"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

14 Mayıs seçimleri ve BOP planına dikkat

Dr. Salih AYTEMUR
21 Mayıs 2023, Pazar
Dr. Salih Aytemur: “Ülkemiz ve milletimizin geleceği açısından en büyük tehlike BOP Planıdır. Gerek mevcut iktidarın ve gerekse muhalefetin bu BOP Planı senaryolarını ve uygulanışını iyi analiz ederek, demokrasi ve güçlü parlamenter sistem üzerinde, esasında, ittifak halinde olmaları gerekmektedir.”

DR. SALİH AYTEMUR - YORUM

Bu yazı, güncel siyasetin değerlendirilmesinin yanı sıra ABD- İsrail BOP Planının seçimlerde manipülasyonunun ne amaçla olduğuna dikkat çekmektir. Öncelikle belirtmeliyim ki, ülkemiz ve milletimizin geleceği açısından en büyük tehlike BOP Planıdır. Gerek mevcut iktidarın ve gerekse muhalefetin bu BOP Planı senaryolarını ve uygulanışını iyi analiz ederek, demokrasi ve güçlü parlamenter sistem üzerinde, esasında, ittifak halinde olmaları gerekmektedir. BOP Planı iyi analiz edilirse, ne maksatla BOP’çu ülkeler ülkemizde manipülasyon yapıyorsa, gerek iktidar gerekse muhalefet, bu manipülasyonlar güncel olarak işine geliyor olsa bile ülkenin geleceği açısından bu manipülasyonların ne amaçla yapıldığının bilinmesi gerekir. Bu yazıyı bu kapsamda hem güncel hem de geleceğe yönelik ülkemiz açısında tehlikeyi, tehlikenin merkezini ve onların amaç ve uygulamalarını göstermek maksadıyla beyin fırtınası olarak kaleme aldım. Herkes bu tehlikenin bilincinde olmalıdır.

Herkes şunu gözden kaçırıyor. Seçimin asıl kaybedeni kim? Öncelikle bu seçimin kaybedenini net ve açık bir şekilde ortaya koyalım ki, parti ve lideri olarak, milletten güvenoyu alamayan AKP ve lideri Erdoğan’dır. 

AKP VE ERDOĞAN, MİLLETTEN GÜVENOYU ALAMAMIŞTIR

Neden? AKP’nin önceki dönem oyuna baktığımızda %42,56 olan oyu %35,4’e gerilemiştir. Milletvekili sayısı ise 295’den 266’ya düşmüştür. Ayrıca AKP lideri Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak aldığı %49,5 oyun MHP ve diğer partilerin oyları düşüldüğünde de AKP oyu ile benzer bir sonuç çıktığı görülmektedir. AKP adayı olarak aldığı oy oranına göre tek başına iktidar gücü bulunmadığı görülmektedir. 

Siyaseten elbette ki, AKP lideri Erdoğan, bu hususu gözden kaçırmak için AKP’nin kendi aldığı ve düşen oyuna değil, Cumhur İttifakının oyuna dikkat çekerek Meclis çoğunluğunun kendilerinde olduğunu söyleyebilir ve söylemiştir. 

Seçim sürecine girildiğinde popülist bir yaklaşımla birçok uygulamayı devreye sokan, EYT’lisine emeklilik, taşeron işçisine kadro, vergi afları, cezaların affı, teşvikler, emekliye ekstra 2000 bin lira gibi patron çıldırdı denilecek şeyleri vermesine, kesenin ağzını açmasına, Togg, Siha, İha, bedava doğalgaz, gaz bulduk, petrol bulduk vb. yaptık dedikleri icraat, söz ve eylemlerine, bunların yoğun bir şekilde propaganda olarak kullanmalarına rağmen seçmen, AKP ve lideri Erdoğan’a inanmamış, bedava gazı kullanmasına, EYT’den emekli olmasına vs. rağmen, bunlar oy vermeye yansımamış, desteğini AKP ve Erdoğan’a vermemiş, daha da önemlisi, geçmiş seçimlerde verdiği desteği çekerek AKP ve Erdoğan’a güvenmediğini göstermiştir. 

AKP, ilk girdiği seçim hariç kurulduğundan bu yana en düşük oy oranlarından birini almıştır. Bu seçimin kaybedeni ve güvensizlik oyu alanı AKP ve lideri Erdoğan olduğu tespiti, bir kere daha burada da net olarak, sonuçlar ve istatistiki bilgiler ortada olduğuna göre, buna kimsenin itirazı olamaz. Zaten aşağıdaki grafik AKP’nin ve lideri Erdoğan’ın bu seçimin kaybedeni olduğunu istatistiki bilgi olarak karşılaştırmalı net biçimde gösteriyor. Buna rağmen AKP ve lideri Erdoğan’ın kendini seçimin galibi gibi lanse etmesi, yandaş medyanın seçim galibi Erdoğan gibi göstermesi istatistiki bilgiler ve seçim sonucu analizine bakıldığında doğru bir şey değildir. Esasında muhalefet, hususan en güçlü alternatif Millet İttifakı, bu sonuçlar ortaya çıkar çıkmaz seçimin kaybedeni AKP ve lideri Erdoğan ve onun izlediği siyaset, söz ve söylemleri, tek adamcı Cumhurbaşkanı sistemi olduğunu, seçmenin Erdoğan’a desteğini çekerek ikaz ettiğini, milletten güvenoyu alamadığını güçlü bir şekilde seslendirmesi gerekirken, bu tür bir tepki veremedi, muhalefet bunu gösteremedi. 

DEVLET GÜCÜNÜ KULLANMAK

İşin garibi, bu oy oranını da, devlet gücünü ve imkânlarını tepe tepe kullanmalarına, iktidarın gücünü devlet baskısı olarak hissettirmesine ve iktidar baskısını korkuya dönüştürmesine rağmen, seçmen bu duruma da ehemmiyet vermemiş, AKP ve Erdoğan’dan %7,5 oranında seçmen desteğini çekmiştir. Diğer bir deyişle güvenoyu vermemiş, ikaz etmiştir. Erdoğan’a ve partisi AKP’ye sarı kart göstermiştir. 

Esasında Erdoğan’a verilen bu güvensizlik oyu ne anlama geliyor diye bakıldığında başta ucube Cumhurbaşkanlığı sistemini ve tek adamcılığı tasvip etmeme manasına da geldiğini söylemek mümkündür. Ayrıca seçimlerde Erdoğan’ın agresif ve muhalefeti aşağılayan üslubunu da tasvip etmediği anlamına gelir. Şayet, seçmen AKP ve lideri Erdoğan’ın vaatlerini, politikalarını, üslubunu kabul etse AKP’nin oy oranı önceki seçimde aldığı oy oranına göre artması, kendi başına ortalama % 45’leri bulması gerekirdi. 


AKP’nin son 6 seçimdeki performansı

SEÇİM SONUÇLARINA GÖRE BU SİSTEM ÇÖKMÜŞTÜR

Bütün devlet gücü, baskısı, korkusu, trol ordusu ile kara propagandanın en üst noktalarda yapılmasına; iktidar güdümlü ve destekli medya ve derin yapılarla yapılan propagandalara rağmen seçmen bunlara itibar etmemiş, AKP ve onun lideri Erdoğan’a destek vermemiş, aksine desteğini %36’nın da altına düşürerek bir mesaj vermiştir. Bir kere daha soralım; şimdi bu seçimde tablo bu iken AKP ve Erdoğan bu seçimden başarı ile çıktı demek mümkün mü? Elbette değil. Ortada bir güvensizlik var. Bu güvensizlik neye karşı? Elbette ki, bu güvensizlik AKP ve politikalarına, seçimde kullanılan menfi siyaset lisanınadır. Bir diğer ve çok önemli mesaj da, Erdoğan’a ve onun ucube Cumhurbaşkanlık sisteminedir. Bu sisteminin olumsuzluklarını ve tek adam tehlikelerini millet görmüş ve kabul etmiş ki, Erdoğan’a bu kadar vaat, eylem ve propagandanın tazyikatına rağmen, biraz dur ve kendine gel; kendini layemut zannetme; biz sorumsuz bir yetkiyi vermedik sana, biz ülke daha iyi yönetilsin diye Cumhurbaşkanlığı sistemine destek olduk. Fakat, bu sistem, seni yanlışa götürüyor. Söz, söylem ve eylemlerini gözden geçir vb mesajları vermiştir. Tabloya baktığımzıda, AKP 2002’ye yakın bir gerileme ile bu seçimde çöküş yaşamıştır. Ucube Cumhurbaşkanlığı sistemine ve onun tek adamlığa götüren yönüne millet tepkisini koymuş, kendini düzelt ve bu sistem düzeltilmeli mesajını vermiştir. AKP’nin siyasi tarihinde en düşük (ilk girdiği seçim hariç) oy oranına düşmesindeki bu çöküş, MHP+DSP+Hüdapar+YRP ve Perinçek ittifakının toplamda aldığı %49,5 oranı Cumhur İttifakı’nın oyu ile gizlenemez. 

Özellikle anketlerde oyu düşen MHP’ye oy veren seçmen kitlesinin yeniden MHP’ye dönmesindeki ana faktör Cumhurbaşkanlığı sistemini destekleme değil, terör örgütü karşıtlığı ve güvenlik meselesi olmuştur. Dolayısıyla AKP’den uzaklaşan fakat Cumhur İttifakı içinde kalan seçmenin güvenlik kaygısının, başkanlık sistemine destek olarak sunulması ve Cumhur İttifakı oyları kapsamında AKP’nin başarısızlığının gölgelenmeye ve Cumhurbaşkanlığı sistemini savunmaya çalışılması doğru bir yaklaşım değildir. Bu yaklaşım, AKP’nin seçmenin verdiği mesajı okuyamadığı anlamına gelir. 

MİLLET İTTİFAKINI ENGELLEMEK İSTEYENLER KİMLER?

ABD ve İsrail BOP patronlarının terör örgütü maşalarını kullanarak sağ seçmen kitlesini AKP ve Cumhur İttifakı’nda tutma, sağ gösterip sol vurma kara propagandası stratejisi, maalesef ki sağ milliyetçi ve muhafazakar, asayişe önem veren, terörden endişe duyan seçmen kitlesi üzerinde “güvenlik endişesi” oluşturarak etkili olduğu, seçim sonuçlarından anlaşılmaktadır. 

Seçimde sosyal medya mecralarında olduğu gibi, çok kullanılan propaganda değil en çok kullanılan kara propaganda aracı, BOP’un maşası terör örgütü elebaşlarının, patronlarının talimatlarıyla “Millet İttifakını destekliyoruz” temalı videolar doldurup Millet İttifakı’na sağduyulu seçmen kitlesinin kaymasını önlemek için paylaştıkları ve servis ettikleri videolar ve Millet İttifakı’nın bu propagandalara fazla önem vermeyerek karşı propaganda ile cevap verememesi olmuştur.

Gerçekte söz konusu olmamasına rağmen, “Terör örgütü, Millet Ittifakı’nı destekliyor, iktidara gelirse terörist başını bile bırakacaklar” gibi söylemlerin asıl amacı, terör örgütünün BOP’çu patronlarının ileriye dönük BOP planlarının aksamaması ve bu durumu devam ettirme amacından başka bir şey değildir.  Çünkü, BOP planının Güçlü bir Parlamenter sisteme geçilmesi durumunda inkıtaa uğrayacağını, 2005’te ABD’nin istediği, İncirlik’ten Irak’ı bombalamaya yönelik teskerenin geçmemesinden tecrübeli ABD, Türkiye’de güçlü bir parlamenter sisteme geçilmesini menfaatleri gereği uygun bulmadığından, derin güç etkileri ve yönlendirmeleriyle, servisleriyle terör örgütü maşalarına Millet İttifakı’nı destekliyoruz videoları doldurtup; safi zihinleri bulandırarak, iyi niyetli, safi, milliyetçi duygularla dolu, vatanperver seçmeni, yani AKP’den desteğini çekerek Millet İttifakı’na yönelecek seçmen kitlesini önlemeyi amaçladıklarını iyi bir analizle anlamak mümkündür. Sonuç olarak bunda başarılı olduklarını görüyoruz. 

GÜVENLİK VE İSTİKRAR ENDİŞESİ ALGISI OLUŞTURTARAK MİLLETİ MANİPÜLE ETTİLER

BOP Plancıları, planlarını uyguladıkları ülkelere bakıldığında hep tek adamcılık üzerinden, Bediüzzaman’ın ifadesi ile riyaset-i şahsiyecilik üzerinden bunu yaptıkları görülmektedir. BOP’çu patronların maşası terör örgütüne, bahsettiğimiz seçmen kitlesinin AKP ve Cumhur İttifakı’ndan kopuşunu önlemek, AKP ve Cumhur’da oyları terör örgütü öcüsünü göstererek bloklaştırmak için servis ettirdikleri, “terör örgütü ile Millet İttifakı birlikte hareket edecek, aman onlara destek vermeyin; terör örgütü Millet İttifakı iktidara gelirse, Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilirse, amaçlarını gerçekleştirecek, rahat olacaklar, ülkede kaos olabilir gibi bak onların yanında öcü var” diye Millet İttifakı’nı destekliyor gibi gösterdikleri terör örgütü üzerinden karşı tarafayani BOP Eşbaşkanlığını deruhte eden tarafa destek verilmesini sağlamak için, Millet İttifakını destekliyoruz videoları ile güvenlik ve istikrar endişesi algısı  oluşturarak, ülke güvenliği, huzuru ve istikrarı duyan seçmeni manipüle ettiler, düşen oy oranlarından da anlaşılacağı gibi bloklaştırmayı AKP’de değil fakat Cumhur İttifakında yaparak bunda da muvaffak oldular. 

Halbuki BOP patronlarının maşası, emrindeki PKK teröristlerine doldurtulup servis ettirdiği bu destek videoları, Millet İttifakı’na destek videoları değil; siyaseti az buçuk bilen herkesçe de malumdur ki, bu durum sağ gösterip sol vurmadır. Millet İttifakı’na tam anlamıyla köstektir. Kaldı ki, seçim sonuçlarından da bunda olunan başarı epey yıpranan ve oyları düşen MHP’nin ülkede güvenlik sibobu gibi görülerek manipüle edilen seçmenin önemli bölümünün MHP’ye ve bir kısım muhafazakar seçmenin de Cumhur İttifakına dahil olduğu ve baraj sorunu kalktığı için YRP’ye kaydığı görülmektedir. 

AKP LİDERİ ERDOĞAN, ÜLKE MENFAATİ VE GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORSA...

 

Esasında sadece ABD ve İsrail’in BOP Planına uygun olan ucube başkanlık sisteminin, AKP ve Erdoğan’a da ve ülkeye de kazandırdığı çok fazla bir şey olmadığı, iktidarını devam ettirebilmek için birçok partinin desteğine ihtiyaç duyduğunu, topal ördek iktidarı pozisyonuna düştüğü bir gerçek. Halbuki, parlamenter sistemde %36-40 bandındaki oy oranıyla her zaman için tek başına iktidar olması mümkündür. Hal böyle iken ne kendi iktidarı ne de ülkeye hayırlı olmayan bu sistemi ayakta tutmanın bir anlamı olmadığı açık; bu bakımdan öncelikle kendisi yeniden Meclisin milletin kalbi olacak şekilde değiştirmeyi önermesi, demokratik bir irade ortaya koyması, ülke menfaati ve geleceği için güçlü parlamenter sistemiçin harekete geçmesi gerekir. Ülkemizin geleceği açısından bu son derece önemlidir.

DEVAM EDECEK 

 

Okunma Sayısı: 3411
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    21.5.2023 11:16:30

    Allah razı olsun Hocam. Çok detaylı bir çalışma olmuş. Siyaset tabibleri için güncel bir reçete olur ve ilgili mahfillerde dikkate alınır inşaallah. Bilhassa Erdoğan, iktidarı ve özellikle TEK adam sisteminin milletten güven oyu alamadı mesajı muhalefet tarafından yeteri kadar vurgulanamadı tespitiniz çok değerli ve bu vurgunun daha etkili olarak zumlanması gereği... Bu kıymetli çalışmanız için tekrar; Tebrikler, dualar Hocam...

  • S.topuz

    21.5.2023 08:53:51

    Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu. Yalancının mumu..., külli atin garib. BOB eş başkanlı?...Şam'da Cum'a Namazı? Gerekirse mezardakilerin de ..?.! Ve Ekonomi kitabı!?..faiz ve NAS'LAR...Dış güçler, Ekonomi KURTUŞ SAVAŞI?? Beka sorunu var! mı? Dış güçler, vs. Ey Milliler, Siyasalcılar, Cumhurcular, hani vatandaş UÇACAKTI?...ZAMLAR ve DOLARLAR UÇUŞMAKTA ?!? Memleketimiz de Uçurumdan aşağı uçmak üzere! Netice ortada. Fazla söze ne hacet? Hemen SEÇİM, acele hiç zaman kaybetmeden, doğruyu ve "Millet Ittifakı" nı seçmek bir nevi farzı ayın gibi "ŞART"oldu? Aksini iddia edenin durumundan ŞÜPHE etmek hakkımız değilmi?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı