"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gerçekten kurtulmuş muyuz?

Çetin ACAR
16 Eylül 2025, Salı
Eylül ayı geldiğinde ülkenin muhtelif yerlerinde kurtuluş şenlikleri düzenlenir.

O il veya ilçenin düşman işgalinden kurtulduğuna dair kutlamalar yapılır. Evet, o Kurtuluş Savaşında emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Canları pahasına vatan toprakları için mücadele eden, komutanından tâ en küçük neferine kadar.

Mücadelenin esasında, vatan topraklarını kurtarmak olduğu kadar, din, iman, Kur’ân, namus, şeriat ve diğer manevî değerlerin de mücadelesi olduğu unutulmamalıdır. 

Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Lozan’da toplanan devletler, Türkiye’den Saltanattan da temsilci olmasını talep ederler, apar topar derhal yurda dönen Türk heyeti Osmanlı saltanatına son veren kanunu çıkarırlar (1.11.1922) ve saltanat kaldırılır.

Savaşla elde edemediklerini masa başında birer birer kazanmaya başlamışlardı yabancı güçler. Bütün İslâm âlemini birbirini kenetleyen Hilâfet makamını kaldırmak için de gizli toplantılarda sözler verilir.1 

-O dönemde, İslâm a ait ne varsa unutturulmaya çalışılır. Ahlâkî değerlerimizi yozlaştıran danslı toplantı ve eğlencelerin çeşitli bahanelerle çoğaltılmasına kadar her türlü sefahat teşvik edilir ve kanunla desteklenir. 

-Kılık kıyafet kanunu. (2.9.1925)

-Bütün vatandaşları bir anda cahil bırakan, Kur’ân’ın anlaşılmasını engelleyen harf değişikliği, (1.11.1928)

-Ezanın yasaklanması. (18.7.1932)

-Risale-i Nur’un yasaklanması, vb.

Bunlar yaptırıldıktan sonra, yabancıların zaferlerini ilân ettikleri ibretlik, fakat bilmemiz gereken iki acı vakıa:

-1932’de Belçika’da düzenlenen güzellik yarışmasında Türkiye’yi temsil etmesi için Keriman Halis’i gönderirler ve birinci seçilir. 

Jüri başkanının konuşması:

“Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. 1400 yıldır dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslâmiyet artık bitmiştir! Onu Avrupa, bitirmiştir... Müslüman kadınların temsilcisi Türk güzeli Keriman, mayo ile karşımızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz, bu sene Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa’daki dansa müdahale eden Kanunî Sultan Süleyman’ın torunu(!) işte mayo ile aramızdadır. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik. Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle Türk güzelini, dünya güzeli olarak seçiyoruz, fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız.”

“Salonda, alkışlarla birlikte “Viva Mustafa Kemal, Viva Mustafa Kemal” sloganları ile kadehler kaldırılır.” 2

-Lozan’dan sonra İngiliz Avam Kamarasında “Türklere neden istiklallerini verdiniz?” diye eleştirilen Lord Gürzon, “İşte asıl bundan sonraki Türkler eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları maneviyat ve ruh cephesinden öldürmüş bulunuyoruz. Yani Mustafa Kemal ile İsmet’in verdikleri karar, Türk milletini İslamiyet ve din cihetinden öldürmek kararıdır.3

Yüz yıldır yaşadıklarımız bunları doğrulamıyor mu? Allah’a olan  imanın zayıflatılmasıyla ve hesap gününün unutturulmaya çalışılması sonucu, saygı, ahlâk, aile kurumunun deforme olması, çocuk yaşlara inen uyuşturucu alışkanlığı, zina ve içkinin yaygın hale gelmesi, aile içi cinayetler…

İşte kaybettiğimiz manevî değerlerin bazıları... İki ayağımızın üstüne kalkıp, eski satvet ve şevketimize bir türlü kavuşamamış olmamızın sebepleri.

Şimdi vicdanımıza soralım; Gerçekten kurtulmuş muyuz?                                                                                       

Dipnotlar:

1- L. Salihoğlu, YAY, Ahirzaman Tarihi, 3. Cilt, s. 190.

2- Halil Turhan Bey’in hatıralarından                                                                                                                                     
3- Emirdağ Lâhikası, s. 539.                                        

 

Okunma Sayısı: 184
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı