Rabbim hiçbir şey yokken Nur-u Muhammedîyi,
Halk etmişti elbette kâinatın nüvesi,
Kâinat ağacının en mükemmel meyvesi,
Nur-u Muhammedîdir kâinatın esası.
O’nun (asm) nurundan ise madde-i aciniye,
Halk edildi elbette bu öz ve macun ise,
Dikkatle bak görürsün semavat ve de şemse,
Bu hamurdan ayrıldı arz ve semavaat bile.
Kâinat ağacının anasır dallarıdır,
Kâinat ağacının nebatat yapraklardır,
Kâinat ağacının hayvanat çiçekleri,
Kâinat ağacının insan semereleri,
Bu kâinat ağacı, Muhammed’in (asm) nurudur.
Ağaç her şeyi ile meyveye eder hizmet,
Kâinat aksamıyla insana eder hizmet,
En son yaratılan şey, ağaçta elbet meyve,
En son yaratılan şey, âlemde en son insan.
Kâinat bir kitaptır harfleri anasırdır,
Kâinat kitabının kelimatı nebatattır,
Kâinat kitabının cümleleri hayvanattır,
Kâinat kitabının babları insanlardır,
Kâinat kitabıysa Muhammed’in (asm) nurudur.
Kâinat bir kitaptır yazılmıştır insana,
Huruf ve kelimâtı, cümle ve bablarına,
Dikkat etsen anlarsın ne diyor ins ü cana,
Gönderilmiştir insan imtihan meydanına,
Kalem-i İlâhînin mürekkebidir O Nur.
Levlâke levlak sırrı, tek zatta mütecelli,
Enbiya ve resulün seyyid’dir ol Resul,
Âlemlerin Rabbinin habibidir ol Resul,
Hatemü’l-Enbiyadır, cin ve inse ol resul,
Saadet-i dâreyne davet eder ol Resul.