Bir kardeşimiz, “Müfsitler çok şiddetli iftiralarla bizi yıpratmaya çalışıyor! Nasıl tavır almalı?” diye sordu. Evvelâ her şey ve herkesi şöyle değerlendirmeli:
“Ey insanlar! Sizin bir kısmınızı diğer bir kısmınıza imtihan vesilesi kıldık; bakalım sabredecek misiniz?”1 meâlindeki âyete göre; insan olan yerde problem çıkar. Çünkü, “La rahete fiddünya/dünyada rahat yoktur!”2
İkincisi, “Mühim ve büyük bir umur-u hayriyenin çok muzır mânileri olur. Şeytanlar o hizmetin hâdimleriyle çok uğraşır.”3 Mânialar da zorluklar da sıkıntılar hamiyetle aşılır. “Hamiyet ise, şiddet-i mevânia karşı şiddetle metânet etmektir.”4 Hamiyet; âile, millet ve yurdunu koruma çabası, erdemi, fazileti ve bu değerlere bağlılıktır.
Üçüncüsü fırtına ve problemler her zaman olabilir. Şahs-ı mânevî tümünü bertaraf eder.
Dördüncüsü, “Tehditlerle, korkularla, hilelerle efkar-ı ammeyi başka bir mecraya çevirtmek mümkün olur. Fakat tesiri cüz’idir, sathidir, muvakkat olur. Muhakeme-i akliyeyi az bir zamanda kapatabilir.”5 Zira ihlâslı olan kazanır. “Hakikat tahavvül etmez; hakikat haktır… Millet uyanmış; mugalata ve cerbeze ile iğfal olunsa da devam etmeyecektir. Hakikat telakki olunan hayalin ömrü kısadır. Feveran eden efkâr-ı umumiye (kamuoyu) ile o aldatmalar ve mugalatalar dağılacaktır. Ve hakikat meydana çıkacaktır. İnşaallah.”6 Çoklarımız şu hakikate şahit olmuştur:
Sıdk, doğruluk, sebat, metanet kazanır. Hiçbir maddî, şahsî, dünyevî beklentisi olmayan Risale-i Nur hizmeti inayet altındadır…
“Evet, evet, neam, neam. Sivrisinek tantanasını kesse, balarısı demdemesini bozsa sizin şevkiniz hiç bozulmasın, hiç teessüf etmeyiniz. Zira, kâinatı nağamatıyla raksa getiren hakaikin esrarını ihtizaza veren musika-i İlâhiye hiç durmuyor; mütemadiyen güm güm eder.”7
Dipnotlar: 1-Furkan Suresi, 20.; 2-A. İbn Hanbel, Zühd, s. 128.; 3-Lem’alar, Enst./inter., s. 164.; 4-Münazarat, s. 30.; 5-İşâratü’l-İ’câz, s. 164.; 6-Divan-ı Harb-i Örfî, s. 51.; 7-Münâzârât, s. 46.