En önemli duygumuz meraktır.
Bu duygu o kadar mühim ki, hem dünya, hem de ahiret saadeti veya felâketi buna bağlıdır.
“Ne oldu, bizim takım maçı kazandı mı?” “Sorma birader, kaybettik!” “Bu sene işimiz, çok zor!” “Yok, ya bu maçı alırız!”
Pek çok harika lâtife, his ve duygunun yanında, “ilme hocalık eden” ve merak denen harika bir duygumuzu acaba nerede kullanıyoruz?
Futbol maçları, artistler, filmler, diziler, türkücüler, şarkıcılar mı? Ya diğer fani, geçici, ıztırap ve hastalıklar için dünyevî işler, konuşmalar?
Halbuki, “Dünyaya ait işler, kırılmaya mahkûm şişeler hükmündedir. Ahirete yani sonsuz hayata yönelik işler ise, gayet sağlam elmaslar kıymetindedir. İnsanın fıtratındaki/yapısındaki şiddetli merak ve hararetli muhabbet ve dehşetli hırs ve inatlı talep ve hâkezâ şiddetli hissiyatlar, ebediyete ait şeyleri kazanmak için verilmiştir.” (Nursî, Sözler, s. 37)
Siyasî gevezelikler, TV programları, haberler boş söz mü, dolu söz mü? Ya evde, iş yerindeki konuşmalarımız? Ne kadar dolu?
Oysa, “Bu Cihan Harbi’nden daha büyük bir hadise ve bu zemin yüzündeki hâkimiyet-i âmme (dünyaya hâkim olma) dâvâsından daha ehemmiyetli bir dâvâ, herkesin ve bilhassa Müslümanların başına öyle bir hadise ve öyle bir dâvâ açılmış ki, her adam, eğer Alman ve İngiliz kadar kuvveti ve serveti olsa ve aklı da varsa, o tek dâvâyı kazanmak için bilâtereddüt sarf edecek.” (Nursî, Asa-yı Musa, s. 20)
Acaba, Esma-i Hüsnâ’dan kaç tanesini sayabiliyoruz? Kendimize çeki-düzen vermenin zamanı gelmedi mi? Teorik fizikçi, filozof ve yazar Albert Einstein merak hakkında şunları söyler: “Merakınızın peşinden gidin. Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım. Sizin merakınızı çeken nedir? Neyi en çok merak ediyorsunuz? Benim merak ettiğim neden bazı insanların başarılı olup bazılarının olamadığıdır. Bu yüzden yıllarca başarı üzerine çalıştım. Merakınızın peşinden giderseniz başarıya ulaşırsınız.”
Şu sözü de özellikle siyaset ve yöneticilik zaviyesinden önemlidir: “Delilik: Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir.”