"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlim kendin bilmektir

Zeynep ÇAKIR
29 Ocak 2020, Çarşamba
Cemiyette kabul edemediğim bir mukayese tarzı var ki aslında yapanın kendi kompleksini dillendirmekten başka bir getirisi olmamakla beraber, bu cüretkâr davranışın hakimiyeti ve ezici kibri hiç te yabana atılacak gibi değildir.

Nedir o? 

- Tahsil insana bir şey vermez. 

- Ben hayat okulundan mezun olmuşum. 

- Okumadım, ama çok okumuşu cebimden çıkarırım. 

- Okumuş, ama adam olamamış. 

Hatta meşhur bir hikâye de iliştirilir buraya: “Ben sana vali olamazsın demedim, adam olamazsın dedim” diyen baba sitemi. 

Peki sahiden tahsil bir insanı tekâmül ettiren yegâne şey midir? 

Ya da okul bitirmekle insan gerçekten tam kemale erer mi? 

Tabiî ki her zaman ve bütünüyle mümkün değildir, istisnalar vardır. İlim; irfanla taçlanırsa ahlâk ve erdemle bezenirse güzeldir. 

Fakat bu idealize edilen şeydir her insanda her kusur olduğu gibi okumuş insandan beklenilmeyen bir davranış görmek de haliyle tenkid sebebi olabilir. 

Fakat işte tam da burada cahil kesimin eline koz geçer ve okumamışlığın, eline bir kitap almamışlığın, kendini bir adım yetiştirmekten acizliğin, iki kelimeyi biraraya getirmek melekesi yoksunluğunun bütün faturasını, olmamışlığın hamlığın bütün müzahrafatını bu cümlelerin arkasına sığınarak düşmanı olduğu kesime Donkişotvari boca eder. 

Okuma hakkı zorla gaspedilen, çok istidatlı ve zeki olduğu halde okutulmayanlara sözüm yok ve takdirim de çoktur. 

Kimbilir okusan nasıl olurdun diye defalarca hayranlığımı, o kendini yetiştirme azmini takdir ederim. 

Ama sözüm hem kel hem fodul olanadır. 

Okumayan odur. 

Ödev yapmayan, karnede kırık notları sıralayıp eve gelene kadar karne yırtan ya da evde o karneyi kimseye göstermeyen de odur.

Okula üst baş perişan saç baş dağınık gelen, ortaokula başlasa ikide bir devamsızlık yapıp okul eken, hasılı ilimden, tahsilden nasipsiz ve isteksiz olanın arasından dirsek çürütüp yılları yıllara katıp zar zor bir meslek sahibi olan ve bu arada kendisi de ayaklı kütüphane haline gelen insanı yermek en azından onun işi haddi yetkisi ve cüreti değildir. 

Her işin erbabı vardır. 

Terzi meslektaşının eksiğini bilir. 

Çiftçi diğerinin yanlışını görür. 

Maharetli bir nakkaş lalettayin yapılan bir nakışı tenkid eder. Kendinden sanatlı olanı ise takdir eder tahsin eder. 

Hasılı insan bildiği şeyde söz hakkına sahiptir. 

Bilmediğinde de belki... 

Ama en azından kendini ortaya koyarak mukayese edemez. 

Annem mahir bir terziydi ve bütün elişlerinde hünerliydi. 

Tabiî ki herkes gibi biz de onun bu sanatını methettik, yaptıklarını zevkle giydik, kullandık. Ama ‘Ben olsam bunu böyle yapardım’ demek bize düşmezdi. Bilmezdik ki böyle bir iddia ile ortaya çıkalım. 

Desek, sonu ya tedip ya kötek. Neden? Çünkü bizim haddimiz değil

Bu konuda ne bir ilim var ne o seviyede bir maharet. 

Ama, meselâ annem Rabiye Abla ve Gülten Halam bu konuda her zaman birbirleriyle fikir alış verişinde, yapıcı tenkidler veya ‘ben böyle yaparım, sen de böyle yap’ tavsiyelerinde bulundular. 

Bugün yaşlandılar, belki o marifet ve maharet fiili olarak uçtu ellerinden ya da eskisi kadar yapamıyorlar. 

Ama dostlukları, vefaları, biribirlerinin ilmine emeğine takdirleri saygıları baki kaldı. 

Hasılı okuyanları tenkidi marifet sanan densizler; siz de okusaydınız efendim. 

Okumadıysanız saygınız olsun okuyana. 

Erişemediği ciğere mundar diyen sadece kedidir. 

İnsanı değerli kılan şey ise iddiası değil bizatihi kendidir. 

Okumak her şey değil elbette ilim de kendin bilmektir vesselâm.

Okunma Sayısı: 2497
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zeliha

    30.1.2020 11:05:05

    Tebrikler bu kadar zor meseleyi böyle açık anlaşılır yazdığınız için. Her zaman içimiz de dert olmuş bir mesele gerçekten, çok yönlü düşünülmedigi gibi dümdüz bakanlara da anlatmakta zorlandığımız can yakıcı, hatta bir tanıdık daha da ileri gidip sizin kitaplarda okuduğunuzu ben TV de izliyorum deyince cehaletin dehşetinden ürktüm gerçekten. Allah razı olsun bu tür yazılarınızı daha sık görmek duasıyla

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı