Arkadaş, birbiriyle anlaşıp dostluk edenlerin her biridir.
İşte bu manada, arkadaş olmuş, ama arkadaş kalamamış iki kişiden birinin, diğerine yazdığı bir itizâr mektubu.
Demek ki, yol, sarpa sarmış olmalı.
Bir hadis-i şerifte “Niyetler amellere göre değer kazanır” 1 buyruluyor.
Biri müslim, diğeri gayrimüslim olan iki arkadaştan gayrimüslim olanının niyeti, Müslim’in şablonuna uymamış olmalı ki, arkadaşına nazikâne bir mektup döşenmiş ve şunları yazmış:
“Ey arkadaş!
“Doğru ile yanlışlar; Allah’ın emri ile insanı kötülüğe yönelten nefsim arasında zikzaklar, gelgitler yaşıyorum.
“Adeta abandone olmuş gibiyim.
“Dünya hayatından sonra, yani öldükten sonra yeni ve sonsuz bir hayatın var olduğuna inanan Müslüman ya da diğer semavî dinlerden olan mü’min bir kimse, oradaki Cennet hayatını kaybetmek pahasına yasak şeylere yönelmez, onları yapmakta ısrarlı olmaz.
“Nefis haz, zevk, lezzet peşinde koşarken; Allah’ın varlığına iman eden; Cenneti kaybetme endişesi ve Cehennemde yanma korkusu taşıyan bir insan, nefsinin isteklerine uymaz ve daima, doğru olanı seçer.
“Yani, Allah’ın yolundan gitmeye çalışır.
“Bütün bu düşünceler içinde olunca, yaşadığım kötü şeylerden hep pişman oluyor, hatta nefret ediyor ve Allah’tan affımı diliyorum.
“Herkesin birbirinden farklı bir hayat tarzı; takip ettiği bir yol var.
“Doğruyu seçen, kazanır; yanlışta giden, kaybeder.
“Allah, böyle emrediyor!
“Ben Müslüman’ım ve Allah’ın emrini tutmak istiyorum.
“Seninle arkadaş olduğuma pişman değilim. Çünkü sen nezih, nazik bir insansın. Ama yollarımız, birbirine uymadı.
“Temenni ederim ki, sen de doğruları seçer, İslâm’a geçersin. Ama şu andaki hayat tarzın bana bir şey getirmez; korkarım ki, benden çok şey götürür.
“Kur’ân’da ifade edildiği üzere, ‘Sizin dininiz size, benim dinim banadır.’ 2
“Kusura bakma.
“Senden ayrılacağım, arkadaşlığımıza son vereceğim için üzgünüm.
“Buna, Hak namına mecburum!
“Hoşça kal.”
İşte, tam burası, Abdulkadir Geylânî’nin (ra), bu konudaki tavsiyesine kulak verme noktası.
Hz. Geylânî şöyle diyor:
“Kötü arkadaşları terk et. Onlara sevgi duyma, sâlihleri sev. Yakının bile olsa, kötü arkadaştan uzak dur.”
“Arkadaş olacağın kimsede arayacağın şart çalışkanlık, dürüstlük ve iyilikseverlik olsun” 3 diyor, merhum Başgil.
Risale-i Nur’da ise, “Gayr-i meşrû bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azab çekmektir” 4 deniyor ve son nokta konuyor.
Anlayana, sivrisinek saz!
Dipnotlar:
1- Buharî, İman, 42; Müslim, İmâret, 155.
2- Kâfirun Sûresi, 6.
3- A. F. Başgil, Gençlerle Başbaşa, 19.
4- Said Nursî, Sözler, 579.