"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Dikkatsizlik ve gaflet” de aldatır

Ali FERŞADOĞLU
02 Temmuz 2022, Cumartesi
İnsanı yanıltan, aldatan sebeplerden birisi de “ihtiyatsız ve dikkatsiz” hareket etmesidir. İhtiyat, her meselede ileriyi düşünerek akıllı, mantıklı, ölçülü davranıp hissilikten sakınmaktır.

“Dikkatsizlik, sathi nazar, gaflet” aldatır. Sathi (üstünkörü, yüzeysel) nazar iman, tevhid ve sair mevzularda da aldatır. Zira, “Kasıt ve dikkatle değil, sathi ve dikkatsiz bir nazarla, muhal (imkansız) ve batıla, mümkün nazarıyla bakılabilir. Mesela, bir bayram akşamı, gökte ay ve hilali arayanlar içinde ihtiyar bir zat da bulunur. Bu zat, gökteki hilali görmek için bütün kasıt ve dikkatiyle nazarını göğe tevcih edip hilali araştırmakla meşgul iken, gözünün kirpiklerinden uzanan ve gözünün hadekası üzerine eğilen beyaz bir kıl nasılsa gözüne ilişir. O zat, derhal ‘Hilali gördüm’ der, ‘İşte bu gördüğüm aydır!’ diye hükmeder. İşte, sathi ve dikkatsiz nazarlar bu gibi hatalara düştükleri gibi, yüksek bir cevhere ve mükerrem bir mahiyete malik olan insan, kastı ve dikkatiyle daima hak ve hakikati ararken, bazan sathi ve dikkatsiz bir nazarla batıla bakar. O batıl da; ihtiyarsız, talepsiz, davetsiz fikrine gelir. Fikri de çar-naçar alır saklar, yavaş yavaş kabul ve tasdikine de mazhar olur.” (İşârâtü’l-İ’câz, 145.) 

Hücumat-ı Sitte’de, “Kur’ân-ı Hakim’in tilmizlerini (talebelerini) ve hâdimlerini ikaz etmek ve aldanmamak için yazılmıştır.“ (Mektubat, s. 401.) diyen Bediüzzaman, şu tuzakların da aldatıcılığına dikkat çeker: “Hubb-u câh (makam, mevki, şan-şöhret sevgisi), havf damarı, tama (mala karşı aç gözlük), asabiyet-i cahiliyye/mensup olunan aile ve tarafları koruma damarı; enaniyet veya dünyanın başka cazibedar şeyleri…” (Age, s. 401-412.) sağlıklı düşünmeyi engeller. 

Kelime anlamı “Önemsememek, dalgınlık, yanılma, ihmal” olan gaflet “Bir şeyin gerekliliği ortada iken bunun idrak edilememesi” (Ebü’l-Bekā, s. 206), “nefsin kendi arzusuna uyması, zamanın boş geçirilmesi” (et-Taʿrîfât, “ġaflet” md.), “yeterince uyanık ve dikkatli davranılmadığı için insana ârız olan yanılgı hali” (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “ġfl” md.) şeklinde tarif edilmiş. 

Bir kişi meseleleri tüm yönleriyle kavrayamaz, bazen kafa karışıklığı yaşayabilir. Bu yanılma sebebinden kurtulmak için “Meşveret-i şer’iyeyle reylerinizi teşettütten (görüşlerinizi, bakış zaviyenizi dağınıklıktan) muhafaza” (Kastamonu Lahikası, s. 183.) etmek gerekir. Ki, kör noktaları başkası görebilir: “Hakikî, samimî bir ittifakta herbir fert, sair kardeşlerin gözüyle de bakabilir ve kulaklarıyla da işitebilir. Güya on hakikî müttehid adamın herbiri yirmi gözle bakıyor, on akılla düşünüyor, yirmi kulakla işitiyor, yirmi elle çalışıyor bir tarzda mânevî kıymeti ve kuvvetleri vardır.” (Lem’alar, s. 165.) prensibi saplantı ve yanılmalardan kurtarır. 

Okunma Sayısı: 1357
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı