"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Velâyet-i Ahmediyenin evradı”

22 Ocak 2021, Cuma
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, Risale-i Nur Külliyatı’nda namazdan sonra okunması sünnet olan tesbih, tahmid, tehlil, zikir ve salâvatın, her türlü şerden Allah’a sığınma ve Allah’ın isimleri ile duâ etmenin “velâyet-i Ahmediyenin evradı” olduğunu söyler.

KUR’ÂN VE SÜNNET PERSPEKTİFİNDE NUR TALEBELERİNİN NAMAZ TESBİHATI
Zafer Karlı
[email protected]

 

GİRİŞ:

Tesbihat, Allah ile kul arasındaki irtibatı sağlayan önemli bir unsurdur. Bu irtibatı sağlamada -İlâhî emrin gereği olarak- namaza müteakiben yapılan zikirler büyük bir önem arz etmektedir. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, Risale-i Nur Külliyatı’nda namazdan sonra okunması sünnet olan tesbih, tahmid, tehlil, zikir ve salâvatın, her türlü şerden Allah’a sığınma ve Allah’ın isimleri ile duâ etmenin “velâyet-i Ahmediyenin evradı” olduğunu söyler. 1

Nur Talebelerinin namaz sonrası yaptığı tesbihat ülkemizde bilinen ve yaygın olarak yapılan tesbihattan daha uzun ve kapsamlıdır. Bu çalışmamızda, Nur Talebelerinin önemli bir virdi olan namazdan sonra yaptıkları tesbihatın meşrûiyeti ve muhtevası âyet ve hadisler çerçevesinde konu edilmektedir. Yöntem olarak soru-cevap şeklinde bir yol izlenmiş olup yapılan tesbihata yönelik tenkitlere Kur’ân ve Sünnet perspektifinde açıklamalar getirilmiştir.

***

- Tesbihat nedir? Namaz tesbihatının dindeki hükmü nedir?

Tesbihat, en genel anlamıyla Allah’ı zikretmek, noksanlıklardan beri tutmak ve şükretmek gibi anlamları ihtiva etmektedir. Allah’ı zikretmek ise İslâm hukukuna göre farzdır. Namazlardan sonra yapılan zikir ve tesbihat da bu farza icabet etmenin önemli bir vesilesidir. Ancak namaz sonrası yapılan tesbihatın şer’i hükmü farz değil sünnettir. Tesbihat, Allah’a yaklaşmak ve Hz. Peygamber’in (asm) önemli bir sünnetini yerine getirme gayesi ile de Asr-ı Saadetten günümüze kadar kesintisiz olarak uygulana gelmiştir. Mezheplerde farklı uygulamalarla kendisini gösteren bu ibadet, Hz. Peygamber (asm) ve sahabe tarafından ferdî olarak uygulanmıştır. Tesbihat uygulamalarındaki farklılığın kaynağı Hz. Peygamber’den (asm) varid olan rivayetlerin çeşitliliğidir. Dolayısıyla tesbihatta standart bir formattan söz etmek mümkün değildir. 2

- Nur Talebelerinin yaptığı uzun tesbihat, bilinen tesbihattan daha geniştir. Bu tarz bir tesbihat bid’at değil midir?

Bid’at biri geniş, diğeri dar kapsamlı olmak üzere iki şekilde tarif edilmiştir. Geniş kapsamlı tarife göre bid’at Hz. Peygamber’den sonra ortaya çıkan her şeydir. Resûl-i Ekrem, İslâm’da güzel bir çığır (Sünnet-i hasene) açana o çığıra uyanlar bulunduğu sürece sevap verileceğini, kötü bir çığır (Sünnet-i seyyie) açana da aynı şekilde günah yazılacağını ifade etmiş, Hz. Ömer de teravih namazını topluca kılanları görünce, “Bu ne güzel bir bid‘attır” 3 demiştir. Bid’atı sonradan ortaya çıkan her şeyi içine alacak şekilde geniş kapsamlı olarak kabul eden âlimler, Hz. Peygamber’in (asm) bid’atı reddeden hadisleriyle her devirde günlük hayata girmesi zorunlu bulunan yenilikleri bağdaştırmanın yegâne yolu olarak onu, yapılmasında mahzur bulunmayan “iyi bid‘at” (bid’at-ı hasene, bid’at-ı mahmûde, bid’at-ı hüdâ) ile yapılması yasaklanan “kötü bid’at” (bid’at-ı seyyie, bid’at-ı mezmûme, bid’at-ı dalâl) diye ikiye ayırmayı uygun bulmuşlardır. Kur’ân’ı bir mushafta toplamak, teravih namazını cemaatle kılmak, minare ve medrese inşa etmek iyi bid’ata, kabirlerin üzerine mum dikmek de kötü bid’ata örnek olarak gösterilebilir. 4 

Nur Talebelerinin yapmış olduğu tesbihatta bid’at-ı hasene’ye bir örnektir. Birçok büyük zat gibi Bediüzzaman Hazretleri de Kur’ân ve Sünnetten istifade ederek tertip ettiği duâ, zikir, tesbih ve salâvatlar ile talebelerinin tefekkür ve zikir hayatına derinlik kazandırabilecek, edebî değeri olan özlü ifadeleri evrad olarak vermiştir.

- Namazdan sonra bu kadar çok çeşitli zikirlerin yapılması dinin esasına ve ruhuna uygun mudur?

Büyük bir hadis ve fıkıh âlimi İbn Hacer el-Askalânî, tevhîd lâfızlarını ihtiva eden, fiilleri yaratmak, menetmek, bahşetmek ve kudretin tamamını Allah’a nispet etmek gibi hususları kapsayan bir zikrin namazdan sonra söylenmesinin müstehab olduğunu belirtmiştir. 5

- Nur Talebelerinin bir evradı olan tesbihatın muhtevasının ve terkibinin Kur’ân ve Sünnete uygunluğunu gösterip açıklar mısınız?

Bir örnek olarak en uzun tesbihat olan sabah namazının terkip ve muhtevasını sırasıyla inceleyelim.

a) Ezandan ve kametten sonra vesile duâsı okunur: “Allahumme rabbe hâzihî’d-da’veti’t-tâmmeh ve’s-salâti’l kâimeh, âti Muhammeden’il vesîlete ve’l-fadîlete ve’b’ashu mekamen Mahmûden ellezi veadteh. İnneke la tuhliful mîâd.” Ezandan sonra, Hz. Peygambere (asm) salâvat getirmek sünnet; vesile duâsını yapmak menduptur. 6 Buhârî’de yer alan rivayete göre her kim ezanı işittiğinde ardından bu duâyı okursa Peygamberimiz (asm) şefaatinin ona vâcib olacağını bildirmiştir. 7 Şâfiî mezhebinin bir fıkıh kitabı olan İânetü’t-Tâlibin’de müezzinin, kamet getirenin, ezan ve kameti dinleyenin ellerini kaldırıp açarak vesile duâsını okumalarının sünnet olduğu yazmaktadır. 8 Şafii Mezhebi üzere amel eden Bediüzzaman Hazretleri de sünnet olarak ezandan sonra da, kametten sonra da “Vesile Duâsı” okumuştur.

b) Sabah namazının farzından sonra sünnet olan “selâm duâsı” okunur. Çünkü Rasûlullah (asm), selâm verip namazdan çıkınca üç defa istiğfar eder ve “Allâhümme ente’s-selâm ve minke’s-selâm tebârekte yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm: Allah’ım selâm sensin. Selâmet ve esenlik sendendir. Ey azamet ve kerem sahibi Allah’ım, sen hayır ve bereketi çok olansın” derdi. 9

c) Arkasından “Salâten Tüncinâ” ya da “Salât-ı Münciye” olarak bilinen salâvat okunur. “Allâhümme sâlli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed. Salâten tuncînâ bihâ min cemîil ahvâli ve’l-âfât. Ve takdîlenâ bihâ cemiâ’l-hâcât. Ve tutahhirunâ bihâ min cemî’ıs-seyyiât. Ve terfeunâ bihâ indeke â’led-deracât. Ve tübelliğunâ bihâ aksa’l-gâyât. Min cemî’il-hayrâti fi’l-hâyâti ve ba’de’l-memât. Âmin yâ mücib’ed-deavât, ve’l-hamdü lillâhi rabb’il-âlemin.”

[Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz Muhammed’in Âline öyle bir salât ve rahmet eyle ki, Onunla bizleri bütün dehşetli korku ve her türlü âfetlerden halas eyle, bütün ihtiyaçlarımızı yerine getir, bizleri bütün günah ve kötülüklerden temiz kıl, yanında en üstün derecelere yükselt, bizleri gerek hayatta ve gerekse öldükten sonra bütün hayırların en yüksek gayelerine vasıl eyle. Ey bütün duâ ve isteklere cevap veren Mucîb! Duâmızı kabul eyle. Hamd olsun Âlemlerin Rabbi olan Allah’a ki, hamd ancak O’na mahsustur.]

“Salâten Tüncinâ” hakkında Şifâü’l-Eskâm eserinde Fakihânî Rahimehullah Ebû Mûsâ Darir’den şöyle nakleder: “Bir gemi yolculuğunda Aklabiye denilen çok şiddetli bir fırtınaya tutulan bu zat, uyku esnasında Resulullah Efendimizi görür ve Efendimiz (asm) kendisine bin defa okumak üzere Salâten Tüncînâ Salavât-ı Şerifesini tâlim buyurmalarını söyler. Nihâyetinde bütün gemi halkının kurtulduğunu nakleder.”10 Bu salâvat ve duâ Bedîüzzaman Hazretleri’nin bizzat kendisi için yazdırdığı ve vefâtına kadar da yanından ayırmadığı Cevşen-i Kebîr defterinde kayıtlıdır. Bediüzzaman Hazretleri bu salâvat hakkında defterine şu notu yazdırmıştır: “Meşhûr-u âlem ve gâyet mücerreb ve umûm aktabların mergûbu bir salavât-ı şerîfedir.” 11 Keza hadis-i şeriflerde de bu mahiyette duâlar mevcuttur. Birkaç örnek vermek gerekirse Ümmü Gülsûm binti Ebî Bekr rivâyet ediyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, Âişe’ye şu duâyı öğretti: “Allah’ım! Senden şimdi ve gelecekte (olacak) olan, bildiğim ve bilmediğim bütün hayırları istiyorum. (…) Allah’ım! Senden kulun ve Resûlün Muhammed’in istediği bütün hayırları istiyorum.” 12

Velhasıl, namazdan sonra salâvat getirmek sünnete uygun bir davranıştır. Nitekim Ebu Davud, Nesaî ve Tirmizî’in rivayet ettiği bir hadiste Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuştur: “Biriniz namazı kıldıktan sonra, Allah’a hamdu sena etsin, sonra Peygamber’e salâvat getirsin, ondan sonra dilediği duâları yapsın.” 13

TESBİHAT SÜNNETTİR

Tesbihat, en genel anlamıyla Allah’ı zikretmek, noksanlıklardan beri tutmak ve şükretmek gibi anlamları ihtiva etmektedir. Allah’ı zikretmek ise İslâm hukukuna göre farzdır. Namazlardan sonra yapılan zikir ve tesbihat da bu farza icabet etmenin önemli bir vesilesidir. Ancak namaz sonrası yapılan tesbihatın şer’i hükmü farz değil sünnettir.

Kaynaklar:

1- Kastamonu Lâhikası, 70. Mektup.

2- İhsan Akay, Teori ve Pratikte Namaz Sonrası Tesbihât, Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi; Cilt: V, Sayı: 9, Yıl: 2017/1.

3- Buhârî, “Terâvî”, 1; el-Muvatta, “Ramazan”, 3.

4- TDV İslâm Ansiklopedisi 1992, 6. cild, sayfa 129-131.

5- İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, 2/332.

6- İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 67, 68; Cezîrî, el-Mezâhibü’l-erbe‘a, I, 283.

7- Buhârî, Ezan, 8.

8- İânetü’t-Tâlibîn, 1:232-23.

9- Müslim b. Haccâc el-Nisâbûrî, Sahîh-i Muslim, Halîl Me’mûn Şîhâ (Thk.), Dâru’l-Ma‘rife, Beyrût 2010, Mesâcid, 135, 136.

10- El-Müsned, Kitâbü’l-Ezkâr ve ‘d-Deavât (14995); Sünen-i İbn-i Mâce, Kitâbü’d-Duâ; Buhârî, el-Edebu’l-Müfred; İbn Hibbân, 598/2413; Hâkim, 1/521.

11-Bedîüzzaman Hazretleri’nin husûsi defteri, Barkod Medya Tarafından orijinal sâhifeleri taranarak birebir aynı görüntüsünde, “Bediüzzaman Said Nursi’nin Bizzat Yazdırdığı ve Okuduğu Orijinal Cevşen-i Kebir ve 33 Hadis-i Şerif” adıyla kitap olarak basılmış ve 2013 yılında yayınlanmıştır.

12- El-Müsned, Kitâbü’l-Ezkâr ve ‘d-Deavât (14995); Sünen-i İbn-i Mâce, Kitâbü’d-Duâ; Buhârî, el-Edebu’l-Müfred; İbn Hibbân, 598/2413; Hâkim, 1/521.

13- Neylu’l-Evtar, 2/577.

—DEVAM EDECEK—

Okunma Sayısı: 6031
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı