Hukuk devletinin ön şartı, devletin yazılı mevzuata önem ve değer veren bir “kanun devleti” olmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Osmanlı Devletinden devralarak sürdürdüğü en kaliteli işlerden biri mevzuatın yayınlanması ve arşivlenmesi ile ilgili sistemdir.
Resmî Gazete yeni mevzuatın ve mevcut mevzuattaki değişikliklerinin devlet tarafından resmen yayınlandığı resmî kaynaktır. Günümüzde artık sadece internet üzerinden ve elektronik yayın olarak yayınlanıyor. Eski sayılarına da yine internet üzerinden ulaşılabiliyor.
Herhangi bir mevzuat metninin, varsa sonraki tarihli değişiklikleri de işlenmiş güncel şeklini ise Resmî Gazeteden bulmak mümkün değil.
Bu ihtiyacı gidermek için eski Başbakanlık ve şimdi Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü adlı resmî birim faaliyette. Bu Genel Müdürlük Resmî Gazetede yayınlanan bütün mevzuat değişikliklerini günü gününe takip edip “mevzuat.gov.tr” alan adını kullanan elektronik sisteme işleyerek internetten erişime açık tutmakla görevli.
(TBMM de kendi çıkardığı kanunlar için arşiv tutar ve kendi web sayfasında bu kanunları ve değişiklik kanunları ile gerekçelerini ve görüşme tutanaklarını yayınlar. Ancak TBMM sadece kanunlarla ilgilidir. Ayrıca kanunların değişiklikleri işlenmiş güncel şeklini de TBMM sayfasından bulmak mümkün değildir.)
O halde mevzuatın güncel şeklini öğrenebileceğimiz biricik doğru kaynak “mevzuat.gov.tr” alan adı üzerinden yayın yapan devlet ilan sistemidir.
Diyorduk…
Öğrencilerimize “hatta bunlar ‘gov.tr’ uzantılı ve dolayısıyla resmi nitelikli web siteleri de olsa, başka internet kaynaklarına asla güvenmeyin, sadece ‘mevzuat.gov.tr’ye güvenin” diyorduk.
Ama şaşkınız. Neden?
Devletin bu güzide hizmeti “bile” bozulmuş ve güvenilmez hale gelmiş durumda. Üstelik ikazlara rağmen de düzeltmeye niyetlenen pek yok galiba.
Örnekle anlatalım:
İnternet tarayıcınızın arama çubuğuna “4817 sayılı kanun” yazıp arattığınızda en başta çıkan aktif link şu şekilde:
“YABANCILARIN ÇALIŞMA İZİNLERİ HAKKINDA KANUN https://www.mevzuat.gov.tr ›File›GeneratePdf”
Bu linke tıkladığınızda da bu kanunun metni, hem de en güvenilir kaynaktan, bilgisayarınıza ya da cep telefonunuza iniveriyor. Herhangi bir ikaz yok. Yürürlükteki bir kanun olarak açıyorsunuz. Okuyorsunuz. Bilgilenip faydalanıyorsunuz, atıf yapıp değer veriyorsunuz.
Ama tarayıcınızın arama çubuğuna “mevzuat.gov.tr” yazıp çıkan ana sayfadaki arama motoru yardımıyla “4817” yazdığınızda sonuçlar arasında böyle bir kanun çıkmıyor. Şaşırıyorsunuz. Ana sayfadaki sekmelerden “mülga kanunlar” sekmesini seçer de aramayı orada yaparsanız bu sefer bu kanun metni baştaki ikazıyla ve filigranıyla mülga kanun olarak karşınıza çıkıyor. Anlıyorsunuz ki 4817 sayılı Kanun çoktan yürürlükten kalkmış.
Şimdi Cumhurbaşkanlığından birileri bu yazıyı okuyunca “canım siz de neden Google’a güveniyorsunuz” diyebilir. Ama bilmeli ki Google’a ya da başka bir tarayıcıya güvenmek yanlış değil. Üstelik bu yoldan gidenler Google’a değil Google yardımıyla ulaştığı mevzuat.gov.tr’ye güveniyor. Ona da güvenmesin de ne yapsın?
Demek asıl mesele güvenilmesi gerekenin güvenilmez hale getirilmiş olması!