Üstad Hazretleri, Sünuhat adlı eserinde “İhtiyaç medeniyetin üstadıdır… Sıkıntı sefahatin muallimidir… Merak ilmin hocasıdır…” demiş.
Birçok müsbet ilmin ortaya çıkmasında en büyük etken merak duygusudur. Hâl böyle olunca din ilimlerinde de meseleler merakla araştırma sonucu ortaya çıkmıştır.
Özellikle Peygamberimizin (asm) ahir zamana ait hadis-i şerifleri daha fazla merak konusu olmuştur.
“…Hürriyetten (meşrutiyetten) bir sene evvel (1907) İstanbul’a geldim. O zaman Japon Başkumandanı, İslâm ulemasından bazı dinî sualler sormuştu; onları İstanbul hocaları benden sordular. Hem çok şeyleri, o münasebetle sual ettiler.” 1
Japon Komutanın sorduğu, ahir zamanda gelecek İslâm deccalı hakkındaki müteşabih yirmi Hadis-i Şerif daha sonra yirmi mesele olarak Beşinci Şua namıyla Külliyattaki yerini almıştır. Merak edenler bakabilir.
Bir başka hadislerinde Peygamberimiz şöyle buyurur; “Allah, her yüzyıl başında bu ümmete dinlerinde yenileme yapacak birini gönderir” 2
Üstaddan önceki müceddid Mevlana Halid’dir,3 ondan yüzyıl sonra gelecek müceddidi araştıran dinsiz ve zındıka komiteleri bu yüzyılın başında gelecek olan müceddidin Bediüzzaman olduğunu anlamışlardır.
“…Dar-ül hikmet azası Seyyid Sadettin paşa dedi ki; ‘Kat’i bir vasıta ile haber aldım kökü ecnebide kendisi burada bulunan bir zındıka komitesi senin bir eserini okumuş.
“Demişler ki ‘bu eser sahibi dünyada kalsa biz mesleğimizi (Yani dinsizliği) bu millete kabul ettiremeyeceğiz. Bunun vücudunu kaldırmalıyız…’ ”4 diyerek niyetlerini açığa çıkarmışlardır.
Bir başka hadis-i şerifte ise; “Ümmetimin içinden öyle bir taife gelecek, tâ Allah’ın emri olan kıyamet gelene kadar galibane bir şekilde hak üzere devam edecektir” 5
Bu taife kimler olabilir acaba?
Allah-ü âlem; bütün peygamberlerin ve evliyaların ahir zamanda gelecek olan şahsın münafıkane dehşetinden Allah’a sığındıkları bu zamanda, kim, Kur’ân’ı anlaşılmaz hâle getiriyorsa, kim, Peygamberlik makamını küçümsüyorsa, kim, İslâm’ı ve Allah’ı hatırlatan bütün şeairleri kaldırmaya çalışıyorsa ve vasıfları ayet ve hadislerle belirtilen İslâm deccalı ile samimî bir şekilde ve Allah rızası için mücadele eden kim ve kimler varsa işte peygamberimizin bahsettiği taife;
Hz. Ali (ra) Celcelutiyesinde ve keramat-ı Aleviye risalelerinde, Abdülkadir Geylanî Hazretlerinin Sekizinci Lem’asında ve İmam-ı Rabbani nin “Mütekelliminden birigelecek bütün hakaik-i imaniyeyi beyan ve ispat edecek… Risale-i Nur dur”6 sözleri ile işaret ettiği Risale-i Nur ve Risale-i Nur Talebelerinden başkası değildir. Ve hâkeza…
Dipnotlar:
1-Şualar, 562.
2-Hâkim, müsdetrek, Ebu Davut
3-Barla Lahikası, 2. mektup
4-T. Hayat, 777.
5-Buhari, Müslim
6-Kastamonu L. 26