Bu iktidarı “dindar!” diye destekleyenler, yönetim, eğitim, dış işleri ve ekonomi politikalarının din ile dindarlıkla hiçbir alakasının olmadığını görmüyor mu?
İstibdat, yani, baskı, despotluk ve tahakküme dayanan yönetimin; Kemalist eğitim sisteminin faiz, enflasyon ve zamlara dayanan ekonominin, yolsuzluk ve rüşvetin din ile dindarlıkla ne alakası var?
20 senelik AKP iktidarında, 2022’de en çok bankalar kazandığı gibi, 2023’te de yine bankalar kazanmış! Vatandaş, emekli, çiftçi, işçi, memur, vs. enflasyon ve zamlar altında inim inim inlerken bankalar, beşli çete, büyük şirketler kasalarını doyuruyor! Zaten enflasyon demek, vatandaşın parasını çalıp bunlara vermektir!
Merkez Bankası'nın faiz “indirim”i yine bankalara yaradı. İkinci çeyrek bilançolarını açıklayan bankaların kârlarının katlanarak arttığı görüldü. Mesela, Merkez Bankası geçen yıl Eylül’den Aralık ayına kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baskıyla-çünkü yönetim tek kişinin, riyaset-i şahsiyenin elinde-toplamda 500 baz puan faiz indirmiş, bu Türk Lirası’nda büyük kayıplara sebep olurken, enflasyonu patlatmıştı. Enflasyonla faiz arasında açılan makas, bankaların kârlılık rekorunda başlıca sebeplerinden birisi. Zenginler ile fakirler arasındaki uçurum ise, ferd, aile ve toplumun kimyasını bozuyor! İşte Bediüzzaman’ın teşhis ve tesbiti:
“Zenginler olan havas tabakası, avâmı ve fukarâyı ücret mukâbilinde hizmetkâr ittihaz etmesi, yani sermaye sahipleri ehl-i sa’yi ve ameleyi küçük bir ücrete mukâbil istihdam etmeleridir. Bu devirde sû-i istimâlât o dereceye vardı ki, bir sermâyedar, kendi yerinde oturup, bankalar vâsıtasıyla bir günde bir milyon kazandığı halde; bir bîçare amele, sabahtan akşama kadar, tahte’l-arz mâdenlerde çalışıp, kùt-u lâyemût (ölmeyecek) derecesinde, on kuruşluk bir ücret kazanıyor. Şu hal, müthiş bir kin, bir iğbirar (gücenme)” veriyor. (Mektûbât, Enst./inter, s. 353.) Toplumu kutuplaştırıyor. Çaresiz insanları harama, gayr-i meşru yollara sevk ediyor.
Yağma, rüşvet, hırsızlık, yolsuzluk kölelik, ırgatlık sistemi, “din, dindarlık maskeli” sahte “dindarlar iktidarında” sürdürülüyor. Kölelik, ırgatlık sistemi devam mı etsin?
İşte 14 Mayıs seçimi bunlara son vermenin başlangıcı olacak! Zira, Millet İttifakı, "meclis/ parlamenter sistemi” getirecektir.
Hangi akıl, insaf, iz’an ve vicdan yağma, rüşvet, hırsızlık, yolsuzluk kölelik, ırgatlık sisteminin devamını ister?