Dün ÖSYM bilgisayarının aday yerleştirme işindeki çalışma sistemini anlattık.
Özetle anlaşıldı ki yerleştirilme sırası size geldiğinde bilgisayar sizin ilk sırada tercih ettiğiniz programın kontenjanının sizden önce yerleştirilmiş olan yeterli sayıda adayın orayı tercih etmiş olması sebebiyle dolmuş olup olmadığına bakarak dolmuşsa sizin sonraki tercihinize ilerleyecek ve boş kontenjan bulduğu tercihinize kadar gidip sizi oraya yerleştirecek.
Bugün de tercihlerinizin size uygunluğu hususunda ilâve bazı tavsiyelerde bulunalım:
1- Öncelikle, bu yazı ile yetinmeyiniz. Alelade internet bilgileriyle de yetinmeyiniz. “…gov.tr” uzantılı kaynaklara güvenebilirsiniz. Elbette uzmanından destek almak en iyisidir. Mutlaka danışınız. “Sorucu olan bilici olur” denmiştir.
2- Danışacağınız tek uzman PDR uzmanı değildir. Onunla yetinmeyiniz. Ailenize, arkadaşlarınıza, meslek mensubu kişilere danışınız. En önemlisi de kendi kendinize danışınız. Kendi kendinize “ey meslek, bana uygun musun” diye sormayınız. “Ey benliğim ve nefsim, şu mesleğe uygun musun” diye sorunuz. “Bu mesleği icra etmek bana ne sağlar, ne kaybettirir” diye düşününüz.
3- Okumak için başka bir şehre gitmeyi de düşünüyorsanız o şehrin size uygun olup olmadığını, mesafesi, hayat standardı, sosyal çevresi gibi yönlerden iyice hesaplayınız.
4- Doğru bir sosyal çevre edinirseniz, ailenizden başka şehirde okumak sizi geliştirebilir. Yeter ki öz denetiminiz ve disiplininiz iyi olsun. İşi baştan sıkı tutmaya azimli olunuz.
5- Gideceğiniz şehirde sizi manevî yönden destekleyecek ve gönüllü ilişkilerle besleyecek arkadaş ve akraba çevresinin olmasını tercih sebebi sayınız.
6- İki yıllık eğitimden dört yıllık eğitime dikey geçiş imkânı vardır ama zordur. Aynı durum daha iyi üniversiteye yatay geçiş için de geçerlidir. Benzer durum çift anadal ve yandal eğitimi fırsatları için de geçerlidir. Bu hayalî furyaya kendinizi fazlaca kaptırmayınız.
7- İşinize yaramayacak bir “dört yıllık” eğitim yerine işe yarayacak bir “iki yıllık” eğitimi tercih edebilirsiniz.
8- Çoğu halde örgün eğitimle birlikte açık öğretimin uygun bir bölümünü de okumanızda fayda vardır. Çift diploma ve çifte uzmanlık her zaman iyidir. Hele bu ikisi birbiri ile uyumlu ise daha da iyidir.
9- Hangi şehirde ve hangi üniversitede okuduğunuzdan daha önemlisi, hangi fakültede ya da bölümde ve hangi şartlarda eğitim aldığınızdır.
10- Meslek seçimi eş seçimi gibidir. Seçeceğiniz mesleklerde “asla olmaması gereken” özellikleri ve “mutlaka olması gereken” özellikleri ve bir de “olsa iyi olur” ve “olmasa iyi olur” denilebilecek özellikleri listeleyip tercihlerinize buna göre yön veriniz.
11- Hayatınızı, şimdiden, seçtiğiniz mesleğe göre planlayınız. Meselâ “gece bekçiliği” mesleğini (!) seçmiş değilseniz, geç kalkmaya ve dolayısıyla geç yatmaya alışmayınız. Meselâ “okumayı” sevmiyorsanız bazı mesleklere ve “konuşmayı” sevmiyorsanız başka bazı mesleklere yaklaşmayınız.
12- Size şan, statü, para vs. kazandıracak ya da sizi geçindirecek mesleğiniz ne olursa olsun, fikirde mesleğiniz daima “hakikat mesleği” olsun. Böylece hem hayatınız hakikî hem mematınız geçici olsun.
Mesleğiniz şimdiden hayırlı olsun.