"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Said Nursî’nin çocukluk farkı

Abdülbakî ÇİMİÇ
03 Şubat 2020, Pazartesi
Bediüzzaman’ın Hayâtı’ndan Tesbitler-16

Küçük Said farklı bir çocuktur. Çocuk yaşta yaşından beklenmeyen davranışlar, özellikler ve tavırlar gösterir. Bu hâl onun çocukluğu ile izah edilemeyecek kadar önemlidir. Küçük Said tâ çocukluk yaşta mânevî haller yaşıyor, mânen bir âlimle irtibat kuruyordu. Elbette bu irtibat ve mânevî vaziyet sıradan bir hâdise olamazdı. Özellikle Abdulkadir-i Geylani (ks) ile kurduğu irtibat ve mânevî rabıta boş değildi. Bu rabıtayı eserlerinde kendisi de açıkça izhar ediyor.

Meselâ Said’in çocukluk yıllarında o havalideki insanların çoğu Nakşi Tarikatı’ndan, Gavs-ı Hizan namıyla maruf Seyyid Sıbgatullah Efendi’ye bağlı idiler. Allah’ın veli bir kulu olan bu zattan yardım ister, himmet talep ederdi. Abdulkadir-i Geylani’den (ks) himmet beklerdi. Kendi ifadesiyle “Çocukluk itibarıyla elimden bir ceviz gibi ehemmiyetsiz birşey kaybolsa, ‘Yâ Şeyh! Sana bir Fatiha, sen benim bu şeyimi buldur.’ Acîptir ve yemin ediyorum ki, bin defa böyle Hazret-i Şeyh, himmet ve duâsıyla imdadıma yetişmiş.” 1 ifâdelerinden tâ o yıllarda Gavs-ı Geylânî’ ile mânevî rabıtası olduğu anlaşılır. Üstadımız kendisi söylüyor ki: “Ben sekiz-dokuz yaşında iken, bütün nahiyemizde ve etrafında ahali Nakşî Tarikatı’nda, ve oraca meşhur Gavs-ı Hizan namıyla bir zâttan istimdat ederken, ben akrabama ve umum ahaliye muhalif olarak ‘Yâ Gavs-ı Geylânî’ derdim. Çocukluk itibarıyla elimden bir ceviz gibi ehemmiyetsiz birşey kaybolsa, ‘Yâ Şeyh! Sana bir Fatiha, sen benim bu şeyimi buldur.’ Acîptir ve yemin ediyorum ki, bin defa böyle Hazret-i Şeyh, himmet ve duâsıyla imdadıma yetişmiş. Onun için bütün hayatımda umumiyetle Fâtiha ve ezkâr ne kadar okumuşsam, Zât-ı Risaletten (asm) sonra Şeyh-i Geylânî’ye hediye ediliyordu.” 2

SAİD NURSÎ’NİN ÇOCUKLUK FARKI   

Said Nursî “Çocukluk yıllarında bütün çocukların yaptığı gibi o da, ceviz topluyor. Cevizlerini bir yere saklıyor ve sakladığı yeri unutuyor. Normal şartlarda çocuklar böyle bir durumda arkadaşlarını suçlarlar, sen buldun aldın gibi… Veya kendileri ararlar, bulamazlar. Said Nursî’nin bu noktada ki farkı şu: Cevizlerini arıyor, bulamıyor, kimseyi suçlamıyor. Abdülkadir Geylâni’ye iltica ediyor. “Ya Şeyh! Sana bir Fatiha, benim cevizlerimi buldur.” diyor. İşte bu Said Nursî’deki çocukluk farkıdır. O yaşta kendisini Abdülkadir Geylani’ye cevizlerini bulduracak kadar yakın hissedebiliyor. Bir çocuğun kendisini, kâinatta ismi kalıcı olan bir büyük zata bu şekilde yakın hissedebilmiş olması, çocukluk teamüllerinin dışında. Bu yönüyle Said Nursî’nin çocukluğuna farklı bir nazarla bakmak lâzım. Hatta şunu demek mümkün: Bütün âileler Said Nursî gibi bir çocuk yetiştirmek istiyorlarsa, onun âilesi gibi bir âile olacaklar. Çocukları Said Nursî olmasalar da, ona talebe olurlar.” 3

Belki de Said Nursî çocuk yaşlarında kendisi ile tâ asırlar öncesinden alâkadâr olan Abdülkadir Geylâni’yi fıtraten hissediyor ve O’nun himayesini çocuk yaşlarda kendisine mânevî bir kuvve-i zahr olarak görüyor. Çünkü bu çocuk verese-i nübüvvet vazifesinde Abdülkadir Geylâni’nin soyundan gelip kıyamete kadar son vazifeyi yapacaktır. “Mezkûr hâtıralar gösteriyor ki: Bediüzzaman Hazretleri henüz çocukluk senelerini yaşarken bile, çok büyük meseleler ve derin hakikatlerle kalben, fikren meşgul imiş… Hem onun ulvî ruhu çok yüksek hakikatlere hatta mâneviyat âleminin esrâsına nüfuz ettiğini de göstermektedir.” 4

HAYALİNDEN BİN SENE YAŞAMAK   

Hep soran, arayan durup dinlenmeksizin mütemadiyen araştıran Zeki Said, yine çocukluk yıllarında bu defa da hayalinden kendi kendine şöyle bir sual sorar: “Bir zaman, küçüklüğümde, hayalimden sordum: “Sana bir milyon sene ömür ve dünya saltanatı verilmesini, fakat sonra ademe ve hiçliğe düşmesini mi istersin? Yoksa, bâki fakat âdi ve meşakkatli bir vücudu mu istersin?” dedim. Baktım, ikincisini arzulayıp birincisinden “Ah!” çekti. “Cehennem de olsa bekà isterim” dedi.” 5

Dipnotlar:

1- Sikke-i Tasdik-i Gaybi,2013, s.251 

2- age s.251

3-http://www.yeniasya.com.tr/lahika/said-nursi-olmak-cocukluktan-baslar_152210 

4- Mufassal Tarihçe-i Hayat, 1998, c.1,s.82

Okunma Sayısı: 4576
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı