Birinci haber: İstanbul Kartal’da bulunan ve “dünyanın en büyük adliyesi” unvanına sahip olan Anadolu Adliyesi binasının B Blokunun 3. katının damı önce damlatmış, sonra akıtmış ve nihayet çökmüş.
Evet, yanlış okumadınız; çökmüş.
İzahı açık:
Varsın çöksün. Olsun. Bir ihale daha yaparız olur biter. Siyaseti adliyelere “çatı” yapan zihniyet henüz çökmemiş ya. Önemli olan onun çökmemesi. Şükür ki ne şükür!
Zira önemli olan adalet değil siyaset ve ticaret.
Biz siyasette yoksak adalet olsa ne olmasa ne?
İkinci haber:
Hâkimler ve Savcılar Kurulu (ki artık “Yüksek” değil) yargıladığı suç örgütü lideriyle rakı masasında görüntülenen hâkimi görevine iade etmiş.
İzahı açık:
O hâkim içki masasında herhalde sanığın haklarını konuşmamıştır. Dolayısıyla bu masanın ve masadaki rakı muhabbetinin mesleğe ve kürsüye bir zararı yoktur. Zira devletimizin hâkimi içki masasında nelerin konuşulmaması gerektiğini ve bilhassa yargının içine içkinin girmemesi gerektiğini iyi bilir.
Ama bizim tam anlayamadığımız şu: Acaba bu durumu HSK’nın bazıları muhterem üyeleri de biliyorlar mıdır? Biz onların içki masası muhabbetlerinden pek anladıklarını sanmazdık. Ama adli içki muhabbetlerine aşina oldukları anlaşılıyor.
Üçüncü haber (biraz eski ama anlaşılan asla eskimeyecek):
Kaşıkçı cinayeti davasının dosyasının Suudi Arabiya adaletine devri ve devrilmesi kararına muhalefet şerhi yazan ve işin niteliği gereği bu muhalefetinde siyasete de temas etmiş olan eski Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı (müstafi hâkim) Nimet Demir’i talebi olmadığı halde İstanbul’dan KahramanıazMaraş’a sürdüğü sanılan HSK üyeleri bu tayin sonrasında bir açıklama yapıp bu kararın kendilerine ait olmadığını, adaletin çatısının başka yerde çatıldığını bildirecekmiş ki birileri “durun, şu türküyü söyleyin, arada kaynar gider” demiş:
***
Çatısına kurban çatısına
Bacasına kurban bacasına
Müteahhide kurban, müteahhide, müteahhide
İhaleciye hayran ihaleciye, ihaleciye
Hesabına düşmüş dane dane
Yeşillere bakın, yeşillere
İmzaları tuşları teline
Bahşişleri baçları cebine
Dolu cebine yâr, dolu cebine
Demeyene kurban demeyene, demeyene
Görmeyene hayran, görmeyene, görmeyene
***
Yaa… İşte böyle…
Adalet dediğin neşeli olur.