"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Taş yerinden oynadı…”

Cevher İLHAN
25 Kasım 2023, Cumartesi
VAZİYET

Cumhurbaşkanı’nın “yüzde 50+1’in değişmesini isabetli olacağı” çıkışı siyasi mahfillerde çeşitli çarpıcı siyasi senaryolara sebebiyet verdi.

Özellikle “50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Ama oy sayısı itibarıyla ‘en fazla oyu alan aday seçilir’ denildiği zaman seçim hızlıca tamamlanır” sözleri üzerine “artık bir yük” ve “ayağına prangaya dönüştüğünü gördüğü MHP’den kurtulma”dan “ömür boyu koltukta kalma”ya kadar bir dizi yorum yapıldı.

“Ak Parti 2002 seçimlerinde sadece yüzde 34,3 oy alarak tek başına iktidar olmuştu. Oysa 2023 seçimleri öncesinde çoğu anket Ak Parti’yi yüzde 45-47 civarında gösterirken Erdoğan, ‘cumhur ittifakı’na BBP’den Hüda Par’a, Yeniden Refah’tan DSP’ye dek ortaklar almak zorunda kaldı. Erdoğan ‘kimin eli kimin cebinde belli değil’ derken ‘altılı masa’yı, ‘millet ittifakı’nı işaret ediyor ama ‘cumhur ittifakı’nın durumu da farklı değil” değerlendirmesi bunlardan biri. (Murat Yetkin, T24, 20.11.23)

Ancak daha da çarpıcısı, Saray danışmanlarının ifadesiyle “tek kişilik hükûmet”in “kullanıldıktan sonra buruşturulup atılacak tek kullanımlık bir heves olmadığı” tepkisini gösteren Bahçeli, “50+1’i” “sistemin omurgası, can evi, güvencesi” görürken, BBP Genel Başkanı Destici’nin “50+1, başkanlık sisteminin temel taşıdır. Bu taş yerinden oynarsa yeni başkanlık sistemi çöker. Bu husus tartışmaya kapalı olmalıdır” yakınması âlây-ı vâlâ ile övüp parlattıkları “sistem”in çürüklüğünün ifşası oluyor.

Özellikle 12 Eylül darbesinden kalma Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanunu’nun âcilen demokratikleştirilmesi gerektiğini belirtip, “Kuvvet ayrılığı esaslı bir şekilde yerli yerinde oturtulmalı ve yargı kurumları arasındaki ilişkilerde, çatışmalara son verilecek şekilde yasal ve anayasal düzenlemeler yapılmalı” önerisi “tek kişilik yönetim”in temelden eleştirisi olarak görülürken, “yüzde 50+1”in bizzat Cumhurbaşkanı’nca ortaya atılmasının “sistemin iflası”nın ilânı olduğu belirtiliyor.

Bu durum, AKP’li eski bakanların “50+1 çok oluyor, bunu yüzde 40’a çekmek lazım”, “amacımız, yürütme, yasama ve yargıyı tek güç haline getirip tek kişiye bağlamaktır” çarkının teyidi olurken, yüzde 50+1’in de Erdoğan’a çok bol gelip ayağına dolandığı” vakıasını teyid ediyor…

Bundandır ki iktidardakilerin “yeni anayasa” tartışmasının “madem Cumhurbaşkanı anayasaya uymuyor, o halde Anayasayı fiilî duruma uyduralım” mantığıyla “Erdoğan’a göre biçilmiş anayasa” tertibiyle “yüzde 40” türü tuhaflıklara başvuruluyor.

Hâsılı, Bahçeli’nin “dünyaya emsal teşkil edecek model” diye medhettiği “50+1” üzerine bina edilen “tek kişilik ucûbe”nin fiyaskosu bizzat mucitlerince ikrar ediliyor…

TESBİT

Netanyahu şaşırtması

“İktidar cephesi”nden “Ey İsrail!” çıkışları sürerken Cumhurbaşkanı’nın her fırsatta sekiz bin beş yüzü çocuk on dört bin sivilin katledildiği son Gazze soykırımını “Netanyahu pılını pırtısını toplayıp gidecektir” diye konuşması dikkat çekici.

Görünen o ki iktidardakiler, onca anlaşma ve işbirliğini gözardı edilmesi için son Gazze zulmünü âdeta bir tek Netanyahu’ya yükleme şaşırtması peşinde. Bu taktiği güdüyor. Oysa Netanyahu’dan önce de 1947’den beri İsrail’in işgal, baskı, zulüm ve katliamı zulmü 70 yıldır vicdansızca devam ediyor.

Netanyahu’nun gidişini beklemek yerine Ankara’dakilerin AKP döneminde ve son olarak “tek kişilik hükûmet”te BM kararlarına, uluslararası anlaşmalara, savaş hukukuna aykırı pervâsızca sergilediği yasa dışı insanlık suçu işleyen İsrail’le yüzde 570’i aşan siyasi, diplomatik, ekonomik-ticari, askerî ilişkilerini kesmesi, işbirliklerini iptali icâb ediyor.

Samimiyet bunu gerektiriyor…

SÖZÜN ÖZÜ

“Biz ferec ve ferah ve sürur ve fütuhat isteriz; fakat kâfirlerin kılıncıyla değil! Kâfirlerin kılınçları başlarını yesin; kılınçlarından gelen fayda bize lâzım değil…”

Bediüzzaman, (Lem’alar, 155)

Okunma Sayısı: 1956
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    25.11.2023 17:08:56

    Kişinin ayinesidir İŞİ, LAFA bakılmaz!" Demekki icraatlara bakıp, kimin kimle veya kimden olabileceğini (bilerek veya bilmeyerek) ancak o zaman tahmin edebilirz! Eğer fiiller sözleri yalanlıyorsa, "GARGAT AĞACI" gibi, ZALİMLERİ, DECCALLERİ saklamaya, koruyup kollamaya devam edebilecekleri imkân dairesindedir, besbelli!? Bir musibet bin nasihatten iyiymiş! Bu felaket sebebiyle herkes tarafını apaçık gösterdi gibi! 😄. Zulme RIZA ZULÜMDÜRRR, KÜFRE rıza KÜFÜR' dür!!! Allah c.c böylelerini islâh etsin ve yar ve yardımcımız olsun inşaallah, Amiiin. 🌷🤲🌷😭😥😡❤🌙☝️

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı