Sözcü’nün haberine göre Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) da konuyla ilgili açıklamada bulundu. Son yıllarda yaşanan felâketlerin temel sebeplerinin iklim değişikliğinden ziyade, insan kaynaklı tabiat tahribatları, yanlış su politikaları, merkezi ve yerel yönetimlerin şehirleri rant politikalarına teslim etmesi olduğunu savunan TMMOB, “Kaz Dağları’nda, Gölcük’te, Abant’ta, Salda Gölü’nde, İkizdere’de olduğu gibi Ayman yaylasında da halka danışılmadan, bilimsel ve teknik gerçekler göz ardı edilerek tahribatın temeli atılmak istenmiştir. Ne var ki Ayman Yaylası köylüleri hayatına, tabiatına sahip çıkarak demokratik tepkilerini dile getirmiş, konuyu mahkemeye taşıyarak gerekli girişimlerde bulunmuşlardır” açıklamasında bulundu. TMMOB’un açıklaması şöyle devam etti, “Uyardık, uyarmaya devam ediyoruz. Bu alanda yapılacak taş ocağı telâfisi mümkün olmayan tahribata yol açacaktır. Açılması planlanan taş ocağının 60 metre yakınında yer alan yüksek gerilim elektrik iletim hattının taş ocağı faaliyetlerinde zarar görmesi durumunda geniş ölçekli orman yangınlarıyla karşılaşılabilecektir.

Taş ocağı için yüzlerce ağacın katledilecek olması bile ormanlık alanda yaşanacak tahribatın boyutunu göstermektedir. Unutulmamalıdır ki kamu kurumu faaliyetleri, halkın ihtiyaç ve çıkarları gözetilerek yürütülmelidir. Halkın yaşama hakkını ve sağlığını görmezden gelen, tabiî hayatı tehdit eden, çevreye telâfisi imkânsız zararlar veren bir anlayış kabul edilemez.