"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

28 Şubatı yaşamak ve yaşatmak

Ahmet BATTAL
03 Mart 2021, Çarşamba
Şimdiki AKP’nin görünüşte 28 Şubat mağduru ve düşmanı muktedirlerinin, 28 Şubat fırsatçısı ve başörtüsü yasağı taraftarı MHP ve Devlet Bahçeli’nin liderliğinde ülkeyi ne hale getirdiği belli. Dini siyasete alet etme başarısı yönünden öncekileri solladığı da…

AKMHP cumhurunun başkanı Erdoğan şunları (yine) söylemiş: “Okuduğum bir şiir sebebiyle hukuksuz bir şekilde hapse atıldım ve siyasî hayatım bitirilmek istendi.”

Bu şiir okuma masumiyeti(!) meselesine biz eski yazılarımızla cevap vereceğiz:

23 Ocak 2014 tarihli “Dini siyasete alet ithamı-2” başlıklı yazımızdan:

“Bir siyasî liderin, ancak millî mücadele gibi bir savaşta ve ancak Yunan gibi bir dış düşmana karşı milleti şevke getirmek için kullanılabilecek bir üslûbu, meselâ “minareler süngümüz, kubbeler miğfer, camiler kışlamız...” şeklindeki bir şiiri, dinî mukaddesatı kendi partisinin tekeline alacak şekilde iç siyasette hasımlarına karşı kullanması kötüye kullanmanın taze bir örneğidir.

Aynı siyasî liderin, sonraki tarihlerde, “o zaman demokrasi yoktu, insanlar şiir okudu diye yargılanıyor ve hattâ cezalandırılıyordu, demokrasiyi biz getirdik” derken aslında “bu şiiri iyi ki okumuşuz” dercesine kendisini ve tarzını savunması da dini siyasette kötüye kullanma ısrarının göstergesi sayılmalı.

Elbette siyasetçi de dindar olabilir ve olmalı. Ama dini kendi tekeline almamalı. Ya da dini daha ziyade kendisine ve ekibine has göstermemeli.

Elbette siyasetçi dine hizmet etmeli, devleti de ettirmeli.

Elbette siyasetçi, oy ve fikir isterken, “devletin dine hizmeti, en iyi benim iktidarımda olabilir, bana destek verin” de diyebilir. Hattâ bunu, kendi projelerini de ortaya koyarak, bütün siyasetçiler demeli.

Ama hiçbir siyasetçi, hasımlarına, “siz dine hizmet yapmazsınız ya da yapamazsınız” dememeli, “keşke siz en güzelini yapsanız, zira Allah’ın Cenneti geniş, hepimize yeter, din hizmetinde ihlâsı kıran rekabet caiz değil, ihlâslı elbirliği farz” diyebilmeli.

Ama olmuyor, olamıyor. Her gün yeni yeni kötü örnekler görmeye devam ediyoruz. Yani, dini siyasete alet etme ithamı, kaçınılması gereken haklı bir itham da olabiliyor.”

24 Ağustos 2017 tarihli “Siyasetçi, çek elini dinden” başlıklı yazımızda da şunları yazmışız:

“Dinî kavramların siyasette kullanılması, tek başına, dinin siyasete “alet edildiğini” göstermez. Yanlış olan, dinî kavramların ve kurumların siyasette “rekabet aleti” yapılmasıdır. Bu hem mukaddesata ve dine ve hem de toplumsal ilişkilere ve siyasete zarar verir.

Meselâ bir meşhur şairin Kurtuluş Savaşı yıllarında ordumuzu cesaretlendirmek üzere yazdığı şiirinde “minareler süngümüz” mısrasıyla minareyi dış düşmana karşı silâh yaptığını varsayalım. Burada bir yanlışlık yoktur. Zira Yunana karşı minare elbette araç olur. Zira Yunanla savaşın amacı, zaten, minaresiyle ve ezanıyla vatanı düşmandan korumaktır.

Ama bir parti genel başkanının, yıllar ve yıllar sonra, zamanında Yunan’a karşı savaşan askerlerimizi cesaretlendirmek için yazılmış bir şiiri, tutup siyaset meydanlarında rakip partiden bahsederken okuması yanlış anlaşılır. Bal gibi, dini siyasete alet etmektir.

Zira iç siyasette minareyi siyasî rakibinize karşı süngü gibi göremez ve gösteremezsiniz. Camiler bir partinin kışlası değildir. Mü’minler, Allah’a ve ahirete inananlar, bir partinin askeri değildir ve olamaz. Böyle düşünen siyasetçi diğer partileri kendi karşısına almakla kalmaz, dinin de dışına atmış olur. Bunu yapanın niyeti dine faydalı olmak da olsa, akıbeti dine zarar vermektir.”

Yazmışız, yazacağız. Bu kötü günler geçecek ve geçmeli. Zira din siyasete alet edilince siyasetten ziyade din zarar görüyor. Kötü örnekler milleti dinden soğutuyor.

Okunma Sayısı: 2643
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali R. Yardimoglu

    3.3.2021 01:44:30

    Bu sahis ve ekibi tarafindan, Dine ve insanlarin Imanina yapilan zararin, cok.vebali var; facia!!..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı