Koronavirüs Kıyamet âlâmetlerinden birisi olan dabbelerden (virüslerinden) birisi olabilir ve bir ikaz-ı İlâhîdir. Beşeriyeti, bilhassa zalim kısmını titretiyor!
Çin’in Hubey eyaletine bağlı Wuhan şehrinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (Kovid-19), dünya genelinde 100 binlerce kişiye bulaşmış. Salgın dolayısıyla ölenlerin sayısı binlerce.
Koronavirüsten (coronavirus) korunmak için neler yapmalıyız?
İnsandan insana bulaşabilen koronavirüsten korunmak hayatî önem taşıyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak, şu uyarılarda bulunmuş:
Koronavirüs, gribal enfeksiyonlar, enfekte yüzeylerden temasla, ağız ve gözler de bulaşma yolu olabilir.
Özel filtreli maske kullanılmalıdır. Hijyen kurallarına uyulması, el temizliğine dikkat edilmesi, eller ile göz, ağız ve burun temasından kaçınılması çok önemlidir.” demek ki, temizlik önemlidir, abdest önemlidir, gusül önemlidir. Günde en az beş defa evinin önünden akan nehirden temizlenmek gerekir. Sadece bu virüs için değil, bütün mikroplardan.
Demek ki, helâl olmayan hayvanî gıda almamak gerekiyor.
Demek ki, helâl dairede yaşamalı, gayr-i meşrû temas, öpüşme vs.’den de uzak durmak icap ediyor.
Demek ki, bu ve benzeri Kıyamet âlâmeti virüslerden/mikroplardan iman ve ibadet sayesinde korunabiliriz.
Korunmanın bir diğer yolu, mü’minlere ve bilhassa masum insanlara-kim olursa olsun-zulmetmemektir.
Çağın vebalarından birisi olan koronavirüsten korunmanın çare-i yegânesi din ile, iman ile musalahadır, barışmaktır. “Yoksa, bu kadar masumlara zarar vermek ve ezmek yeter! Belki Gayretullaha dokunur, gala (kıtlık) ve veba gibi belâlara vesîle olur.” (Bediüzzaman, Tarihçe-i Hayat, s. 208.)
Unutmayalım, koronavirüs dabbetül-arz/kıyamet âlâmetlerinden bir virüs olabilir!
“Gaybı ancak Allah bilir/La ya’lemulgaybe illelAllah” Nasıl ki kavm-i Firavuna çekirge âfâtı ve bit belâsı ve Kâbe tahribine çalışan kavm-i Ebrehe’ye ebâbil kuşları musallat olmuşlar. Öyle de, Süfyanın ve deccalların fitneleriyle bilerek, severek isyan ve tuğyana ve Ye’cüc ve Me’cüc’ün anarşistliği ile fesada ve canavarlığa giden ve dinsizliğe, küfür ve küfrana düşen insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle arzdan bir hayvan çıkıp musallat olacak, zîr ü zeber edecek. Allahu â’lem, o dâbbe bir nevidir. Çünkü, gayet büyük birtek şahıs olsa, her yerde herkese yetişmez. Demek, dehşetli bir taife-i hayvaniye olacak. Belki, “Asâsını kemirmekte olan bir ağaç kurdu.” (Sebe’ Sûresi, 34:14.) âyetinin işaretiyle o hayvan, dâbbetü’l-arz denilen ağaç kurtlarıdır ki; insanların kemiklerini ağaç gibi kemirecek, insanın cisminde dişinden tırnağına kadar yerleşecek. Mü’minler iman bereketiyle ve sefahet ve su-i istimalâttan tecennübleriyle kurtulmasına işareten, âyet, iman hususunda o hayvanı konuşturmuş.” (Bediüzzaman, Şuâlar, s. 510-511.)