"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kur’ân’ı Kerîm’in hatîmi yeterli mi?

Ayhan Yıldırım
14 Nisan 2022, Perşembe
Kur’ân’ı Kerîm’i okuyoruz, hatim de ediyoruz da, lâkin; Kur’ân’ı Kerîm’deki şu âyetlere bir nazar edecek olursak; “Bak, âyetleri nasıl açıklıyoruz. Tâ ki anlasınlar”!1

Peki; anlıyor muyuz?

“Ve onlara: “Allah’ın indirdiğine tâbi‘ olun!” denildiği zaman....2 Tâbi’ oluyor muyuz? Her iş ve amelimizi Kur’ân’a göre yapıyor muyuz? Ubûdiyetimizle, amellerimizle, ahlâkımızla, Allah’a ve Rasûlü’ne itaât ediyor muyuz?

“Zikr’i (Kur’ân’ı) indirdik; tâ ki düşünsünler”.3 Kur’ân’ı Kerîm’i okuyup, hatim ederken, içinde anlatılanları düşünüyor muyuz? “(Onlar) Kur’ân’ı hiç düşünmüyorlar mı”?4 Yoksa, düşünmüyor muyuz?

Elimizde Kur’ân gibi eşsiz bir hazine, bir ni’met ve her derde devâ ve şifa bir ilim kitabı varken; islam ülkeleri, ilimde, teknolojide, ekonomide, insan haklarında, hukuk ve adalette, gelir eşitsizliğinde ve eğitimde, neden dünyanın en geri kalmış ülkeleri? Afganistan’dan Fas’a, Yemen’den Türkiye’ye kadar, hemen her İslam ülkesinden, her gün yüzlerce, belki, senede binlerce müslüman, ölümü göze alarak, ‘müşriklerin, kâfirlerin diyârı’ diye tâbir edilen Avrupa ülkelerine göç yolculuğuna çıkıyor. Önemli bir kısmı da denizlerde, nehirlerde boğularak ölüyor.

Elimizde Kur’ân, kalbimizde îmân, dilimizde Allah (cc) kelâmı olduğu halde; dünyadaki müslüman nüfusun çok büyük bir kısmı mutsuz, sıkıntılı, dertli, mağdur ve mazlum. Kur’ân, din kardeşliğini emrettiği ve müslümanın kanı müslümana haram kılındığı halde; kardeşin kardeşi öldürdüğü, işte, Yemen, Irak, Suriye, Mısır, Libya, Afganistan, Nijerya, Sudan..... Evet, bütün bunlar, ellerde Kur’ân, kalplerde îmân, dillerde Allah (cc) kelâmı olan, mü’minlerin yaşadığı, Ramazanlarda belki milyonlarca hatimlerin indirildiği ülkelerde oluyor.

Halkın ekseriyeti Müslüman olan ülkelerde, medreselerin, Kur’ân kurslarının, imam hatiplerin, ilahiyat fakültelerinin, câmilerin, hatta üniversitelerin, sayısı ne kadar çoğalırsa çoğalsın, her yıl milyonlarca mü’min ne kadar çok Kur’ân okuyup, hatim indirirse indirsin, sıkıntılar son bulmuyor, dertlere derman olamıyor, sadırlara şifa, kalplere gıda ulaşamıyor. Bedîüzzaman Hazretleri bunun sebebini ‘Muhâkemat’ adlı eserinde çok veciz bir ifadeyle şöyle beyan ediyor:

“İslâmiyetin mağz ve lübbünü (özünü ve içini) terk ederek kışrına (kabuğuna) ve zahirine (dış görünüşüne) vakf-ı nazar ettik (odaklandık) ve aldandık. Ve su-i fehim (yanlış anlama) ve su-i edeple (kötü bir edeple) İslâmiyetin hakkını ve müstehak olduğu hürmeti ifa edemedik. Tâ, o da bizden nefret ederek evhâm ve hayâlâtın bulutlarıyla sarılıp tesettür eyledi”.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: “Düşünmeden okunan bir Kur’ân kırâatında da hayır yoktur”.5

Dipnotlar: 

1. En’âm,65.Âyet

2. Lokmân (as),21.Âyet

3. Nahl,44.Âyet

4. Muhammed (asm),24.Âyet

5. (Bu hadisi İbni Abdilberr Câmiu Beyâni’l-ilmi ve Fadlihi adlı eserinde (II, 811) merfû olarak, Dârimî ise Müsned’inde (hadis no:305) Hz. Ali’den (ra) mevkuf olarak rivâyet etmiştir. ‘EDEBÜ’D-DÜNYA VE’D-DÎN’ İmam Mâverdî- Tahlil Yayınları. S:174-175)

Okunma Sayısı: 1424
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    16.4.2022 01:09:25

    "Halbuki edyan-ı saire müntesibleri mutlaka fevc fevc, muhakeme-i akliye ile ve bürhan-ı kat'î ile daire-i İslâmiyet'e dâhil olmuşlar ve olmaktadırlar. Eğer biz, doğru İslâmiyet'i ve İslâmiyet'e lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan fevc fevc dâhil olacaklardır. Hem de tarih bize bildiriyor ki: Ehl-i İslâm'ın temeddünü, hakikat-i İslâmiyete ittiba'ları nisbetindedir. Başkalarının temeddünü ise, dinleriyle makûsen mütenasibdir. Hem de hakikat bize bildiriyor ki: Mütenebbih olan beşer, dinsiz olamaz. Lâsiyyema uyanmış, insaniyeti tatmış, müstakbele ve ebede namzed olmuş adam dinsiz yaşayamaz." Tarihçe-i Hayat - 83

  • S.topuz

    16.4.2022 01:06:40

    Hatim okumayalım mı? Tabiki okuyacağız! Mümkün oldukca anlamaya ve de anlatılanları hayatımıza akseddirebilmek, her mü'minin hedefi ve gayreti olmalı. Hani Haz.Aişe validemize sormuşlar ki; Resülullahın AHLÂKI nasıl idi? O da demiş ki; Siz hiç KUR'AN OKUMUYORMUSUNUZ? O 'sav, yaşayan KUR'AN idi, diye haber vermiş. İşte bütün mesele bu.

  • Erol Sarı

    14.4.2022 18:53:56

    Ne yapılmalı?Hatim okumayalim mı?Üstad dönerli okutmuş, her Ramazan.

  • S.topuz

    14.4.2022 11:39:17

    İşte bu menhus PİLAN ve Oyunlar neticesinde, ugulanan sinsi ve MÜNAFIKANE hadiseler ve olaylar neticesinde ALEM-İ ISLÂM 'IN durumu bu hale düşürülmüş. Namazını kıl, orucunu da tut, bir de Hatim yapsan manasını anlamasan da sana yeter, düşüncesi neticesinde çok üzücü bir hale getirildik maalesef. Inşaallah Risale-i Nurlar yardımıyla Alem-i ISLÂM ve İNSANLIK tekrar ihya olur ve hem Dünamız ve hemde UGBAMIZ huzura kavuşur.Cenabu Allah NUR'unu da tamam eder, Kafirler istemese de. Baki selamlar.

  • S.topuz

    14.4.2022 11:20:06

    "Bir gün Tahir Paşa bir gazetede şu müdhiş haberi ona göstermişti. Haber şu idi: İngiliz Meclis-i Meb'usanında Müstemlekât Nâzırı, elinde Kur'an-ı Kerim'i göstererek söylediği bir nutukta: Bu Kur'an, İslâmların elinde bulundukça biz onlara hâkim olamayız. Ne yapıp yapmalıyız, bu Kur'anı onların elinden kaldırmalıyız; yahut Müslümanları Kur'andan soğutmalıyız, diye hitabede bulunmuş. İşte bu müdhiş haber, onda tarifin fevkinde bir tesir uyandırmıştı. İstidadı şimşek gibi alevli, duyguları ve bütün letaifi uyanık ve ilim, irfan, ihlas, cesaret ve şecaat gibi hârika inayet ve seciyelere mazhar olan Bedîüzzaman'ın, bu havadis üzerine: "Kur'anın sönmez ve söndürülmez manevî bir güneş hükmünde olduğunu, ben dünyaya isbat edeceğim ve göstereceğim!" diye kuvvetli bir niyet ruhunda uyanır ve bu saikle çalışır. Tarihçe-i Hayat - 51

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı