatıp müzaheretlerini kazandıklarından dehşetli bir iktidar zannedilir. Hem bazı ehl-i velayetin istihracatıyla anlaşılıyor ki, İslâm Devletinin başına geçecek olan Süfyanî Deccal ise; gayet muktedir ve dâhî ve faal ve gösterişi istemeyen ve şahsî olan şan ve şerefe ehemmiyet vermeyen bir sadrazam ve gayet cesur ve iktidarlı ve metin ve cevval ve şöhretperestliğe tenezzül etmeyen bir serasker bulur, onları teshir eder."... Bediüzzaman Said Nursi Şualar - 594

  • S.topuz

    2.9.2023 20:49:32

    ..."Ve İslâm Deccalı olan Süfyan dahi, şeriat-ı Muhammediyenin (A.S.M.) ebedî bir kısım ahkâmını nefis ve şeytanın desiseleriyle kaldırmağa çalışarak hayat-ı beşeriyenin maddî ve manevî rabıtalarını bozarak, serkeş ve sarhoş ve sersem nefisleri başıboş bırakarak, hürmet ve merhamet gibi nurani zincirleri çözer; hevesat-ı müteaffine bataklığında, birbirine saldırmak için cebrî bir serbestiyet ve ayn-ı istibdad bir hürriyet vermek ile dehşetli bir anarşistliğe meydan açar ki, o vakit o insanlar gayet şiddetli bir istibdaddan başka zabt altına alınamaz."... Şualar - 593

  • S.topuz

    2.9.2023 20:48:15

    ..."Rivayetlerde Hazret-i İsa Aleyhisselâm'a "Mesih" namı verildiği gibi, her iki Deccal'a dahi "Mesih" namı verilmiş ve bütün rivayetlerde مِنْ فِتْنَةِ الْمَس۪يحِ الدَّجَّالِ مِنْ فِتْنَةِ الْمَس۪يحِ الدَّجَّالِ denilmiş. Bunun hikmeti ve tevili nedir? Elcevab: Allahu a'lem bunun hikmeti şudur ki: Nasılki emr-i İlahî ile İsa Aleyhisselâm, şeriat-ı Museviyede bir kısım ağır tekâlifi kaldırıp şarab gibi bazı müştehiyatı helâl etmiş. Aynen öyle de; Büyük Deccal, şeytanın iğvası ve hükmü ile şeriat-ı İseviyenin ahkâmını kaldırıp Hristiyanların hayat-ı içtimaiyelerini idare eden rabıtaları bozarak, anarşistliğe ve Ye'cüc ve Me'cüc'e zemin hazır eder."... Bediüzzaman Said Nursi Şualar - 593

  • S.topuz

    2.9.2023 20:42:00

    ..."Rivayette var ki: "Deccal'ın mühim kuvveti yahudidir. Yahudiler severek tâbi' olurlar." Allahu a'lem, diyebiliriz ki, bu rivayetin bir parça tevili Rusya'da çıkmış. Çünki her hükûmetin zulmünü gören Yahudiler, Almanya memleketinde kesretle toplanıp intikamlarını almak için, Komünist Komitesi'nin tesisinde mühim bir rol ile yahudi milletinden olan "Troçki" namında dehşetli bir adamı, Rusya'nın başkumandanlığına ve terbiyegerdeleri olan meşhur Lenin'den sonra Rus hükûmetinin başına geçirerek Rusya'nın başını patlatıp bin senelik mahsulâtını yaktırdılar. Büyük Deccal'ın komitesini ve bir kısım icraatını gösterdiler. Ve sair hükûmetlerde dahi ehemmiyetli sarsıntılar verip karıştırdılar."... Bediüzzaman Said Nursi Şualar - 587

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı