"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nasıl olur da gayr-i müslimler ilimde de ilerler?

Ali FERŞADOĞLU
02 Haziran 2022, Perşembe
Ateistlerin ve din düşmanlarının ilim, teknik, teknolojik ve ekonomik sahalarda ilerlemesi, bazı Müslümanları meyus ederken, bazılarını şüphe ve vesveseye sürüklüyor. Bediüzzaman, bu sahada da müthiş bir tesbit yaparak onları yeis, şüphe ve vesveselerden kurtarmıştır.

İlim ve dua vasıtasıyla tekamül etmek için dünyaya gönderilen insan yeryüzünün halifesi. Toprak, bitki, hayvanlar dahil, tüm varlıkların tasarrufu ona verilmiş. “De ki: Çalışın; Allah da, Resûlü de, mü’minler de sizin yaptıklarınızı görecektir. Sonra da görünür görünmez âlemleri hakkıyla bilen Allah’ın huzuruna döndürülürsünüz ve O size işleyip durduklarınızın ne olduğunu bildirir. (Tevbe Suresi, 105.) İster Müslüman, ister gayr-i mümin olsun, “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.” (Necm Suresi, 39.) Bu ayetteki bir incelik de, “insan için” tabirini kullanması, “Müslüman için” dememesidir. Hangi dinden, hangi inançtan olursa olsun, kim çalışırsa, onun karşılığını alır. Çünkü, Allah’ın iki türlü kanunu vardır: 

a-Tekvini: Sünnetullah, adetullah denen tabiat kanunları, prensipleridir. Bu kanunlara kim uyarsa, Allah ona verir. Bu bir kanundur: Tekvini Şeriata uyan kazanır! 

b-Teşriî: Şeriat kanunu, mânevi kanunlar. Bunlara ittiba imtihana tabidir...  

Hatta, pek çok peygamberin bir meslekte pir ve öncü olması; insanlığa muhteşem örnekler teşkil etmektedirler. Aslında bütün ilmi ve teknolojik gelişmelerin mu’cize eliyle insanlığın ufkuna sokulduğunu dikkate sunar Bediüzzaman. Mucizeler ise, Şeriat dairesindeki hakikatlerindendir. Ve mu’cizeleri taklet etmeye çalışan insan, inancı ne olura olsun kazanır! 

Çalışmak, çabalamak, gayret etmek ve Allah’ın yarattıklarına hizmet etmek muhteşem bir zevk ve lezzet kaynağıdır. Meşakkatta, harekette büyük rahat ve huzur vardır. Çünkü, insan fıtratı hareket ve heyecan üzerine yaratılmış. 

Keza Allah çalışma ve gayretin içine bir lezzet koymuş. Meşakkatta, harekette büyük rahat ve huzur vardır. Çünkü, insan fıtratı hareket ve heyecan üzerine yaratılmış. Çalışma, vücudun hayatı ve hayatın uyanıklık hâlidir. Çünkü, fıtratı heyecanla yaratılan insanın rahatı ancak çalışmakla mümkün. “Sükûn ve sükûnet, atalet, yeknesaklık, tevakkuf; bir nevi ademdir/yokluktur, zarardır. Hareket ve tebeddül; vücuttur, hayırdır. Hayat harekatla kemalini bulur; beliyyat vasıtasıyla terakki eder. (Lem’alar, s. 9.) 

Müslümanlar ayrıca çalışma, refah ve zenginliğe giden yollara teşvik edilir ve Yaratıcının, boş duranları değil, koşturanları sevdiği ifade edilir: Çalışıp kazanan, Allah’ın sevdiği bir kuldur. Dünya, ahiretin tarlasıdır. (Keşfü’l-Hafa, 1:412 (1320)  

Okunma Sayısı: 1331
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı