Düzce Yeni Asya Derneği’nde Prof. Dr. Hüseyin UZUN tarafından “Bediüzzaman Said NursÎ’nin istibdata karşı dik duruşu” konulu seminer verildi.
Düzce yeni Asya Derneği’NDE verilen seminer, Bediüzzaman Said Nursî’nin Divan-ı Harb-i Örfî adlı eserinde yer alan “Devr-i istibdadda tımarhaneden sonra tevkifhânede iken zabtiye nâzırı Şefik Paşa ile muhaveremdir” başlıklı metin etrafında şekillendi. Konu, İbrahim Özdabak’ın karikatürleriyle süslenerek anlatılan seminerde, Said Nursî’nin hangi şart olursa olsun Kur’âni hak ve hakikatleri, taviz vermeden ve dik duruş sergileyerek nasıl ifade ettiği dile getirildi.
“Cumhuriyet isimde kalmamalı”
İstibdat idarelerini gerçekten tarif edebilmek için yapılan icraatlara bakılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Hüseyin Uzun, “Bir ülke yönetiminin adı Cumhuriyet olabilir. Hatta seçimle işbaşına gelinebilir. Fakat yönetim ve icraat demokratik niteliklere sahip olmaz ise adı Cumhuriyet olsa bile, icraatına göre zayıf istibdat, şiddetli istibdat, mutlak istibdat, baskı veya dayatma ile iş gören yönetim, evrensel hukuk kriterlerinden uzaklaşan bir yönetim gibi çeşitli adlarla anılmasına sebep olur. Demek asıl bakılması gereken uygulamalardır, icraatlardır. Cumhuriyetin, mânâsız isim ve resimden ibaret olmaması gerekir” dedi.
“Hakkın hatırı âlîdir”
Uzun, konuşmasında baskı ve istibdat yönetimlerinin ortak özelliklerine dikkat çekerek, günümüz İslam âlemindeki çeşitli uygulamalarla karşılaştırma yaptı. Zemin, zaman ve kişilerin değişmesine rağmen hakikatlerin değişmediği ve Risale-i Nur eserlerinin de bu temel hakikatleri nazara verdiğini söylemiştir. O nedenle Risale-i Nur eserlerinin sosyal, siyasi ve içtimai meselelere dair eserlerinin veya konularının gazete gibi değil, inceden inceye mütalâa edilerek okunulması gerektiği ifade etti. Baskı ve istibdat idareleri tarafından Said Nursî’ye teklif edilen sus payı niteliğindeki rüşvet ve makamları reddederek “Hakkın hatırı âlîdir; hiçbir hatıra fedâ edilmez” düsturundan taviz vermeyerek ve dünyevi kazançları veya teklifleri reddederek bir dik duruş örneği sergilediği söyledi. Uzun, Said Nursî’nin bu tavrıyla bizlere “menfaat alan, yarın emir alır” veya yapılan tüm yanlışlıklara, adaletsizliklere, zulümlere karşı sessiz kalmak zorunda bırakılır” gerçeğini hatırlattığını söyledi.
Düzce - Yeni Asya