"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cemaat ve tarikatları “tasfiye tezgâhı”

Cevher İLHAN
29 Aralık 2023, Cuma
AKP iktidarında, “tek kişilik rejim”de “dünyevîleşme-ticarileşme” yozlaşmasıyla içi boşaltılan cemaat ve tarikatlar siyaset üzerinden devletin güdümüne alındı.

Aslında devletin dinî cemaat ve grupları tasfiye ameliyesi, 24 Ekim 2005’te MGK’da hazırlanıp 20 Mart 2006’daki Bakanlar Kurulu’nda kabul edilen, “gizli anayasa”-“kırmızı kitap” diye tanımlanan Millî Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) “iç tehdit” bölümünde, çıkarılan “irtica tehdidi”nin yerine “din istismarı”nın yazılmasıyla sinsi bir biçime sokuldu.

Başta PKK olmak üzere “aşırı sol örgütler”le birlikte cemaatler-tarikatlar “aşırı dinci örgütler” yaftası altında tek tek sayılarak “yoğun tâkibat”a tabi tutuldu.

Peşinden altında Erdoğan’la dönemin kurul üyesi bakanlarının imzasının bulunduğu “Nurculuk faaliyetleri ve Gülen grubunun yurt içi ve yurt dışı faaliyetleri”ne dair 25 Ağustos 2004 tarihli 481 sayılı MGK kararı uyarınca, Başbakanlık Uygulamayı Tâkip ve Koordinasyon Kurulu’nun “irtica ile mücadele”ye dair “gizli” damgalı “eylem plânı” uygulamaya konuldu.  

“ÖRGÜT” KAPSAMINDA “TÂKİP VE FİŞLEME”!

Yine bu maksatla Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın 9 Kasım 2009’da 81 valiliğe gönderdiği yazıyla “Türkiye genelinde bütün dinî akım ve tarikatların millî güvenliği tehdit ettiği” kaydedilerek “yurtiçi ve yurtdışı faaliyetleri”nin izlenmesi ve fişlenmesi”ne dair dinî cemaatlerin/grupların izlenip fişlenmesi direktifleri verildi.

Ayrıca Başbakanlık Müsteşarının bakanlıklara, MGK’ye, MİT’e, YÖK’e gönderdiği “gizli” ve “kişiye özel” yazışmalar ve “geri bildirimler”de “İrticaî Faaliyetlere Karşı Yürütülecek Ek Eylem Plânı”nda dinî cemaat ve grupların tâkiple fişlendiği tescillendi.  

Sözkonusu “eylem plânları”yla kamu kurumlarında başarılı bürokrat ve yöneticiler “kategorizasyon fişlemeleri”yle görevlerinden alındı; bilhassa Millî Eğitim’de hayatlarını eğitime adayan yüzlerce tecrübeli eğitimci “cemaatlere yakınlık” vehmiyle Kanun Hükmünde Kararnâmeyle “havuz”a atılarak bir nevi “uzaklaştırıldı.”

Yine 26 Şubat 2014 MGK kararı ile MGSB’nin dinî cemaat ve yapıları “potansiyel tehdit unsuru” saymasıyla hazırlanan “eylem plânları” yenilenerek başta “Nurcu gruplar” olmak üzere “Süleymancı”, “Menzilci”, “Nakşıbendi”, “Kadiri” denilen benzeri kategorilerle birçok cemaat ve tarikat “birinci derecede hassasiyetle izlenip fişlenecekler” listesine alındı. Ve MİT Müsteşarlığı’nın 15 Ocak 2014 tarihli yazısıyla “yurt içi ve yurt dışı kaynaklı tüm dinî fraksiyonlar, cemaatler ve tarikatlar ‘örgüt’ kapsamına alınıp ‘plânlı hedef öncelikleri”yle ‘sistematik tâkiple fişlendi.” (Anadolu’da Vakit, 29. 4. 2010; gazeteler, 17.1.14)

SİYASETİN “APARATI” HALİNE GETİRME…

Bu arada “diğer organize suç örgütlerine ait çalışmaların sonlandırılması” emredilirken “MİT’in tâkip ettiği dinî gruplara/yapılara yönelik espiyonaj/kontrespiyonaj faaliyetlerin, içeriden eleman temini dahil her türlü teknik vb. çalışmaların yürütülmesi; devlet kurumlarına girmiş cemaat mensuplarının tespiti ve bildirilmesi,” hatta “konunun terör örgütlerinden de öncelikli bir konumda ele alınması” emredildi. Hukukçu Prof. Mustafa Erdoğan’ın tesbitiyle, “Ak Parti devletleştikçe değişmeyen ‘derin devlet projesi’ni üstlendi.” (gazeteler, 20.1.14)

Ve 15 Temmuz “darbe girişimi”nin hemen ardından “20 Temmuz darbesi”yle getirilen OHAL KHK’leriyle bir cemaat üzerinden “darbe’ye karşı operasyon” paravanında yüz binlerce kamu görevlisi, sahte ihbarlarla, istihbarat jurnalleriyle sorgusuz-sualsiz ihraç edildi.

Bunlar yapılırken, bütün dinî cemaat ve tarikatları “siyasetin aparatı”, “parçası” ve “oy deposu” haline getiren operasyonlarla tasfiye tezgâhı da işledi, işliyor. Ve ne yazık ki birçok cemaat ve tarikat hâlen bu tasfiye tezgâhına getirildi, getiriliyor…

Okunma Sayısı: 3803
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • BAHTİYAR

    29.12.2023 16:13:47

    ilay-ı kelimetullah yolunda mücadele eden cemaat ve tarikatler, örgüt yaftasıyla tehdit olarak değerlendirilip toplumu onlardan uzaklaştırmaya çalışmak; onları dağıtmaya çalışmak 15 temmuzdan sonra zirve yaptı. sonucunda türkiyede müsibetler eksilmiyor gittikçe dozajı artıyor: deprem , sel, yangın, salgın(korona)... Allah beterinden korusun ama bu yaklaşım değişmedikçe tehlike çanları çalıyor. risalei nurla ve talebeleri ile mücadele memlekete millete çok büyük maliyeti olacaktır.

  • Emin

    29.12.2023 12:16:23

    İstanbul seyahatinden muzdarip olup olmadığını sordum: — Bana ızdırab veren, dedi, yalnız İslâmın maruz kaldığı tehlikelerdir. Eskiden tehlikeler hariçten gelirdi; onun için mukavemet kolaydı. Şimdi tehlike içeriden geliyor. Kurt, gövdenin içine girdi. Şimdi, mukavemet güçleşti. Korkarım ki cemiyetin bünyesi buna dayanamaz.. çünkü düşmanı sezmez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını dost zanneder. Cemiyetin basiret gözü böyle körleşirse, iman kalesi tehlikededir. İşte benim ızdırabım, yegâne ızdırabım budur. (Tarihçe-i Hayat, s. 614-615)

  • Emin

    29.12.2023 12:15:33

    Cemaatlere tasfiye tam gaz devam ediyor.. hattâ, bitti de denilebilir.. içleri boşaltılıp niteliksiz hâle getirilerek ve kendilerine hem duacı, hem de sözcü yapılıp çökertilerek tüm kurumlarıyla bitirildiler.

  • Arda yıldız

    29.12.2023 11:47:28

    1- Devlet cemaat ve tarikatlari kontrol altında tutmalıdır. Bunu cemaatleri ve tarikatlari baskı altına almak için veya aleyhlerinde kullanmak için yapmamalıdır. 2- Cemaat ve tarikatler kesinlikle şeffaf bir şekilde yönetilmelidir. Kaç para toplanıyor, nereye harcanıyor, kimden toplamış kime harcamış, eğitim ve hizmet müfredatı nedir, gençler ve çocuklarda nasıl bir etki bırakıyor....vs gibi konular mutlaka şeffaf ve sorgulanabilir olmalıdır. Bu iş tek taraflı değil. Maalesef tarikat ve cemaat yapılanmasının tehlikeli boyutlara ulaştığı hatta bazı durumlarda toplumu böldüğü oluyor.

  • Toygar

    29.12.2023 08:00:20

    Şimdilerde yeni bir perdeyi FOX TV de gördüm. İzlemedim, fragmanı yeterli geldi. Fragmanda "Cemaatlerin içinde neler yapıldığını çok iyi bilen(?)" (yıllardır içli dışlı olup da bilmediğimiz ne varsa artık) birileri(!)nin metnini yazdığı veya yazdırılan bir tiyatro!.. Yazık oluyor!..

  • Ferhat ardıç

    29.12.2023 00:55:21

    İş olacağına varır fazla üstüne düşünmeye gerek yok olan da hayır vardır

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı