Adaletiyle meşhur İran hükümdarı Nûşirevân’ın oğlu Hürmüz, gençlik zamanında sabahlara kadar yer, içer, eğlenir; sabaha yakın yatarmış.
Hocası Buzurcmihr Hâkim ise, her sabah onu gaflet uykusunda yakalar ve nasihat ederdi: “Ey saadetli şâh! Seherle kalk. Çünkü seherle kalkanlar, saadet ve şeref bulur, zafer kazanarak yardıma nâil olurlar.”
Her gün yapılan bu nasihatlerden huzûrsuz olan Hürmüz adamlarına: “Bre! Bir kaçınız seherde kalkıp Hocanın yolunu kesin, üzerindeki elbiseleri soyup salı verin!”
Erken kalkıp söylenenleri yaparlar. Elbisesiz Hürmüz’ün huzuruna çıkan Hoca’ya sorar: “Hayret değil mi, erken kalktın, zillet ve musîbete düçâr oldun?”
“Ey cihan şâhı! Bu durum söylediklerimin ispatıdır! Soyguncular erken kalkmada beni geçmişler.”
Ömrü uzatmanın yolu, uykuyu kısaltmaktır. Hayatı dolu dolu ve şuûrlu yaşamak, ömrün bereketlenmesi demektir.
Bediüzzaman; uyku düzenine önemle vurgu yapar ve “gaylûle, feylûle, kaylûle” diye üçe ayırır:
1- Gaylûle: Fecirden sonra / güneş doğduktan 45 dakika sonra tâ vakt-i kerahet bitinceye kadardır. Bu uyku, rızkın noksaniyetine ve bereketsizliğine hadisçe sebebiyet verdiği için, hilâf-ı sünnettir. Sünnete aykırıdır.”
2- Feylûle: İkindi namazından sonra, güneşin batmasına dek süren uykudur. Uykudan gelen sersemlik cihetiyle, o günkü ömür kısacık gibi gelir. Bu, maddî bir noksaniyet gösterdiği gibi; mânevî yönden de gösterir. Çünkü, o gün hayatının maddî ve mânevî neticesi ekseriya ikindiden sonra tezahür ettiğinden; o vakti uykuyla geçirmek; o neticeyi görmemek hükmüne geçtiğinden; güya o günü yaşamamış gibi oluyor. (Akşam karanlığıyla yüz yüze gelmek karamsarlık, bedbinlik, ümitsizlik ermez mi?)
3- Kaylûle: Gündüz istirahati veya şafak vaktinde yapılan istirahattir. Şafaktan sonra güneş doğana kadarki süre içindeki uykudur. Bu süreye kadar beden dinlenmiş, duygular uyanık; fevkalâde konsantrasyona müsaittir. Bu önemli vakti uykuda geçirmek, rızkı eksiltip bereketsizliğe sebep olduğundan Sünnete aykırıdır. Zîrâ, rızık için çalışma hazırlıkları yapmanın en uygun zamanı, serinlik vaktidir. Bu vakit geçtikten sonra bir rehâvet (ağırlık) ârız olur. O günkü çalışmaya zarar; rızkın bereketsizliğine sebebiyet verdiği çok tecrübeyle sabittir. (Bediüzzaman, Lem’alar, s. 269)
Tıbben sabittir: Erken kalkan, gaylüle, feylüle ve gaylüle uykularına dikkat edenler maddî manevî talihli ve sağlıklı olurlar.