Muhafazakâr gruplardan bazılarının Yeni Asya’dan rahatsızlığı aklî, mantıkî, ilmî, vicdanî değil, indî, sathî, nefsî ve hissîdir.
Zira, Kur’an ve Sünnet-i Seniyye’den kaynaklanmayan, hatta kapitalist, materyalist, Kemalist iktidarı destekleme siyasetlerine karşı gelmesindedir. Muhafazakârların büyük çoğunluğunun “dindar” diye lanse edip desteklediği iktidarın hangi politikası İslâmîdir? Hak ve hürriyetleri gasp eden tek adam veya bir zümrenin müstebit, Kemalist yönetim şekli mi? Faiz, enflasyon vs. ile kitleleri sömüren ekonomik politikası mı? “Barış, dayanışma ve yardımlaşmaya” dayanmayan ya kavgacı, ya teslimiyetçi dış politikası mı? Darwinist, eyyamcı, çağdışı Kemalist eğitim politikası mı? Hürriyetleri boğan müstebit tek adam rejimi mi?
Halbuki, bu dünyaya imtihan olmak için gönderildik. Bu da hür olmayı gerektirir. “Dinde zorlama yoktur.”1 “Dileyen iman etsin, dileyen kafir olsun.”2 Allah insanlara Kendisini bile inkâr etme hürriyeti vermiştir! Kadere iman, “hür irade” (cüz’i irade) demektir. “Hürriyet imanın hassasıdır (özelliğidir).”3 Meşrûtiyet/demokrasi “Veşavirhum fil-emri/Ve işlerde onlarla istişare et./Ve emruhum şûra beynehum/Onların aralarındaki işleri istişare iledir.’4 âyet-i kerîmelerinin tecellîsidir ve meşveret-i şer’iyedir.”5 “Rûh-u meşrûtiyet (meşrutiyetin, cumhuriyetin, demokrasinin ruhu, özü), şeriattandır; hayatı da ondandır.”6 Kur’an’da vurgulanan “şûra, meşveret” meclis, parlamenter sistemdir. İmanın bir özelliği olan hürriyetin, Kur’an’ın emri olan meşveret/meşrutiyet, demokrasinin içtimaî, siyasî hayata yansıması; hürriyetçileri, demokratları desteklemek tarzında olacaktır.
Müslümanlar da büyük bir mefhum kargaşası yaşıyor! Risâle-i Nûr; imân, ibadet, ilim, ahlâk, ukûbat (ahirete dair cezai müeyyideler), hürriyet, eğitim, adalet (adalet-i mahza, adalet-i izâfiye), siyaset, meşveret, meşrûtiyet/demokrasi, cumhuriyet, laiklik, istibdat, parti, hakimiyet-i millet, milliyetçilik, taraf, tarafgirlik, işi ehline vermek, iktisat (ekonomi), çalışma/üretim, tüketim, ücret, zekât, faiz, sirkat, (hırsızlık), gasp, kumar vs., vs., gibi İslâm ilimleri literatüründe geçen tüm mefhumları izah ve ispat eder. Bu kavramlar, aynı zamanda “İslâm”ın içtimâî/siyasî hayatının kavramlarıdır. Bediüzzaman, bunların hakikatlerini izah ve Kur’ânî kaynak ve Nebevî dayanaklarını ispat etmiştir. Şuna dikkat etmeliyiz ki: Kur’ân ve Sünnet-i Seniyyenin bu zamandaki içtimâi/siyasi ölçü ve stratejilerini tecdid ile belirleyen rehber Risâle-i Nûr’dur.
Bizim vazifemiz de delillerini bulup okumak, anlamak, yaşamak ve tebliğdir!
Dipnotlar:
1-Bakara Suresi, 256.; 2-Kehf Suresi, 29.;
3-Münâzârât, Enst./inter., s. 59.; 4-Al-i İmran
Suresi, 159., Şûra Suresi, 38.;
5- Münâzârât, s. 23.; 6-Age., s. 38.