AKP iktidarında “çözüm süreci”nde inadına terör örgütü “muhatap” alınıp Meclis devre dışı bırakılmışken, şimdi de HDP’nin kapatılması emrivakisiyle siyaset itibarsızlaştırılıp dışlanıyor.
Öncelikle hukukçular, “insan hakları eylem plânı”nın açıklandığı günkü Berberoğlu oldubittisinde olduğu gibi Gergerlioğlu’nun Anayasa Mahkemesi’ne başvurusu sonuçlanmadan Meclis Başkanı’nın emrivakisiyle Meclis’in yargının yerine konulmasının akabinde Yargıtay Başsavcısının açtığı kapatma davasının bir dizi hukuki çelişkiyle muallel olduğunu belirtiyorlar.
Mesela “kapatma iddianamesi”nde bazı milletvekillerinin “yasama dokunulmazlıkları”na rağmen, yedi yıl önce yaptıkları konuşmaların suç sayılmasına karşı, AKP iktidarında terörist başına “sayın” denilip “Kürtlerin temsilcisi ve lideri” övgüsü, terör örgütü elebaşlarıyla yoğun ilişkiler “teğet” geçiliyor.
Yine iddianamede bu partinin bazı milletvekillerinin “teröristlerin cenâzelerine katılmaları” “suç” olarak yer alırken, iktidarın mahalli seçimlerde kırk bin insanın katlinden, onca terör saldırısından sorumlu müebbet hapse mahkûm terörist başıyla ilişkileri görmezden geliniyor.
Buna mukabil seçim öncesi siyasi iktidarın “gözetimi”nde bir akademisyen gönderilerek “cumhur ittifakı”nı destekleme “mesajı”nın devlet ajansıyla duyurulması; kardeşinin röportajının devlet televizyonunda yayınlanması es geçiliyor.
AKIBETSİZ SÜREÇ…
Esasen 1990’dan beri bu kulvarda sekiz partinin kapatılmasından sonra “açılım süreci”nde kurulan HDP’nin kapatılmasının da sorunu çözmede bir işe yaramayacağını iktidardakiler de biliyor.
Yıllardır süregelen sınır ötesi operasyonlarla, “imha ve etkisiz hale getirme” stratejisiyle terör örgütünün tasfiye edilem(e)mesinde, terör saldırılarının önünün alın(a)mamasında olduğu gibi parti kapatmanın da “terörü bitirmede” faydasının olmadığı herkesçe biliniyor.
Zira bütün parti kapatmaları ters tepmiş; sadece isimlerinin değişmesiyle kalınmış; dahası kapatılan partinin yerine kurulan partiler daha fazla oy alıp siyasi alanda daha da güçlü olarak yer almışlar. Zor grup kuran, ancak 30-40 milletvekili çıkaran bu parti yüzde on üçü bulan altı buçuk milyon oyla 80 milletvekili çıkarmış, Türkiye’nin üçüncü partisi olmuş.
Buna rağmen, dokuz milletvekili tutuklandıktan, altmış beş belediye başkanının bütününe yakını yargısız infazla görevden alınıp yerlerine iktidar yandaşı “kayyımlar” atandıktan sonra iktidardakilerin şimdiye kadar şiddetle eleştirdikleri “parti kapatma” oldubittisine başvuruluyor.
Düşülen vartada, iddianamenin uygun hazırlanıp hazırlanmadığına dair raporunu sunması, herhangi bir eksikliğin tesbiti halinde partiye bir aylık süre verilip ön savunmasını Anayasa Mahkemesi’ne iletmesi, Yargıtay Başsavcısının esas hakkındaki görüşünün alınıp tekrar partiye bildirilmesi, belirlenecek tarihte Başsavcı ile parti yetkililerinin sözlü savunmalarını yapmaları ve bütün bu aşamalardan sonra raportörün esas hakkındaki raporunun Mahkemenin Genel Kurulu raportörlüğüne gönderilmesinin akabinde yargı sürecinin başlayacağı bildiriliyor.
BİLE BİLE KISIRDÖNGÜ
Kaldı ki hukukçular, bu vetirede partinin kendini feshetmesi halinde “kapatma davası”nın düşeceğini ya da yargı süreci başlamadan ceza almayan vekillerin hâlen Meclis’te bir milletvekiliyle temsil edilen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) çatısında toplanabileceklerini nazara veriyorlar.
“Türkiye’de bir siyasi parti için kapatma davasını sonuçlandırma imkânı yok, kapatılan parti gider, bir başka isimle yeni parti kurar” tesbitiyle kısırdöngüye dikkat çekiyorlar.
Ve bütün bu zorlama ve baskılar, iç barışın bozulmasını, toplumun siyasi ve etnik ayrışmalar üzerinden kutuplaştırılmasıyla çatışmanın eşiğine getirilmesini tetikliyor.
Belli ki bagajı oldukça yüklü, defteri kabarık “iktidar cephesi”, koltukta kalmayı hayat - memat meselesi olarak görüyor, iktidar sonrası hesâba çekilmekten korkuyor. Bunun için her şeyi göze almış; seçim sistemiyle oynamaya, parti kapatmaya kadar her türlü adâletsizliğe tevessül ediyor.
Ne var ki politik manipülatif çarpıtmalar artık kâr etmiyor.
Toplumun barış içinde birlikte yaşama iradesi bunları da boşa çıkaracak.