"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cimin karnı meğer ne genişmiş!

Ahmet BATTAL
20 Mayıs 2021, Perşembe
Çocukluğunda Kur’ân alfabesini ezberlemeye çalışanlar bilir:

“- Cim; karnı yarık, 

- Ha, ona benzer…”

Ama pek bilinmeyen başka bir tekerleme daha vardır. 

Hikâyesiyle şöyle: Müftünin biri her nedense ve nasılsa meşrebini genişletmiş ve neredeyse her isteyene her konuda fetva verir hale gelmiş. 

Sormuşlar: Hocam “o da caiz bu da caiz” deyip durursun, bu ne iştir?

“Evlâdım” demiş, “cimin karnı hem yarıktır hem geniştir, ne doldursan alır!”

Bu hikâyeyi neden anlattık?

Bu “FETÖ” damgası zaten bıktırdı, ama artık silikleşti, okunmaz oldu ve anonim damgaya döndü de ondan. 

Önce ipucu kabilinden bir örnek: 

Bir üniversitede bir doçent adayı akademik çalışma dosyasını hazırlıyor ve Yükseköğretim Kuruluna (ÜAK’a) başvuruyor. Jüri kuruluyor, dosya inceleniyor. Raporlar tamamlanacak. 

Bu sırada bu hoca hakkında aslında rektöre muhalif olduğu için ve fakat görünüşte birilerinin birilerini fişleme işine adı karıştığı gerekçesiyle saçma bir sebeple bir idarî soruşturma başlatılıyor. Konu YÖK’e intikal ediyor. 

Yine Rektörün ve avanesinin şikâyetiyle savcılık da ceza soruşturması başlatıyor. 

Bunun üzerine Üniversitelerarası Kurul bu doçent adayının başvurusunu durduruyor. 

Gerekçe red yazısında bildirilmiş. 7085 sayılı Kanunun 4. maddesi.

Bu Kanun 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası çıkarılan bir KHK’nın kanunlaşmış hali. Özetle diyor ki “FETÖ iltisaklısı sayıldığı için görevden çıkarılan doçent adayı akademisyenler aklanmadan doçent olamaz, yürüyen başvurular da durur.”

Kanun görünüşte hukuka uygun. “Teröristten de destekçisinden de doçent olmaz” diyor. 

Önemli olan kimin ne zaman ve kim tarafından terörist sayılacağı ve ispatının nasıl yapılacağı ve bir de ispat edilememesi halinde bu süre boyunca mağduriyetin nasıl giderileceği vs. 

Ama bu olayda mesele bu da değil. 

Zira bu başvurucuya Üniversitesi tarafından “sen filanca terör örgütü ile irtibatlısın, iltisaklısın, saklısın, yasaklısın, bu sebeple seni attık” denmemiş. Hakkında bu sebeple açılmış bir soruşturma filan da yok.  

Öte yandan hiçbir kanun, “hakkında disiplin soruşturması olan ya da hakkında ceza dâvâsı olan kişi doçent olamaz, olmak için başvuramaz” da demiyor. Dese zaten mantıksız olur. 

Ama oralarda birileri “cimin karnı geniştir, bu hukuksuzluğu yapmak caizdir” diyor. 

İşte bu sebeple, neredeyse beş senedir diyoruz ki:

Bu 20 Temmuz KHK darbesi hukuka büyük darbe indiriyor. Keyfiliğe zemin hazırlıyor. Cimin karnını yarmakla kalmadı, habire genişletiyor ve ne bulursa içine dolduruyor. 

Yine bu sebeple diyoruz ve diyeceğiz ki:

Artık yeter. Hukuka dönmek lâzım. İktidarda gözümüz yok. Kimler bizi yeniden hukuka döndürecekse onlar muktedir olsun istiyoruz. 

Okunma Sayısı: 2739
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Recep gunay

    21.5.2021 15:36:24

    Ergenkon balyoz davalarinda hukuk yok mu idi? Parsel parsel iktidardan nemalanir ken hukuk yok mu idi.soru kagitalri calinarak yuzlerce kisinin is bulamamsi sirasinda hukuk yokmuydu.

  • Riza

    20.5.2021 14:56:33

    Işte bu müktedirler birde helallesmekten bahsediyor. Yav memlekete ceza evine çevirdiniz. Cezaevlerini tıka basa doldurdunuz. Dahada yetmez dediniz yeni cezaevleri inşaa ediyorsunuz. Adınız Adalet ve KALKINMA ama adaleti dünyada 107 sirada kalkinma ise millet ancak karnını doyuracak ekmeği zor buluyor. Esnaf intihar eder hale geldi. Yolsuzluklardan yol yapamaz olduk yapılanları bile bakımını yapamaz hale geldik. Çete liderine koruma tahsil edilirmi. Bu nasıl bir anlayış bu nasıl yönetim. Adam şimdi her gün bir video yayınlıyor. Ne diyelim size...

  • Zekeriyya Kocalan

    20.5.2021 14:25:00

    Ne güzel tesbit... Dış alemde bu oluyor da iç alemde neden oluyor...Neden N. TAlebesi kardeşine güvenmez. Neden yıllardır beraber yürüdüğü kardeşine, ortamın etkisiyle aynı gözle bakar, aynı bakış açısıyla değerlendirir... Duruşlar farklı olabilir, değerlendirmeler değişik olabilir... bu kadarcık farklı bakışı, temel meselelere ihanetmiş gibi, üstadın anlayışını çiğneyecek kardeşe kardeşin, kardeşe olumsuz tavrı neden... neden sakın sakın diye adeta feryat eden üstada; fiilen sakınmıyoruz diye mukabelede bulunulur...Rabbim okuduklarımızla amelimizin bir olmasını nasip etsin...

  • nabi turak

    20.5.2021 07:03:24

    Yine bu kadar yoğun gündemler içerisinde bir değerli hukuk insanı olarak Türkiye nin hukuk alanındaki en mühim bir meselesine parmak basmışsınız hocam .Bizlerde çok önemli ikaz dolu bu tesbitlere aynen katılıyoruz. Tebrikler.İnşaallah bilumum yetkili ve de sorumlular üzerlerine düşen görevlerinin farkına varırlarda harekete geçip bu hayati konularda gereken düzenlemeleri yaparlar. Yok geçmezlerse bade harabil Basra olduktan sonra geçseler ne yazar.Bizler de Cenab ı Allah dan bil cümle devlette sorumluluk mevkiindeki idarecilerimize akıl izan basiret feraset vermesini diliyoruz.Amin .Adil bir hukuk düzeni tesis edilmeden hiç bir şeyin de düzelemiyeceğini insanlar görmeli artık .Kaleminize ve yüreğinize sağlık .

  • Rasim

    20.5.2021 06:06:02

    Doğru sözü alkışlıyoruz..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı

En Çok Okunanlar