"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ın matematik münâzaraları

Abdülbakî ÇİMİÇ
27 Temmuz 2020, Pazartesi 00:15
Bediüzzaman’ın Hayatı’ndan Tesbitler - 41

Bediüzzaman Hazretleri’nin Risale-i Nur’da Matematik hesapları ile ders verdiğini hepimiz biliriz. Bilindiği üzere Matematik ilmi, esası akla ve mantığa dayanan bir bilim dalıdır. Bediüzzaman da bu bilimi Risale-i Nur’da kullanmıştır. Ancak Matematik ilmini herkesin anlayacağı seviyede ifade etmek zor bir meseledir. Bediüzzaman ise eserlerinde bu ilmi herkesin anlayacağı şekilde kullanmış ve bu alanda da ihtisas sahibi bir âlim olduğunu ispat etmiştir. Gençliğinde Matematik ile iştigal etmiş, hatta bu konuda küçük bir kitapçık yazmıştır. Bu kitapçık çıkan bir yangında yandığı için neşredilememiştir.1

Tarihçe-i Hayatı’nda bu ciheti şöyle ifade edilmiş: 

“Bediüzzaman, riyaziyede harikulâde bir sür’at-i intikale malik idi. Herhangi bir müşkil meseleyi, zihnen hemen hallederdi. Hattâ cebir mukabele ilminde bir Risale telif etmişti. Tahir Paşa nezdinde hesap meseleleri münâkaşa mevzuu olduğunda, hesaba dair hangi mesele bahsedilse, başkaları ve en mâhir kâtipler neticeyi bulamadan, Molla Said zihnen çıkarıyordu. Çok defalar böyle yarışlara girişir ve umumunda daima birinci gelirdi.” 2

Bediüzzaman’ın Lem’alar, Yirmisekizinci Lem’a On Dokuzuncu Nüktede; “Kısa bir zamandaki küfre mukabil, hadsiz bir zaman Cehennemde hapis nasıl adalet olur?”3 sualine verdiği ilginç Matematik hesabı şöyledir: “Sene 365 gün hesabıyla, bir dakikada katl, yedi milyon sekiz yüz seksen dört bin dakika hapis iktizası kânun-u adalet iken, bir dakika küfür bin katl hükmünde olduğundan, yirmi sene ömrünü küfürle geçiren ve küfürle ölen bir adam, kanun-u adaletle, elli yedi trilyon iki yüz bir milyar iki yüz milyon sene, beşerin kanun-u adaletiyle hapse müstehak olur. Elbette “Orada ebedî olarak kalacaklardır.4 Adalet-i İlâhî ile veçh-i muvafakati bundan anlaşılıyor. Birbirinden gayet uzak iki adedin sırr-ı münasebeti şudur ki: Katl ve küfür, tahrip ve tecavüz olduğu için, gayre tesirat yapar. Bir dakikada katl, lâakal, zâhirî âdete göre, on beş sene maktulün hayatını selb eder, onun yerine hapse girer. Bir dakika küfür, bin bir esmâ-i İlâhîyi inkâr ve nukuşlarını tezyif ve kâinatın hukukuna tecavüz ve kemâlâtını inkâr ve hadsiz delâil-i vahdâniyeti tekzip ve şehadetlerini reddetmek olduğundan, kâfiri, bin seneden ziyade esfel-i sâfilîne atar, ‘Halidîn’ (ebedî kalıcılar)5’de hapseder.” 6

Tahir Paşa ile Matematik münâzaları

Bediüzzaman Hazretleri, Tahir Paşa ile barışarak tekrar Van’a avdetinde, o sıra Tahir Paşa’nın meclislerinde, sık-sık matematik ve ince zor hesap meseleleri mevzu’ olmakta idi. Bu konuda da Bediüzzaman fevkalâde acib bir sür’at-ı intikal ve kavrayışa malikti. Herhangi bir mes’ele medar-ı bahs olmuşsa, derhal zihnen kalemsiz hallediyordu. Hatta Cebir-mukabele ilminde kendi zihninden bir Risale vücuda getirmişti.

Tâhir Paşa’nın meclisinde matematik ve hesap mes’eleleri mevz’u olduğu zaman, başkaları ve en mâhir kâtipler, kalemle, rakamla onun henüz yarısını yapmadan, Bediüzzaman zihnen halleder, ortaya kordu. Defalarca böylesi yarışmalara katılır, daima üstün gelirdi. Bir gün Tahir Paşa’nın meclisinde şöyle bir sual mevzu oldu: On beş tane Müslüman ile, on beş gayr-ı müslim farz edilerek, birbiri ardı sıra dizilince, (Yani, bir Müslüman ve bir gayri müslim şeklinde birbirlerinin arkasında dizildiğini farz edersek) on beş defa kur’a çekilecek, her defasında kur’a daima gayr-i müslime isabet ettirilmek matlubdur. Taksimi nasıl yapılacak? Bediüzzaman:

- Bu mes’elenin yüzyirmi dört ihtimalli durumu vardır, diyerek, buna göre hemen taksimatını zihninden çözer ortaya kor. Hem der:

- Bundan daha müşkülünü ben kendim icad ederim ki: ikibin beş yüz ihtimalli durumlusunu yaparım diyerek; elli ferd Müslüman ile, elli de gayr-ı müslim farz olunan meseleyi iki saat zarfında zihninden halledip yapar ve Tahir Paşa’ya bir Risale halinde ibraz eder. Daha sonraları bir gün şöyle bir sual mevzu’ olur: Küre-i arzın tamamı buğday taneleri farz olunsa, kaç tane olur? Bunu da yine zihninden kalemsiz halledip ibraz eder. Başka bir gün, Âdem Aleyhisselâm’dan bugüne kadar saniyenin onda biri olan âşireden ne kadar zaman geçmiştir? şeklindeki mes’eleyi de Bediüzzaman iki buçuk saatte hesaplayarak zihninden çözer. Başka bir gün: Küre-i Arzın her noktasına yağmurun yağdığı farz edilirse, kaç damla eder? diye bir sual medar-ı bahs olur. Buna karşı Bediüzzaman der ki: O şekil değil de, belki bütün Küre-i arza bir saniyede yağan yağmurun her dört parmak yere dört damla düşerse, bu surette on sene mütemadiyen durmadan yağarsa, kalemsiz zihnimden çıkarabilirim diyerek üç saat içinde halleder.

Fakat Bediüzzaman bu dakîk ve âcîb hesapları yaptıktan sonra, bir su-i nazar neticesi olarak, Bitlis’te Şeyh Emin Efendi’nin suallerine cevaplar verdikten sonra dimağında bir rahatsızlık, bir yorgunluk görüldüğü gibi; bu defasında da şiddetli, ona benzer bir rahatsızlık arız olur. Ve uzun müddet devam eder. Bundan sonra, artık bu gibi hesap işlerine karışmaz. Bir müddet sonra lehülhamd tamamıyla şifayab olur. Gerçi bu matematikî hesaplar, bu zamanda kompütürlerin, bilgisayarların inkişaf ettiği bir sırada veya şimdiki insanlarca Küre-i arzın hacmi kutru sathı veya ağırlık nisbeti malûm olmakla, belki garibsenecek bir mes’ele olmayabilir. Lâkin 1904’lerde henüz coğrafî bilgilerin inkişaf etmediği ve belki memleketimize henüz yeni yeni geldiği bir zamanda, bu ince matematik hesapları, bilhassa bir kaç miligram olan bir buğday tanesinin hesabını çıkararak veya onun hacminin yer isti’abını bularak küre-i arzla olan nisbetini bulmak, hem de kalemsiz zihinden bir iki saatlik bir zaman içinde halletmek, evet, özellikle o zamanlar için acibtir ve gariptir. 7

Dipnotlar:

1- Maatteessüf o risale Van’da bir yangında yanmıştır.(Tarihçe-i Hayat, s. 81). 

2- Tarihçe-i Hayat, 2013, s. 80. 

3- Lem’alar, 2013, s. 645. 4- Nisâ Sûresi, 4:169. 

5- Nisâ Sûresi, 4:169. 

6- Age, s. 645. 

7- Mufassal Tarihçe-i Hayat, Cilt-1, s. 165.

Okunma Sayısı: 4509
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • R.Kalyoncu

    27.7.2020 11:39:12

    Bediüzzaman Hz.lerinin gençliğinde matematiğe ilgi duyduğu ve bu hususta üstün bir zekâya sahip olduğu biliniyor. Ancak; "Küre-i arzın tamamı buğday taneleri farz olunsa, kaç tane olur? Âdem Aleyhisselâm’dan bugüne kadar saniyenin onda biri olan âşireden ne kadar zaman geçmiştir? Küre-i Arzın her noktasına yağmurun yağdığı farz edilirse, kaç damla eder?" gibi ekstrem soruların cevabının rakamlarla ifadesi mümkün değildir. On üzeri şeklinde ifade edilse bile bunun bir anlamı olmaz. Belki bu nokta dikkate alınarak,Tarihçe-i Hayat’ta (ilk dönem hayatına dair bölüm, yeğeni Abdurrahman’ın yazmış olduğu tarihçeden aynen alınmış olmasına rağmen) bu sorularla ilgili bahse yer verilmemiştir. O sebeple, bu gibi tenkide medar konuların umuma arzı faydadan çok zarar vereceği için iyi etüd edilmelidir..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı