Bediüzzaman sıradan bir âlim, bir mütefekkir, bir müfessir değil.
İslâm medeniyetini yeniden ihya ve inşa edecek bir medeniyet projesini ortaya koyan dünya çapında değerdir.
Okunmayı, incelenmeyi bekleyen Risale-i Nur bunun en açık, kesin belgesidir.
İslâm medeniyeti, başta iman esasları, ibadet / İslâm şartları), ahlâk (ruh ve duygu eğitimi, terbiyesi) ukubat (sonsuz hayat) meseleleri üzerine bina edilmiştir.
Bediüzzaman, İslâm ilimleri literatüründeki, yani, tefsir, hadis, kelâm, fıkıh, tasavvuf, ahlâk, tarih, ruhiyet (psikoloji), içtimaîyat (sosyoloji) ve sair bütün ilimlerdeki kelime ve mefhumları kullanır ve hakikatlerini ispat eder.
İslâm felsefesini bütün yönleriyle ortaya koyar. Her suale cevap verir.
Dine, maneviyata savaş açan Materyalizm, Darvinizm, kapitalizm, sosyalizm, Marksizm, Freudizm, feminizm gibi felsefeleri Tabiat Risalesi, Hüve Nüktesi, Sünûhat, Hanımlar Rehberi vs. ile ilmen çürütür yerle bir eder. Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin bu zamandaki içtimaî, siyasî ölçü, prensip ve stratejilerini de başta Münâzarât, Hutbe-i Şamiye, Sünûhat, Lâhikalarda en ince detaylarına kadar belirler.
Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin bu zamandaki hizmet metotlarını, prensiplerini, içtimaî ölçüleri ve siyasî sratejilerini belirleme yetkisi de zaten müceddid olarak onun değil mi? Onun da ilimde rasih, ibadette, takvada, cihadda, cesarette, mücadelede, hizmette iktida edilecek mümtaz bir şahsiyet değil mi? Ve bizi Asr-ı Saadete götürecek bir müceddid ve müçtehid lâzım değil mi?
- Risale-i Nur, Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin çağın şartlarına göre anlama ve yaşama prensiplerini,
- Hizmet metotlarını,
- Tebliğ ile neşretme üslûbunu,
- İçtimaî ve siyasî stratejileri ihtiva eder.
Kur’ân’a, Sünnet-i Seniyye’ye, İslâma hizmet etmek isteyen samimî her mü’min, çağımızdaki takip edilmesi gereken sistemi, metodu, üslûbu ortaya koyan Risale-i Nur’u anlamaya ve neşretmeye çalışması gerekmiyor mu?
“Siyasal dinci / dindar siyasalcılar” iktidarının bugün geldiği feci durum, onun ortaya koyduğu içtimaî, siyasî ölçü, prensip ve stratejilerini nazara almamasının sonucu değil midir?
Ne yazık ki, dindarlara, Deccalizmin / Süfyanizmin, Darvinizmin, vahşi kapitalizmin eğitim, ekonomik (faiz, güçlü olan kazanır), yönetim biçimlerini uygulatılmaya çalışılıyor! Onları da bu anafordan kurtaracak iman, Kur’ân hakikatleridir.