"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Yüzyılın fitne planı”

Cevher İLHAN
04 Şubat 2020, Salı 00:09
Deprem musibeti, ağır ekonomik kriz, Libya’ya asker göndeme çıkmazı ve İdlib problemi gibi bir dizi olayın hayhuyunda üzerinde pek durul(a)mayan konulardan biri de, Trump’ın Netanyahu ile pervâsızca duyurduğu “yüzyılın planı” ve Ankara ile Müslüman ülke yönetimlerinin bu emrivaki dayatmaya karşı tuhaf tutumu.

Gerçek şu ki hiçbir Amerikan başkanının yapamadığı fütursuzlukla BM’nin bütün kararlarına, uluslararası hukuka ve kurallara aykırı olarak “İsrail’den ziyade İsrailci” kesilip tek taraflı Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilân edip, milletlerarası yasaları çiğneyerek Amerikan Büyükelçiliğini Filistin’in başkentine taşıyan, Suriye’ye ait Golan tepelerindeki İsrail işgalini tanıyıp arka çıkan ve Obama’nın İran’la yaptığı “nükleer anlaşma”yı bozan Trump’ın kıdemli danışmanı - asistanı ve Yahudi damadı Jared Kushner ile diğer Siyonist ve Evangelist danışmanlarının hazırladığı “yüzyılın planı”, aslında Siyonizmin “arz-ı mev’ud (vaadedilmiş topraklar)” üzerinde kurulması ütopyasına dayanan “büyük İsrail projesi”ne ortam oluşturma maksatlı bir “Siyonist ilhak planı.”

İŞGALİN “KALICILAŞTIRILMASI” 

Başta damadıyla kabine üyelerini tek tek sayıp, “İsrail’i seven bir takım” teminatını veren Trump, Netanyahu ve İsrail’e övgülerle açıkladığı “plân”ı sunarken “Filistinlilerin bağımsız bir devlet kurmaları için bulunmaz bir fırsat” çarpıtmasına başvursa da, aslında “iki devletli çözüm” esasını toptan ortadan kaldırıyor ve “bağımsız Filistin devleti” ihtimalini dahi peşinen yok ediyor. 

Dahası, binlerce Filistinli çocuğu, kadını, yaşlıyı katleden soykırımcı İsrail’in işgal ve zulmünü “meşrulaştırıyor”; altı milyonu bulan Filistinli mültecinin evlerine dönmesine izin vermezken, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da BM kararlarına rağmen kurulan yasadışı Yahudi yerleşim birimlerindeki işgali “yasallaştırıp” kalıcılaştırıyor. 

Ayrıca Batı Kudüs’ün yanısıra Doğu Kudüs’ü de İsrail’e bırakıp Kudüs’ü bütünüyle İsrail’in başkenti yapmakla kalınmıyor. Kudüs’ün bütünü İsrail’e verilip, Filistinliler “Doğu Kudüs” diye daha da doğuya ve dışarıya kaydırılmış dış bölgelere sürülüyor. Buna göre Kudüs’e ancak “izin”le girebilecek Filistinli Müslümanlar, Mescid-i Aksa’yı ancak “turist” olarak ziyaret edebilecekler!

Keza Filistinliler topraklarının yüzde 13-14’üne indirilmiş dar bölgedeki “açık hava hapishanesi”nde kalacaklar. “Filistin devleti”, askerî - savunma gücü olmayan, polis gücünün İsrail’in uhdesinde olduğu çok parçalı bir “yerel yönetim”den oluşacak. Gazze ve Batı Şeria birleştirilmeyerek toprak bütünlüğü olmayan, adacıklardan oluşan “parçalı Filistin”, bütünüyle İsrail’in kuşatmasında olacak; Mısır, Lübnan ve Ürdün’le, hiçbir ülke ile sınırı olmayan, denizden ve karadan çıkışı ve hava sahası da bulunmayan abluka altındaki Filistin’e İsrail her an müdahale edebilecek!

FİLİSTİN’İN “İSRAİLLEŞTİRİLMESİ”!

Özetle, Batı Şeria ile her bahaneyle bombalanan abluka altındaki Gazze’yi ayırarak, istediği zaman kapatabileceği köprüler, tüneller, alt - üst geçitlerle tamamen izole edip birbirinden ayırmakla Filistin’i parçalama tuzağı kuruluyor. 

Filistin topraklarının yüzde 80’i İsrail’e verilip işgal kat kat genişletiliyor; Filistin daha da küçültülüyor. İsrail’in gasbettiği Filistin topraklarında ABD ve İngiltere gibi küresel emperyal güçlerin kontrolünde İsrail’in güdümünde bir oluşum, başta Ortadoğu’daki Arap ülkeleri olmak üzere İslâm âlemine empozeyle kabul ettirılmeye çalışılıyor.

Trump’ın, Müslüman ülkelerin İsrail işgalini tanımamasını kastederek, “İslâm dünyasının 1948’de yaptığı hatayı düzeltmenin zamanı gelmiştir” tehdidiyle, işbirlikçi ve maşası krallıklara ve bazı Körfez ülkelerine şantajlar savurarak “desteğini çekip çökerteceği” şantajıyla “İsrail’i tanıma”ya zorlaması bunun tezâhürü. 

Filistin tarafının olmadığı, Siyonist senatörler ve Siyonizmin hizmetçisi Evanjelist mihraklarla kotarılan “plân”la bölgede İsrail’i durduracak Müslüman ülkelerin daha da bölünüp parçalanmasına, “gaddarane Sevr”in ve BOP’un menhus tefrika maksadına zemin hazırlanıyor. 

Ve garip olan,  bütünüyle İsrail’in Siyonist hedeflerini gerçekleştirmeyi amaçlayan, Filistin’i ikiye bölüp tefrikaya sokan, Filistin topraklarındaki işgali genişleten, Doğu Kudüs’ü de Filistin’in elinden alıp bütünüyle “İsrailleştiren” Trump’ın Yahudi damadının yürüttüğü “yüzyılın plânı”na karşı Ankara’nın tavrının hâlâ “kınamak”la kalması…

Okunma Sayısı: 4494
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yusuf taha

    4.2.2020 12:36:46

    israilin filistinde yeni binalar yapmasında bir sakınca yok.nasıl olsa uzun süre oturamıyacaklar.filistinliler o evlerin varisi olacak.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı