"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nurlar’ı neşir için Diyanete gönderdi

03 Nisan 2019, Çarşamba 01:53
Risâle-i Nurlar’ı gönderip Diyanet tarafından neşredilmesini sağlaması için milletvekili Tahsin Tola ile Adnan Menderes’e bir takım Külliyat gönderdi. Menderes, Diyanet İşleri Başkanı’na Risâle-i Nurlar’ı neşretme talimatı verdi ise de o neşriyatın yapılması, devletin işleyişinde müessir olan bazı ‘mason elemanlar’ tarafından engellendi.

DİZİ-12: İslam Yaşar

***

Önceleri Isparta’ya geldiğinde ekseriyetle Hüsrev Efendi’nin evinde kalan Said Nursî, bu sefer hem yanında birkaç talebesi daha kalacağı, hem dışarıdan gelecek ziyaretçilerinin çoğalacağı, hem de şehirde uzun süre ikamet edeceği için şehrin kenar mahallesinde genişçe bir ev kiraladı ve oraya yerleşti.

Artık sıra hem Risâle-i Nurlar’ı cemiyete, millete, âlem-i İslâm’a, hatta insanlığa mâl ederek had safhaya ulaşan iman zaafını izale etmeye, hem de şeair-i İslâmiyenin rahatça yaşanarak ihya edilmesini sağlamaya ve siyaset adamlarına, dini siyasete âlet etmeden kanunlarını Kur’ânî hükümlere göre hazırlayıp şeriatı resmen olmasa bile fiilen hayata geçirmelerini telkin etmeye gelmişti.

Zaten mezkûr istekler de o maksada matuftu. 1950 seçimlerinden sonra hükümeti kuran Adnan Menderes ilk bakanlar kurulunda karar alıp meclise getirdiği ve mebusların kahir ekseriyetinin kabul ettiği teklifle ezan-ı Muhammedi’yi (asm) Arapça okuma yasağını kaldırdı. Millet de o şeair-i İslâmiyeyi coşku ile yaşadı ve imanın hayata aksedişi biraz alenîleşti.

Ezan-ı Muhammedi’nin (asm) serbestiyetini, Kur’ân-ı Kerîm’in radyolardan okunması, tarikatların, tekkelerin fiilen açılması, şapka takma kılık, kıyafet kanununun uygulanmaması, kapatılan camilerin, türbelerin açılması, imam–hatip okullarının çoğaltılması gibi İslâmî hayat hamleleri takip etti.

CEMAAT ZAMANI

“Bu zaman cemaat zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet şahs-ı mânevîye göre olur.”

Yaşadığı zamana taalluk eden içtihadını böyle diyerek yapmıştı Said Nursî. Bu içtihad mu’cibince kıyamete kadar devam edecek olan vazifelerinin bir kısmını cemaatinin yapması ve yaşatması gerektiğinden Risâle-i Nurlar’ın etrafında bir cemaat teşekkül ettirme zarureti hasıl olmuştu.

Risâle-i Nurlar’ın telif seyri ile birlikte Nur Cemaati’nin teşekkülünün de zeminini hazırlayan Bediüzzaman; bir yandan devlet ve siyaset adamlarına mezkûr telkinlerde, tesirlerde, tavsiyelerde bulunurken diğer yandan vazifesini tevdi edeceği Nur Cemaati’nin hizmet tarzını ve içtimaî, siyasî tavrını teşekkül ettirme gayreti içine girdi.

“Nur Şakirdleri mümkün olduğu kadar her yerde küçücük ‘Dershâne-i Nuriye’ açmak lâzımdır. Gerçi herkes kendi kendine bir derece istifade eder, fakat herkes her bir meselesini tam anlamaz. Hem iman hakikatlerinin izahı olduğu için hem ilim, hem marifet, hem ibadettir.” (Sikke s: 9)

NUR DERSHANELERİ

Bediüzzaman’ın derslerinden, sohbetlerinden veya mektuplarından bu dersi alan Nur Talebeleri memleketin hemen her şehrinde, kasabasında küçük Nur dershâneleri açtılar ve haftanın muayyen günlerinde oralarda toplanarak, dershane olmayan yerlerde evlerini bir nevi ‘Dershâne-i Nuriye’ yaparak Nurculuk da denen Nur Cemaati’nin hitap hududunu genişletip cemiyet üzerindeki müessiriyetini arttırdılar.

Böylece Risâle-i Nur Hareketi diğer İslâmî cemaatlere ve mü’minlere kuvve-i mânevîye olan bir şeair-i İslâmiye hâline geldi. Mahkemelerdeki iddianâmelerin aksine, cemiyette ‘bin müdde-i umumî, bin emniyet müdürü kadar asayişi muhafaza eden’ Nur Hareketinin (Emirdağ s: 861)  ‘millet ekseriyetinin taklidi olan imanını tahkikî seviyeye çıkarıp doğru İslâmiyetin ve İslâmiyete lâyık doğruluğun’ fiîli örneğini göstermesi için resmen serbest olması gerekirdi.

RİSALELERİN SERBESTİYETİ

Bediüzzaman ‘İslâm’a çok hüsn-ü tesir yapan ve bu vatan ahalisine âlem-i İslâmın hüsn-ü teveccühünü kazandıran Risâle-i Nur’un resmen serbestîsini Demokratlar ilân etmeli ve bu yaraya bir nevi merhem vurmalıdırlar’ (Emirdağ 765) diyerek Risâle-i Nur’un ehemmiyetine dikkat çekti ve üzerine vurulmak istenen ‘yasak yayın’ yaftasının kaldırılıp resmen serbest ilân edilmesini istedi.

Bu maksatla Risâle-i Nurlar’ı gönderip Diyanet tarafından neşredilmesini sağlaması için milletvekili Tahsin Tola ile Adnan Menderes’e bir takım Külliyat gönderdi. Menderes, Diyanet İşleri Başkanı’na Risâle-i Nurlar’ı neşretme talimatı verdi ise de o neşriyatın yapılması, devletin işleyişinde müessir olan bazı ‘mason elemanlar’ tarafından engellendi.

Bunun üzerine Menderes Risâleler üzerindeki resmî yayın yasağının kaldırılmasını sağladı. Nur Talebelerinin, müellifinin talimatı ile Risâle-i Nurlar’ı Lâtin alfabesine çevirip onun kontrolünde (Ş. Vahide s: 397) matbaalarda tâbettirmeye çalışmaları üzerine kâğıdını temin ederek Risâlelerin intişarına yardımcı olmaya çalıştı.

-DEVAM EDECEK-

Okunma Sayısı: 2929
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı