"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Suriyeliler ülkelerine döner mi?

Bahtiyar Arslanoğlu
08 Ağustos 2021, Pazar
İslâm dünyasında Irak, Afganistan, Libya ve daha birçok ülke gibi Suriye’de zalim güçlerin ve diktatör idarelerin oyunlarıyla yaşanılamaz hale geldi.

2011 yılında Suriye’de başlayan olaylar sonrasında iç ve dıştan müdahalelerle kaosa sürüklenen ülke dehşetli bir çöküşü yaşadı. Ülkenin şehirleri yerle bir olurken demografik yapısında, hızlı ve düşündürücü bir değişim oldu. Yüzbinlerce insan ölürken milyonlarca insan ise ülkesini terk ederek başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu ülkeleri ve Avrupa’ya iltica ettiler.  

Bu süreçte Suriye’de olaylar başladığında Türkiye’de dönemin hükümeti, ABD ile beraber hareket ederek, Suriye’de bir iktidar değişikliği yapmak istediler. Ancak sonrasında bu zalimane oyuna Rusya gibi devletler dahil olunca istenilen iktidar değişikliği olmazken IŞİD gibi yeni faktörler ortaya çıkarıldı. Ülke, IŞİD’in ortaya çıkması ve sonrasında onlarca örgütün hâkim olduğu bir noktaya doğru sürüklendi. Aradan geçen 10 yılda Suriye’de durum hâlâ düzelmedi ve düzeleceğine yönelikte bir emare henüz görünmüyor. 

10-12 yıl önce ülkemizde Tek Adam rejiminin güçlenmeye başladığı dönemde Suriye’deki Esad rejimi ile anlaşmazlık, Suriye’yi kaosa sürüklemekte etkili oldu. Suriye’deki durumun bu noktaya gelmesinde idareciler önemli bir rol oynadı. Esad ile anlaşmak yerine 5 milyon civarı olduğu ifade edilen Suriyelinin ülkemize gelmesine sebep oldular. 

Ayrıca demokrasi, hukuk ve insan hakları hususunda son 10 yılda yaşanan geriye gidişe karşın Avrupa Birliği’nin siyasî olarak hükümeti sıkıştırması ve hükümetin buna Suriyelileri bahane ederek AB’ye mukabele etmesi, arada bir Suriyelileri Avrupa’ya salarız yaklaşım ve tehditlerine şahit olduk. 

Mülteci meselesi ise hamaset ve siyasî nutuklarla değil akl-ı selimle çözülebilir. Suriyeli mülteciler sorununa çözüm noktasında ise çok fazla alternatifimiz bulunmuyor. En ideal çözüm olarak Esad ile anlaşıp Suriye’de barışa giden yolu açarak Türkiye’de Suriyelilere harcayacak olduğumuz para ve enerjiyi, Suriye’nin yeniden imar ve inşasına harcayıp birkaç yıl içerisinde ülkelerine yerleştirerek mülteci meselesini minimum düzeye indirgemeliyiz. Bu süreçte Avrupa ve dünyadan da destek alarak süreç hızlandırılabilir.  

Suriyelilerin tamamını göndermek pek mümkün olamayabilir. Sosyal ve ekonomik olarak bu ülkenin bir parçası haline gelen bir nüfus, ülkemize katkı sağlayabilir. Ancak merdiven altı işlerde istihdam edilen, çadır kentlerde yaşayan ve mafya ortamında olan toplulukların ise Suriye’ye dönmeleri başta ülkemiz olmak üzere hem Suriyeli kardeşlerimizin hem dünyanın faydasına olacaktır. 

Ancak ülkemiz kollektif ve ortak aklı esas alan bir dönüşümü yaşamadıkça Suriyeliler, Türkiye’de kalıcı olacak. İdarecilerin medyadaki açıklamalara bakacak olursak Suriyelilerin Türkiye’de olmasından rahatsız olmadığını görüyoruz. Arka planda Suriyelilere vatandaşlık vererek iktidarda kalma senaryoları olduğu ifade ediliyor. 

Netice olarak sorunun çözümü için “tek adam rejimi”nin değişimi ve yerine gelecek demokrat ekibin daha akılcı politikaları takip etmesi gerekecek. Bu hem insanî, hem de rasyonel dış politika açısından gerekli bulunuyor. 

Okunma Sayısı: 1393
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yazar

    8.8.2021 22:01:46

    Tebrikler, güzel bir yazı olmuş, kaleminize sağlık

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı