Çünkü, âlemlere rahmet olarak gönderilen ve “Sen olmasaydın Ya Muhammed (asm) kâinatı yaratmazdım” 1 hadis-i kudsîsine muhatap olan zat geliyordu. 

Peygamberimize (asm) tüm mevcudat tarafından yapılan tezahüratlar Risale-i Nur’da 19. Mektup ’ta, "Mu’cizat-ı Ahmediye Risalesi"nde anlatılır. Kâinatta bulunan her bir cins mahlukun Peygamberimize açık bir şekilde, yani herkesin duyacağı bir lisanla salavat getirdiği kat’iyen sabittir.  

Hazret-i Büreyde, İbni Sahibi’l-Eslemi tarikında nakl-i sahih ile dedi ki; Peygamberimizin (asm) yanına bir A’rabî geldi bir mu’cize istedi. Peygamberimiz (asm) bir ağaca işaret etti, ağaç huzur-u Nebevîye gelerek. “Esselamü aleyke ya Resulullah” dedi ve yerine gitti. A’rabî dedi , “İzin ver, sana secde edeyim”2

“Hazret-i Enes demiş ki; Resul Ekremin (asm) yanında idik. Avucuna küçük taşları aldı, mübarek elinde tesbih etmeye başladılar”3

“Hazret-i Cabir, tarikında der ki; “Resul-i Ekrem (asm), taş ve ağaca rast geldiği vakit, ona secde ediyordular. Yani inkıyad edip ‘Essalamü aleyke  Ya Resulullah’ diyordular.”4

“Peygambere Allah rahmet eder, meleklerde dua eder. Ey iman edenler, sizde O na (asm) teslimiyetle salât ve selâm getirin”.5

Ayeti Peygamberimize salavat getirmenin aynı zamanda Allah’ın emri olduğunu bildirir. 

“…Hem Hazret-i Muhammed’e (asm) [En yüksek şefaat makamı olan] makam-ı Mahmud verilmesi, umum ümmete şefaat-i kübra’sına işarettir. Hem O (asm) bütün ümmetinin saadetiyle alakadardır. Onun için hadsiz salavat ve rahmet dualarını bütün ümmetten istemesi ayn-ı hikmettir.”6

Şuursuz, camid varlıkların Peygamberimize (asm) bu kadar salavat getirmeleri karşısında biz, akıl ve şuur sahibi insanların durmadan Resulullah’a salavat ile zikir etmemiz ve Onun Sünnet-i Seniyyesine uyup, hadis-i şeriflerine hayatımıza rehber yapmamız gerekmiyor mu?

Allahümme salli ala Seyyid’ina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. 

Dipnotlar:

1-Keşfü’l-Hafa 2:164 hadis No: 2123 

2-Mektubat, s. 216 .

3-Age., s. 227.

4-Age., s. 228. 

5-Ahzab Suresi: 56. 

6-Şualar, s. 162.