Bu yazımızda kanayan yaramız olan çok yemenin afetlerinden korunmak için dinî ve ilmî bilgiler ışığında bazı pratik ipuçları vermeye çalışacağız. Az yemekten bahsederken elbette bu esnada yapılması gerekenleri de ifade etmeye çalışarak bütüncül bir bakış açısı kazanmaya gayret göstereceğiz. Bu kaideleri hayatımızda uygulamak daha az tüketime sebep olur. Ayrıca az yemek bir tür koruyucu hekimlik yaparak çoğu maddî ve manevî hastalıklardan da korunmamıza vesiledir.
Hollanda gibi dünyada tarım yapılsa yirmi sekiz milyar insanı doyuracak gıda üretimi yapılabileceğini uzmanlar ifade ediyor. Günümüzde ise on beş milyar insanı doyuracak kadar gıda üretmemize rağmen yaklaşık bir milyar insan açlıkla boğuşuyor. Adaletsiz ve vicdansız bir paylaşım bütün hızıyla devam ediyor. Milyarca insana yetecek kadar gıda israf ediyoruz.
Hakkımıza razı olmalıyız…
Hakkımızdan daha fazla yemek dünya hayatında obezite ve çeşitli hastalıklar olarak geri dönüyor. Ahiret vechinden bakıldığında “Komşusu aç olduğu halde geceyi tok geçiren kişi bizden değildir” 1 mesuliyetiyle başbaşa bırakıyor. “Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Müslüman kardeşinin ihtiyacını gideren kimsenin Allah da ihtiyacını giderir.
Kim bir Müslümandan bir sıkıntıyı giderirse, Allah Teâlâ o kimsenin kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.” 2 hadisi bütün Müslüman kardeşlerimizden sorumlu olduğumuzu ihtar ediyor.
Aklı başında hiçbir doktor, diyetisyen ya da beslenme uzmanı çok yemek yemeği tavsiye etmez. Ayrıca hepimiz az yememiz gerektiğini biliriz. Alışkanlıklarımız, lezzet düşkünlüğümüz az yememizi engelleyen temel sebepler.
Bu kadar aç kardeşimiz varken çok yemek vicdanımızı sızlatmalı. Üstad Bediüzzaman’ın “Hem yüz aç adamın huzurunda, kemal-i lezzet ile fazla yenilmez.” 3 ifadesi son derece çarpıcıdır. “Bir çorba yaptığın zaman suyunu bol koy ve bu çorbanın bir kısmını komşularına ver.” 4 hadisi ise en yakınımızda bulunan komşularımızdan mesul olduğumuzu ve bilhassa ihtiyaç sahibi olanlarla paylaşmamız gerektiğini ihtar eder.
Dipnotlar:
1- Camiu’sSağir, 2/385.
2- Buhârî, Mezâlim 3; Müslim, Birr 58.
3- Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, s. 254.
4- Müslim, Birr 142; İbni Mâce, Et`ıme 58; Tirmizî, Et`ıme 30.