"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nuh (as) mu’cizesi

Ahmet Çam
23 Ekim 2020, Cuma
Hz. Nuh’un (as) zamanında yaşasaydınız, Hz. Nuh’un gemisine biner miydiniz? Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen peygamberlerden olan Hz. Nuh’a (as), 850 yıllık peygamberlik hayatı boyunca sadece 82 kişi inanmıştır.

Cenâb-ı Allah Hz. Nuh’a (as), Allah’a kulluk etmeyenleri ve şirk koşanları, suda boğulmak suretiyle helâk edeceğini, Allah’a iman edenlerin de kurtulacağını haber verdi. Cenab-ı Allah, Hz. Nuh’a gemi yapmasını emretti ve bir melek gönderdi. 

Birlikte, Allah’ın emriyle, plan ve programı dahilinde büyük bir gemi yaptılar. 

Cenâb-ı Allah, Hz. Nuh’a “Her şeyden ikişer çift ile, helâk olmaya hak kazanmış olanlar dışındaki aileni gemiye al” (Mü’minûn Sûresi, 27) emrini verdi. Hz. Nuh Allah’ın emriyle bütün canlılardan ikişer çift gemiye aldı. Kavminden kendisine inananlar da gemiye bindi. 

“Nuh dedi ki ‘Binin gemiye! Onun yüzüp gitmesi de, durması da Allah’ın adıyladır. Gerçekten Rabbim gafurdur, rahîmdir/affı, rahmet ve ihsanı pek boldur.” (Hud 11/41)

Cenab-ı Allah’ın haber verdiği felâket başlarına geldiğinde, yerden fışkıran sular, gökten inen yağmurlar her tarafı doldurdu. Gemi onları dağlar gibi dalgalar arasından geçirirken, Nuh (as), biraz ötesinde duran oğluna: ‘Evlâdım, gel sen de bizimle gemiye bin de kâfirlerle beraber kalma!’ diye seslendi.

O: ‘Beni sudan koruyacak bir dağa sığınırım!’ dedi. Yüksek ağaçlara ve yakındaki dağlara çıkmaya çalıştılar.

Hz. Nuh ise: “Bugün Allah’ın helâk emrinden koruyacak hiçbir kuvvet yoktur. Ancak O’nun merhamet ettiği kurtulur!” der demez, birden aralarına dalga girdi ve oğlu boğulanlardan oldu. Hz. Nuh’un (as) oğlu ve hanımı da dahil, inanmayanlar yüksek dağlara çıkarak kurtulacağını sandılar. Hz. Nuh’un gemisine binmiş olanlar dışında bütün kavim suda boğularak helâk oldu.

Tufan sona erdiğinde, Hz. Nuh’un mu’cize gemisi, işi bitiverince, inananları sahil-i selâmete çıkarmak için Cudi Dağı’na oturdu. Hz. Adem zamanından beri gelen bütün peygamberler, felâketi duyurmaya ve insanları Allah’a kulluk etmeye çağırdılar. 

Şimdi size “Hz. Nuh’un (as) kavminden olsaydınız, Nuh’un gemisine biner miydiniz?” diye sorsalar, ne cevap verirdiniz? Elbette binebilmek için yarışırdınız değil mi? Bugün de, son Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (asm) Kur’ân-ı Kerîm’i var. Bizi kurtarmak için gemisine dâvet ediyor. Cennette selâmete ereceğimizi haber veriyor.  

Said Nursî Hazretleri Kur’ân-ı Kerîm’de anlatılanlara göre Kıyametin tarifini de bize haber etmiştir. 

“Yıldızlar çarpışacak, ecrâmlar dalgalanacak; nihayetsiz fezâ-i âlemde, milyonlar gülleleri, küreler gibi büyük topların müthiş sadâları gibi vâveylâya başlar. Birbirine çarpışarak kıvılcımlar saçarak, dağlar uçarak, denizler yanarak, yeryüzü düzlenecek. İşte, şu mevt ve sekerât ile, Kadîr-i Ezelî kâinatı çalkalar, kâinatı tasfiye edip Cehennem ve Cehennemin maddeleri bir tarafa, Cennet ve Cennetin mevadd-ı münâsibeleri başka tarafa çekilir; âlem-i âhiret tezâhür eder.” (Sözler, s. 490)

İlmî deliller ile, imanın esaslarını anlatıp ispat eden Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, itiraz fırsatı bırakmayacak şekilde kıyamet gününü ve seyahat edeceğimiz ebedî olan ahiret hayatını bize anlatıyor ve diyor ki; “Hazırlanınız; başka, dâimî bir memlekete gideceksiniz. Öyle bir memleket ki, bu memleket ona nisbeten bir zindan hükmündedir.” (Sözler: 98)

Daha neyi bekliyoruz? 

Sonsuz azabı ve Cehennemi anlatan âyetleri hiç okumamış, hiç duymamış gibi yanlışa sarılmayalım. Sanki ebedî Cennete hiç dâvet edilmemiş gibi sağır taklidi yapmayalım. Bu geçici, fani, önemsiz dünya hayatından vaz geçip, sonsuz rahatlık ve sonsuz bir hayatı bize müjdeleyen Peygamberimizin (asm) çağrısına, dinimizin iman esaslarına, Kur’ân-ı Kerîm’in gücüne sarılıp, kendimizi kurtaralım. 

Allah, Hz. Nuh’a (as) gemi yap diye emretti. Hz. Nuh’da (as) yaptı. Dünya battı, ama gemi batmadı. Yani, dünya da yıkılsa Allah’ın emirlerini yerine getirelim. Yüce Allah bizlere, Hz. Muhammed’in (asm) Cennetle müjdelediği, İslâmın esaslarını yerine getiren, iman sahibi kişilerden olmayı nasip etsin. Amin!

Okunma Sayısı: 1777
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı