Derneği, cemaati hangisiymiş!
Geç efendim geç!
*
Biri suç işliyorsa hâkim var, savcı var.
Tanıyabildiğim kadar; insan mı değil mi; ona bakarım ben.
Şu, onu bunu kafamıza göre yargılamaktan hemen, şimdi vazgeçmeliyiz.
Bu yol; yol değil…
*
Bir de derdini, düşüncesini rahat açıklayan kaç kişi, kaç kuruluş var ki... (var mı ki?!)
*
Hürriyet var mı yok mu; işte bütün mesele...
Hürriyetten büyük vakıf, dernek, cemaat mi var!
Şu bakışlarımızı biraz tamir edelim.
*
Ey olağan zamanlar…
Ey normallik…
Ey vasat…
Ey duru zamanlar…
Ey ağırbaşlı saatler…
Ey dingin vakitler…
Ey şimdi denilen sonsuz beste... nerdesiniz?
*
Çekiştirip duruyorlar huzuru.
Lütfen teşrif buyurmaz mısınız!
Artık bıkacağımız kadar bıktık bu şiirsizlik zindanında...
Anormalliğin normalliğine elveda…
*
Estetik fukaralığından…
Naylon gülüşlerden…
Sahte yaşamaklardan bir yol bulup Hakikat Ülkesi’ne gitmenin zamanı gelmedi mi?!
*
Aydınlar mı; nerdeler?
Niye konuşmazlar?
Ahlâk sukut etmiş; aydınlar sükûta durmuş.
Sükût altındır, sözüne sıkı sıkıya sarılmışlar!
*
Muavin Bey, son durağa geldiğimizi söyler misin, şu uyuyanlara.
*
Dünya kalabalıklaşıyor. Tuhaf değil mi “insan”(î) tenhalığımız! Bak; efsaneler de bir bir öteye taşınıyor.
Bir yere gelmiş sanatçıların akıl ve kalp terazilerinin hassas olduğunu görüyorum. Barış Manço da Cem Karaca da bunlardandır. İşte onlardan biri daha bu “ıslah edemediğimiz dünyayı” bize bırakıp gitti.
Daha ölümler de bize bir şey demiyorsa; demsiz zamanların zebunu olmaya devam edeceğiz demektir. Erkin Baba da sanat âleminde bir büyük gedik bırakıp gitti. Ona da güle güle… Bu da unuttuğumuz kavramları dilimize koyup gidenlerden… İyi görmüş zamanların uçup gittiğini.
*
“Öyle bir geçer zaman ki”
-Merhum Erkin Koray’a…-
İyiler yola çıkmış gidiyor.
Dilsizler kaldı burda…
Hurdahaş, pürtelâş yaşayanlar…
Bestesiz ve şiirsiz…
Fesübhanallah…
Kötüler de girsin sıraya…
Gökyüzünü siyaha boyayanlar…
Kuş yüreklerini korkutanlar…
Hafakan adamlar ne varsa…
İnşallah…
Ya Rabbî!
Bu huysuz adamlardan bıktık.
Huruşân ne varsa perişan ediyorlar.
Sen varsın diye ümidim dipdiri…
Dünyayı cehenneme çevirenler görmesin Kevser’i.
Bu ağır yüklerin altından sesleniyorum:
Hasbünallah…