"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dünyalık makam mevkilerin riskleri

Hüseyin GÜLTEKİN
02 Haziran 2025, Pazartesi
İstemediğim halde bana teklif edilen şimdiki deyimiyle İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü gibi bir makamı kabul edip etmeme noktasında doğrusu tereddüt içinde idim.

Gerçi meslekî yönden kendimi yeterli görüyordum, ama köy okulları da dahil olmak üzere ilçenin bütün okullarının eğitim ve öğretim gibi önemli meselelerinin sevk ve idaresi gibi tecrübe, kapasite, kabiliyet gerektiren bir görevi ve sorumluluğu üstlenmenin hiç de kolay olmayacağını bildiğimden her ne kadar bir tereddüt içinde olsam da hiç beklemediğim böyle ısrarlı bir teklifi istemeyerek de olsa kabul ettim.

Kerhen de olsa kabul etmek zorunda olduğum böyle bir görevden dolayı bir taraftan halet-i ruhiyemde hasıl olan bir sıkıntı ve stres beni rahatsız ederken; bir taraftan da hemen herkesin gıpta ile bakarak, talip olduğu ve eline geçmediği küçük de olsa bana teklif edilen böyle bir makamdan dolayı doğrusu his ve hevesin sevkiyle seviniyordum.

İleride maruz kalacağım sıkıntıları, musibet ve belâları hiç düşünmeden, bütün yakın akrabalarımın, dost ve ahbaplarımın bulunduğu doğup büyüdüğüm memleketimde kendi kendime tam da rahat ve huzur içinde bir hayat geçirir ve rahat-ı kalp ile emekli olurum diye hayal ediyordum.

Gelin görün ki “Evdeki hesap çarşıya uymadı.” Kısa bir süre sonra hiç de tahmin etmediğim bana yönelik belâ ve saldırılar baş göstermeye başladı.

Sağ-sol çatışmalarının ötesinde nice canları hedef alan terör olaylarının yaşandığı o dönemde başta sol ideolojiye sahip amirlerim olmak üzere malum parti mensupları ve taraftarları olmak üzere hemen her çevreden kıskanç ve bozgunculuğu meslek edinen insanlar olmadık iftira ve yalanlarla bana karşı saldırılara başladılar.

Gücü ellerinde bulunduran ve işgal ettikleri makam ve mevkilerine sığınan amir konumundaki bazı zatlar “sol fikirli öğretmenlere baskı yaptığım, sağ görüşlü öğretmenleri kayırdığım, başörtüleriyle derse giren ve resmî törenlere katılmayan öğretmenlere göz yumduğum, Nurculuk yaptığım, bazı öğretmenlerin okulda namaz kılmalarına göz yumduğum, Atatürk’e hakaret ettiğim” gibi isnat ve suçlamalarla bana yönelik saldırılarına ara vermeden devam ediyorlardı.

Kurdun kuzuyu yemek için bahane aradığı misali gücü ellerinde bulunduran bazı makam sahibi dünyalık adamların sırf muhafazakâr ve aynı zamanda Nurcu olduğum için uydurdukları yalan ve iftiralarla beni rahat bırakmayacaklarını artık anlamıştım.

Tahmin ettiğim gibi beni Atatürk’e hakaret iddiasıyla ağır ceza mahkemesine sevk ettiler. Merhum Bekir Berk’in mahkeme heyetinin hayretle dinledikleri muhteşem savunmalarından sonra beraatime karar verildi.

Bununla yetinmeyen güç odakları uyduruk bir tahkikattan sonra idareciliğime son vererek beni sade bir öğretmen olarak Diyarbakır’a gönderdiler. Yaklaşık bir yıl sonra AP'nin iktidara gelmesiyle sol güç odaklarının keyfî, hukuksuz uygulamaları sona erince sağduyulu iktidar mensupları ısrarla tekrar eski görevime gelmeme ikna ettiler.

Yaklaşık iki-üç yıl çalıştıktan sonra yine sudan bahanelerle beni idarecilikten almakla yetinmeyip öğretmen olarak tekrar Diyarbakır’a yolladılar.

Bana reva görülen bu keyfî hukuksuz muamelelerden anladım ki dünyalık makam ve mevkiler çoğunlukla yapmakla sorumlu olduğumuz iman Kur’ân hizmetlerimize mani olan, uhrevî hayatımızı tehlikeye sokan, nefsin hoşuna giden malayani meşgalelerdir.

Bir yönü ile başıma gelen bu üzücü olayların sebebi bilerek veya bilmeyerek işlediğim bazı hata kusurlarımın neticesiydi. Tekrar kudsî hizmetlerime ciddî manada odaklanmam için birer uyarı olup, birer şefkat tokadı olsa gerekti.

Okunma Sayısı: 719
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Osman Yıldırım

    2.6.2025 21:12:47

    Sayın Hocam sizin bahsettiğiniz dönemde bir çok yanlışlık ve suistimal olsa da devlet memurları ve bürokratlar devletindi adı üstünde devlet mumuruydular şimdilerde artık memur ve bürokratlar devletin değil hükumetin hatta Reisindi hükumete ve Reise biat etmiyorlarsa ya hain ya teröristtirler. Çünkü kuvvetler ayrılığı prensibi yok tek bir kuvvet var kanun da devlette odur o ne derse o olacaktır. Yani o tek güç bir topluluğa mübarekler diyorsa herkes öyle kabul edecektir, hatta aynı topluluğa bir süre sonra terörist diyorsa herkes öyle diyecektir. İşte kuvvetler ayrılığı yoksa hukuk olmaz hak olmaz,kuvveti kendinde toplayan şahıs ne diyorsa herkes kabul etmek zorundadır. Bundan dolayı memuriyet ve bürokraside liyakat değil biat esas alınır.

  • Hüseyin İlhan

    2.6.2025 16:14:59

    AKP'nin iktidara gelmeden önce mitinglerinde esnaf perişan,millet inançlarını yaşamada baskı altında vs.diye diye mağduriyetleri kullanarak başa geldi.Lakin ilk maddi işlerinden 'Matrah arttırımı,T.Telkomun özelleşmesi,gibi icraatları tamamen hak gaspları,milletin mağduriyeti ile neticelenen icraatlardı.GÖrünen köy kılavuz istemez sözü AKP iktidarı için zulmün devvam edeceği,haksızlıkların sağana sağanak yağdırılacağı bir iktidar oluverdi.AKP2nin manevi alanda dini tahrif ve tahribi,dindarları dejenere ederek hak,adalet ,doğruluktada iğfali ile maalesef sistem tamamen tıkanmaya,yarım milyona tekabül eden insanımıza dava açılması ile tescil ve belgeli yani hak gaspcısı iktidar olarak tarihe 2.CHP benzeri bir zulüm dönemi olarak geçmiştir.

  • Nur Said

    2.6.2025 14:10:21

    Rabbim bu CHP zihniyetine bir daha iktidar olmayı nasip etmesin.

  • Avni Aladağ

    2.6.2025 11:36:18

    Ülkeyi idare eden günümüzün milli şef partisi,kudurdukça kudurdu,devletin tüm imkanlarını kullanarak her türlü hak gaspını yapıyor,yılan gibi sokuyor..Allah zulme uğrayanların yar ve yardımcısı olsun...

  • Semanur Tunoğlu

    2.6.2025 00:12:46

    Hocam sizin bir suçunuz yok. Kemalist solcuların, halk partisi zihniyetinin muktezası gereği başınıza bunların gelmesi normal. Halk partisi bugün iktidara gelse yarın aynı cürümlere imza atacaklardır. Rabbim halk partisi zihniyetine fırsat vermesin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı