"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üstad, ümit ve Nur müjdelemiştir (2)

Çetin ACAR
16 Ağustos 2025, Cumartesi
Bediüzzaman’ın, herkesin ümitsiz, her yerin karanlık olduğu bir ortamda böyle umut dolu, yüzleri aydınlatan, kalpleri ferahlatan sözleri söylemesine ve yazmasına sebep, ileride telif edeceği ve küfrün belini kıracak olan Risale-i Nur eserlerinin verdiği manevî, sevinçli ruh halinden başka bir şey değildi.

Bediüzzaman1922’de Ankara’ya gider… “Yunan’a galebesinden neşe alan ehl-i imanın kuvvetli efkarı içinde, gayet müthiş bir zındıka fikri, içine girmek bozmak ve zehirlendirmek için dessasane çalıştığını gördüm “Eyvah!” dedim “Bu ejderha, imanın erkanına ilişecek…”1 

Onun çıkaracağı en büyük fitne “Tabiatçılık” cereyanı olacağını  hissettiğinden Arabî de olsa “Tabiat Risalesini” neşreder. (Bu risale 1933'te Yirmi Üçüncü Lema olarak neşredilir) 

Bu risalede, tabiatın yaratılmış olan bir mahluk olduğunu, yaratılmış olanın, yaratma kabiliyeti olamayacağını ispat ederek zındıka komitesinin planlarını bozar.

Tabiat Risalesinin başında; “(23. Lema) Tabiattan gelen fikr-i Küfriyi dirilmeyecek bir surette öldürüyor, küfrün temel taşını zir-ü zeber ediyor”2 diyerek küfrün belinin kırıldığını ilan eder..

Ve “Muhakemat”ta geçen “…hak neşv-ü nema bulacaktır…ve mültezimleri muzaffer olacaklardır” müjdesi Risale-i Nur ile tahakkuk etmiştir. Eski Said ve Yeni Said dönemlerinde yazdığı eserlerinde zamanımız gereği sorulabilecek soruların cevapları ve 620 ayetin doğrudan tefsirinin yapıldığı gibi, mevzu gereği manaya kuvvet vermek için de binlerce ayetin izahı Risale-i Nur da yapılmıştır. 

Ve yüz yıldan beri bütün eserler meydanda olmasına rağmen hiçbir itirazın ve tenkidin gelmemesi ve Risale-i Nur un gölgesinin gölgesi olacak bir eser yazılmamış olması gösteriyor ki Risale-i Nur’un davası haktır, hakikattir.

Ve Üstadın müjdelediği gibi hak neşv-ü nema bulmuştur, taraftar ve mültezimleri de muzaffer olmuşlardır.

 Birinci Şuada; “...Risale-i Nur dairesi içine girenler tehlikede olan imanlarını kurtarıyorlar ve imanla kabre giriyorlar ve Cennete gidecekler diye müjde veriyorlar”3

Said Özdemir abi Üstada yaptığı son ziyaretini anlatıyor: “Üstad şöyle buyurdu: “Size son vasiyetim şudur ki; Siz hizmeti düşünmeyin. Allah (cc) bu hizmeti bütün dünyaya yayacak, sizin düşüneceğiniz ve vazifeniz, uhuvvet, muhabbet, ittihat, ve tesanüdünüzü muhafaza etmektir.” 

Rahmetli Halil Uslu Ağabeyden de defaatle dinlemişimdir ki, “Risale-i Nur ümit ve müjde eserleridir” derdi.

Evet din hizmetinde ümitsizlik yoktur, yeter ki aramızdaki samimiyeti, muhabbeti, tesanüdü muhafaza edelim.  

Dipnotlar:

1- Tarihçe-i Hayat, 234

2- Lemalar, 420

3- Şualar, 1073

Okunma Sayısı: 279
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı