HABER: ARDA BİLİK - İZMİR

İzmir Yeni Asya’nın organize ettiği “Yetişkinler Okuma Programı” Türkiye’nin dört bir yanından gelen okuyucularımızla icra edildi. Bu program kapsamında gazetemiz yazarlarından Abdülbaki Çimiç de programa katılanlar arasındaydı. Program kapsamında Çimiç İzmir Yeni Asya Kültür Merkezi’nde “Ahirzamanın Kurtuluş Reçetesi Risale-i Nur” konulu bir seminer verdi. Hanım okuyucularımızın da dinleme imkânı bulduğu programa İzmir’in Tire, Torbalı, Ödemiş, Menemen, Bornova, Karşıyaka ve daha bir çok ilçeleri ve çevre iller Manisa, Aydın, Muğla, Kocaeli ve Van’dan katılımlar oldu. Risale-i Nur’dan 20. Mektubun okunduğu bir dersle başlayan program, Abdülbaki Çimiç’in semineriyle devam etti.

AHİRZAMANIN KURTULUŞ REÇETESİ

Öncelikle bir “ahirzaman” tahlili yapılması gerektiğini belirten Abdülbaki Çimiç, Risale-i Nur’u referans alarak “Acaba ahirzamanda mıyız?” gibi suallerle bir tespit yapılacağını, ancak bu tespitlerin bir ümitsizliğe düşmek için değil, ahirzamanın neresinde olduğumu bilmek amacıyla olduğunu söyledi. Şuâlar’da geçen Ahmet Feyzi Kul’un “Peygamber (asm) bazı hadislerle ümmeti-i Muhammediyenin (asm) ömrünün bin beş yüz seneyi pek geçmeyeceğini söylüyor.” cümlelerini ifade eden ve Risale-i Nur’un sair bölümlerinden ahirzaman ile ilgili kısımlarını aktaran Abdülbaki Çimiç, bizim ahirzamanın bir faslında olduğumuzu söyledi.

GENÇLİK BU GİRDABIN İÇİNE DÜŞMÜŞ

Bu dehşetli ahirzaman fitnesinde insanların ebedî hayatlarını felâkete atacak saldırıların olduğunu söyleyen Abdülbaki Çimiç, nifak perdesi altında aldatmakla iş gören, cerayan-ı münafıkane ile ehl-i imanın imanlarının zedelenmeye çalışıldığı ve tabiatperest, materyalist bir anlayışla inkâr-ı uluhiyet fikrinin bütün dünyada yayılmaya çalışıldığını, ancak Risale-i Nur’un bu iki akıma karşı mücadele ettiğini, her ikisinin de tahribatını tamir ettiğini ifade etti. Bunların ümitsizlik kaynağı değil asrımıza dair tesbitler olduğunu belirten Abdülbaki Çimiç, “Elhamdülillah çaremiz var” şeklinde konuştu. Bediüzzaman’ın bu dertler için çırpınan bir insan olduğunu ifade etti.

KURTULUŞ KUR’ÂN VE SÜNNET YOLUNDA

Ahirzaman dertlerinden kurtuluş çaresinin Kur’ân ve sünnet yolunda olduğunu belirten Abdülbaki Çimiç, Kur’ân ve sünnetin yani Asr-ı Saadet metodunun bizleri ahirzaman fitnelerinden kurtaracağını ifade etti. Abdülbaki Çimiç, Risale-i Nur’un neden sahabe mesleği olduğunu Risale-i Nur mesleğini açıklayarak anlattı. Peygamberimizin (asm) “Benim ümmetimin sonu başı gibi olacak” beyanından yola çıkarak Risale-i Nur’un Asr-ı Saadet metodunu işlediğini ve sünnet ve fıtrat kanunlarına uygun bir metotla hizmet ettiğini aktardı.

ÇIKIŞ ASR-I SAADDETTE

Uhud Savaşı’nın, Ashab-ı Suffa’nın, Darül Erkam’ın özellikle zamanımıza izdüşüm olma noktasında çok güzel metotlar sunduğunu ve Risale-i Nur’un hizmet metodunun da Asr-ı Saadetten geldiğini belirten Çimiç, Uhud’da sebat, sadâkat, meşveret gibi hakikatleri bulabileceğimizi, Dar’ül Erkam’ın evlerinin Kur’ân hakikatlerinin konuşulduğu meclisler olup günümüzdeki Risale-i Nur mesleğine benzerliğini anlattı.

ELİMİZDE NUR VAR, TOPUZ YOK

Risale-i Nur mesleğinde hareket edenlerin ellerinde Nur olduğunu, “Nur mu Topuz mu?” sorusuna verilecek cevabın Nur olduğunu aktaran Abdülbaki Çimiç, ellerinde topuz olanların, yani siyaset yoluyla ıslah metodunu kullananların hallerinin maalesef ortada olduğunu aktardı. Abdülbaki Çimiç, bizlerin devlete talip olma, tepeden ıslah etme, partileşme gibi yöntemlere girmediğimizi bunların masum insanlara zarar verebilecek haller olduğunu, bizlerin ancak siyasî hadiselere de Risale-i Nur penceresinden bakmaktan ve Üstadın Eski Said Dönemi Eserlerindeki hakikatleri anlatmaktan başka bir faaliyetimizin olmadığı belirtti.

Herkesin Risale-i Nur’dan istifade ettiğini ve ihtiyaçları olduğunu belirten Abdülbaki Çimiç, Kur’ân’ın mu’cizeliğinin bir yansıması olan Risale-i Nurlar’ın kalbi merkeze aldığını ve insanların Risale-i Nur ile bu ahirzaman bataklığından çıkabileceğini belirtti.